Cihan’ın arkadaşlarının gözlerinden öpüyorum

• Cihan Bilgin, Rojava’ya giderken annesi Katibe Bilgin’e, "Ben gidip bir şeyler yapmak istiyorum. Hakkı ve haksızlığı görmek istiyorum" dedi. Anne Bilgin, kızının şehadetinin ardından Rojava’daki arkadaşlarına selam gönderdi ve ekledi: “Onların gözlerinden öpüyorum."

Türk devleti ve ona bağlı Suriye Millî Ordusu (SMO) çetelerinin, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarını takip ettikleri sırada, Türkiye'nin SİHA'yla hedef aldığı gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesine tepkiler büyüyor. Kürdistan'daki barolar ve İstanbulBarosu, gazeteci meslek örgütleri, siyasi partiler katliamın soruşturulmasını talep ederken, Cihan Bilgin'in anne ve babası Özgür Basın çalışanlarından kızlarının kalemini yerde bırakmamalarını istedi.

 

 

Yoldaşlarına selam olsun

Cihan'ın arkadaşlarını ve savunduğu mücadelesini çok sevdiğini dile getiren anne Katibe Bilgin, "Bizim ciğerimiz yandı, başkasının ciğeri yanmasın. Dünyaya barış gelmesini diliyorum. Buradan Rojava'ya, onun arkadaşlarına, yoldaşlarına selamlarımı gönderiyorum. Onların gözlerinden öpüyorum" ifadelerini kullandı.

MA’ya kızının Rojava'ya giderken, kendisine "Ben gidip bir şeyler yapmak istiyorum. Hakkı ve haksızlığı görmek istiyorum" dediğini aktaran Katibe Bilgin, "Gazetecilerin rahatlıkla gezmesi gerekiyor. Hedef alınmamaları gerekiyor" diye belirtti.

Yoldaşları kalemini düşürmeyecek 

Cihan'ın çalışma arkadaşlarına da mesaj gönderen Katibe Bilgin, " Cihan'ın yoldaşları, inşallah onun ve Nazım'ın kalemini yerde bırakmayacaklar" dedi.

Hakikat için, hakkaniyet için

Cihan'ın üniversite eğitiminin ardından gazeteciliğe yönünü çevirdiğini kaydeden baba Mehmet Nesim Bilgin ise, "Kamerasını aldı, pasaportunu çıkarıp, yola çıktı. Önce Güney'e (Federe Kürdistan Bölgesi) geçti, oradan da Rojava'ya yönünü çevirdi. Gazetecilik yapıyordu. Hakikat için, hakkaniyet için mücadele ediyordu" diye konuştu.

 

 

Elinde sadece kamerası vardı

"Cihan'ın elinde sadece kamerası vardı" diyen baba Bilgin, "İşinin başındaydı. Amacı hakikat davasıydı. Kendi davasında mücadele edeceğini söylüyordu. Sürekli başarmak istiyordu. İşini de sürekli iyi şekilde yapmaya çalışıyordu. Hakkaniyet üzerine yapmaya çalışıyordu. Ne nasıl olmuş ise öyle yansıtıyordu. Farklı şekilde yansıtmıyordu. Biz de onun davasının takipçisi olacağız. Ömür boyunca onu unutmayacağız. İsteğimiz de bu yönde. Halkımızın başı sağ olsun. Gazeteci arkadaşlarına da başarılar diliyorum. Bir daha kimse de bu acıyı yaşamasın" şeklinde konuştu.

MİT, Cihan’ın peşindeydi

Kendisinin daha önce defalarca emniyete çağrıldığını ve tanımadığı kişilerin kendisine Cihan'ın nerede olduğunu sorduklarını kaydeden baba Bilgin, şunları söyledi: "Bana Rojava'ya gittiğini söylediler, fotoğrafını çıkarıp gösterdiler. Fotoğraflar onlardaydı, araştırma yapıyorlardı. Kendisi ile konuşmamı, çağırmamı istediler. Telefonla konuşmamı bilgi istememi söylediler. Ben de beni araması durumunda kendilerine söyleyeceğimi söyleyerek, ayrıldım. Birkaç defa telefon da ettiler, bilgi alıp almadığımı sordular. Almadığımı söyledim. Avrupa'daki çocuklarımın iletişime geçmesini istediler. Kendilerinin telefon vereceğini söylediler. Bir şey alamayınca iletişimi kestiler" MÊRDÎN