Yargı emre amadeydi

Yargı

Yargı

  • Türk yargısı, 2024'ü de yürütmenin talimatlarını uygulamakla geçirdi. AİHM kararları uygulanmadı. Siyasetçi ve gazetecilere ceza yağdırıldı. Kayyum ataması için davalar jet hızıyla karara bağlandı. Cinayet, taciz ve tecavüz suçlusu devlet elemanları ise cezasızlık zırhıyla korundu. 

Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve yürütmenin yargıya müdahalesine dair tartışmalar geçmiş yıllarda olduğu gibi 2024'te gündemdeydi. Muhalif siyasetçiler, gazeteciler, doğa savunucuları, gençler, kadınlar ve diğer toplumsal kesimler, uzun yıllardır iktidarın bir aparatı olarak hareket eden yargının hedefindeydi. Buna karşı kadın ve çocuklara dönük suçlara karışanlar, muhalifleri hedef alanlar, devlet adına "suç" işleyen asker, polis ve korucular ise cezasızlık zırhıyla korundu. Hukuksuzluk, Türkiye'yi de yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluklar ülkesi haline getirdi. 

MA'dan Fırat Can Arslan'ın derlemesine göre; 2024, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği kararların uygulanmadığı bir yıl oldu. AİHM'in kararlarını denetleyen Avrupa Konseyi ile Birleşmiş Milletler (BM), yıl içerisinde Türkiye'ye dair birçok rapor yayınladı. Raporlarda, Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünün endişe verici düzeyde gerilediği, medyanın yüzde 90’ının hükümet kontrolünde olmasının demokratik tartışma ortamını engellediği vurgulandı. Avrupa Konseyi, yıl içerisinde AİHM kararlarına rağmen tutsaklıkları süren Halkların Demokrasi Partisi (HDP) eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı yaptı. 

İmralı sistemi, ihlal üretiyor

AİHM, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesine (umut hakkı) dair 18 Mart 2014'te "ihlal" kararı verdi. Türkiye, söz konusu kararın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bu yıl da adım atmadı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 17-19 Eylül tarihlerindeki toplantısında "umut hakkı"nı gündemine alarak, Türkiye'ye 25 Eylül 2025'e kadar süre verdi. Komite, Türkiye'den bu süre içinde yasal düzenleme yapmasını istedi. Kürt Halk Önderi, 2024 yılı içerisinde sadece 23 Ekim'de bir aile görüşü gerçekleştirebildi. Durumu, Türkiye’de yargı ve insan hakları alanındaki eksikliklerinin en önemli göstergelerinden biri oldu. 

Geriledikçe gerileyen Türkiye

Yargı bağımsızlığındaki dramatik durum, 2024'te de birçok rapora yansıdı. İsveç ve Norveç’in ilk sıralarda yer aldığı WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye, 142 ülke arasında 117. sırada yer aldı. Temel haklar ve hükümetin yetkilerinin sınırlandırılması başlıklarında en düşük skorları aldı. Türkiye, AİHM’den 48 mahkûmiyet alırken, Norveç ve İsveç gibi ülkeler sıfır mahkûmiyet aldı. Türkiye, RSF’nin Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 165. sırada yer aldı.

Jet hızıyla kayyum hazırlığı

Yargı, yıl içerisinde birçok muhalif siyasetçinin davasını jet hızıyla karara bağladı. Özellikle DEM Parti'den 31 Mart yerel seçimlerinde belediye eşbaşkanlığına seçilen isimlerin uzun yıllardır süren davaları karara bağlandı. Yine siyasi faaliyetler gerekçesiyle belediye eşbaşkanları hakkında başlatılan soruşturmalar ve verilen cezalar da kayyumlara gerekçe yapıldı. İlk kayyum, 3 Haziran'da Colemêrg Belediyesi'ne atandı. Sonra sırasıyla Esenyurt (31 Ekim), Mêrdîn (4 Kasım), Êlih (4 Kasım), Xelfetî (4 Kasım), Dêrsim (22 Kasım) ve Pulur (22 Kasım), Mîks (29 Kasım) belediyelerine kayyum atandı. Böylece 2016'dan 2024'e kadar 155 kez belediyelere kayyum atanmış oldu. 

Beğenmediklerini aldı

Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), 2024’te en az 43 yargıcı, hükümetin beğenmediği kararlar aldıkları gerekçesiyle görevden aldı. Anayasa Mahkemesi'ne 2024’te atanan iki üye, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanlarından seçildi.  

İşkence ve kötü muamele

İşkence ve kötü muamele devam etti. 2024'ün 11 ayında TİHV'e işkence ve diğer kötü muamele şikayetiyle 692 kişi başvurdu. İHD'ye göre; en az 4 bin 368 kişi ise işkence ve diğer kötü muamele niteliğindeki uygulamalarla gözaltına alındı. Söz konusu ihlallere dair sınırlı sayıda soruşturma açıldı. Açılan soruşturmalar ise cezasızlıkla sonuçlandı. 

