'Önce tehdit ortadan kalkmalı'

Salih Müslim

Salih Müslim

  • PYD Başkanlık Konseyi Üyesi Salih Müslim: “Türkiye, elini Suriye’den çekerse Colani ile anlaşabiliriz. Türkiye tüm gücüyle Suriye’yi kontrolü altına almak almak istiyor. Geçmişte Fransa’nın Suriye üzerindeki manda yönetimine benziyor.”
  • “Eğer bugün silah bırakılması isteniyorsa, bu ancak tehditlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olur. Halkımıza yönelik saldırılar durursa ve güvence verilirse silahlara gerek kalmaz. Ancak şu anda hâlâ tehdit altındayız.”

Suriye’de BAAS iktidarının devrilmesiyle birlikte ülkede dengeler değişti. Türkiye oluşacak yeni yönetim üzerinden nüfuzunu genişletmek için HTŞ lideri Ahmet el-Şara ile çeşitli düzeylerde temas sağlayan ilk ülke oldu. MİT Başkanı İbrahim Kalın, 12 Aralık'ta Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan, 22 Aralık'ta Şam'da el-Şara ile görüştü. 

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanlık Konseyi Üyesi Salih Müslim, Türkiye'nin Şam’a gerçekleştirdiği iki ziyaretin, bölgedeki Kürt halkına yönelik yeni planların bir parçası olduğunu ifade etti.

Mezopotamya Ajansı’ndan Delal Akyüz’ün sorularını yanıtlayan Müslim, “Görünen o ki, Türkiye, 'Aman Kürtlerle oturmayın, Özerk Yönetim'le herhangi bir ilişki kurmayın' mesajını veriyor. Tüm politikalarının merkezinde Kürtlerin kazanımlarını engellemek yer alıyor" ifadelerini kullandı. 

Manda yönetimi

Türkiye’nin tüm gücüyle Suriye’yi kontrolü altına almak istediğine dikkat çeken Salih Müslim, "Türkiye utanmadan YPG ve QSD’yi terörist olarak nitelendiriyorlar ve bunu bahane ederek Suriye’ye müdahale ediyorlar. Bu, kabul edilemez bir durumdur. Türkiye’nin politikaları geçmişte Fransa’nın Suriye üzerindeki manda yönetimine benziyor. Türkiye, bugün tüm gücüyle Suriye’yi kendi kontrolü altına almak istiyor. Ancak bu, ne halklar ne de Suriye’nin geleceği için kabul edilebilir" diye konuştu. 

“Kazanımlarımız hedefte olduğu sürece, kendimizi savunmak doğal bir hakkımızdı” diyen Salih Müslim devamla şöyle dedi: "QSD, YPG ve YPJ 2011 yılından sonra halkımıza ve kazanımlarımıza yönelik saldırılar sonucunda ortaya çıktı. Kendi topraklarımızda kendimizi savunmak için örgütlendik. Eğer bugün silah bırakılması isteniyorsa, bu ancak tehditlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olur. Halkımıza yönelik saldırılar durursa ve güvence verilirse silahlara gerek kalmaz. Ancak şu anda hâlâ tehdit altındayız ve bu nedenle savunmamızdan vazgeçemeyiz. Yalnızca Kürt halkının güvenliğini değil, aynı zamanda bölgede yaşayan Arap, Süryani, Türkmen ve diğer bütün halklar üzerinde tehdit ortadan kalkmalı. Kazanımlarımız hedefte olduğu sürece, kendimizi savunmak doğal bir hakkımızdır.”

Türkiye elini çekerse… 

Müslim, HTŞ ile Kürtler arasında bugüne kadar doğrudan bir çatışmanın yaşanmadığını belirtti ve ekledi: “Kendilerinden gelen mesajlar, Kürtlere saldırmayacakları yönündeydi ve şimdiye kadar da bu sözlerini tuttular. Türkiye’nin güdümündeki gruplar ise sürekli bize saldırıyor. HTŞ’nin son dönemde yaptığı açıklamalar, Suriye’deki bütün silahlı güçlerin Suriye’ye bağlanması gerektiği yönündeydi. Bu görüşü tamamen reddetmiyoruz. Biz de Suriye’nin parçalanmasını istemiyoruz. Ancak bu durum, halkımıza yönelik tehditlerin kalkmasıyla mümkündür. Colani de Türkiye güdümündeki grupların varlığına karşı ve onları dağıtmak istiyor. Türkiye, elini Suriye’den çekerse ve burada ayrılık oluşturma çabalarına son verirse biz Colani ile anlaşabiliriz.”

Kürt birliği için

ENKS ile görüşmeler gerçekleştirdiklerine işaret eden Müslim, Türkiye’nin Kürtlerin birliğini engelleme politikalarına rağmen, olumlu sonuçlar almak istediklerini belirtti. Müslim, şunları söyledi: "Bizler, Kürtlerin amaçlarına ulaşması ve taleplerinin yerine getirilmesi için her zaman birlikten yana olduk. Şu anda Türkiye ile hareket eden ENKS ile görüşmelerimiz sürüyor. Koalisyon ve Sayın Mazlum Abdi ile bir araya geldiler, isteklerini dile getirdiler. İlerleyen süreçte diğer Kürt partileriyle de görüşmeler yapmayı planlıyoruz. Bütün halkları temsilen, tek bir ses olarak Şam’a gitmeyi hedefliyoruz. Yeni Suriye yönetimi ile sorunları çözmek istiyoruz. Biz de Suriye’nin bir parçasıyız ve çözüm sürecine dahil olmak istiyoruz. Kanunları birlikte çıkararak her şeyi resmi bir temele oturtabiliriz. Sorunları diyalogla çözmek, hepimiz için en sağlıklı yoldur." HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.