Cezaevlerindeki zulüm

Yargı kararlarının etkilediği yerlerin başında cezaevleri geldi. Cezaevleri, yıl boyunca işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarıyla gündemden düşmedi. Cezaevlerinde en az 594 tutsağın işkence ve kötü muamele gördüğü raporlara yansıdı. Adalet Bakanlığı verilerine göre cezaevlerinde 709 tutuklu/hükümlü yaşamını yitirdi. Ayrıca insan hakları kuruluşlarına binlerce hak ihlali başvurusu yapıldı. Tutsaklar, yaşadıkları ihlallere karşı yaptıkları başvuruların büyük bölümünden sonuç alamadı. 

Gazetecilere yargı kıskacı

Gazetecilere yönelik hak ihlalleri devam etti. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'nin (DFG) verilerine göre yılın ilk 11 ayında 63 gazeteci hakkında soruşturma, 52 gazeteci hakkında dava açıldı. gazetecilere toplam 138 yıl 11 ay 28 gün hapis cezası verildi. Yargılaması devam eden gazeteci sayısı 833. Gazetecileri sadece yargılamakla kalmadı. Devletin katlettiği gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için açıklama yapan gazeteciler de tutuklandı. Tutuklu gazeteci sayısı 43'e çıktı. 

Sokağa çıkma yasakları

Yargıdaki cezasızlık politikaları nedeniyle keyfi uygulamalar devam etti. 2024’ün ilk 11 ayında, mülki idare amirlerince 25 il, bir ilçede en kısası bir, en uzunu 15 gün olmak üzere 83 kez eylem etkinlik yasağı kararı alındı. 358 barışçıl toplantı ve gösteriye müdahale edildi. Dernek, vakıf, sendika, meslek örgütü, inisiyatif ve platformların üye ve yöneticisi olan en az 76 kişi gözaltına alındı ve 22 kişi tutuklandı. En az 404 kişi, haklarında daha önceden açılmış davalardan yargılandı ve 84 kişi farklı sürelerde hapis cezasıyla cezalandırıldı.

Siyasi parti üye ve yöneticisi en az 162 kişi gözaltına alındı ve bu kişilerden 33'ü tutuklandı. 

Kadın cinayetlerinde cezasızlık

Cezasızlık politikalarından güç alan erkekler, yıl boyu kadınları katletti. JINNEWS’in 11 aylık şiddet çetelesine göre; 347 kadın katledildi, 195 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 

52 dokunulmazlık fezlekesi

42 milletvekili hakkında toplam 52 fezleke Meclis'e gönderildi. Aralık 2023’ten Aralık 2024’e kadar DEM Parti’ye, bileşenlerine dönük siyasi soykırım operasyonlarında en az 3 bin 948 kişi gözaltına alındı, en az 632 kişi ise tutuklandı. Fezleke, gözaltı ve tutuklamanın yanı sıra fiziki saldırılar da devam etti. DEM Parti binalarına 7 fiziki saldırı gerçekleştirildi. 20 Şubat'ta Esenyurt, 24 Nisan'da Êlih, 10 Ekim'de Îdir, 18 Kasım'da Esenyurt'ta DEM Parti binalarına baskın düzenlendi.  

Kobanê için cezalandırma

Kobanê kumpas Davası'nın 16 Mayıs'ta görülen karar duruşmasında birçok siyasetçiye "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım" iddiasıyla ağır cezalar verildi. İktidarın yıllardır dilinden düşürmediği Yasin Börü'nün ölümüne dair iddia yönünden beraat kararı verildi. Dosyanın gerekçeli kararı henüz yazılmadı.

Kontrgerilla şeflerine beraat

Yargıtay, eski bakan Mehmet Ağar'ın da aralarında bulunduğu 18 sanıklı JİTEM davasında verilen beraat kararını onadı. Sanıklar, 1993-96 yılları arasında 19 faili meçhul cinayetten yargılanıyordu. 

Gar Katliamı kararı

Ankara'da 10 Ekim 2015 tarihinde Tren Garı Meydanı'nda yapılmak istenen Barış Mitingi'ne dönük DAİŞ saldırısına dair davada, 1 Temmuz'da karar verildi. Mahkeme heyeti, 103 kişinin katledilmesi "insanlığa karşı suç" olarak görmedi. ANKARA

 

* * *

Şirnex'te 14 bölgeye yasak

Şırnak Valiliği, doğa talanının sürdürüğü Gabar, Cudî, Besta ve Feraşîn bölgelerini de kapsayan 14 bölgeyi "geçici özel güvenlik bölgesi" ilan etti. Bölgeye girişler, 15 günlüğüne yasaklandı. Yasaklanan bölgeler şöyle: Besta, Cudî, Gabar, Kurt Dağları, Kela Memê, Dönmezler, Kovankaya, Textê Reş, Hüsrevpaşa, Suhurpaşayayla, İncebel Dağları, Feraşîn, Altın Dağları ve Oymakaya. ŞIRNEX

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.