38'de işgal ettikleri gibi
- Yerine kayyum atandığı gün hakkında gözaltı kararı çıkarılan Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, bugün Emniyet'e gitti. "Bunlar Dêrsim’i nasıl ki 1938’de işgal ettilerse bugün de belediyelerimizi işgal ettiler" sözlerinden dolayı da hedef alınan Orhan, şunun altını çizdi: "Sözlerim de bir halkın hakikatidir. Ben yüksek sesle söyledim bu gerçekliği."
Kayyum atandıktan sonra Dêrsim Belediyesi önünde bekleyenlere seslenen Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, polisleri göstererek “Bunlar işgalci. Bunlar Dêrsim’i nasıl ki 1938’de işgal ettilerse bugün de belediyelerimizi işgal ettiler” diye haykırdı. Bu sözlerinden sonra ifadesi alınacağı iddiasıyla gözaltına alınmaya çalışıldı. Sanat Sokağı’ndaki evine giden Birsen Orhan’ın önü polisler tarafından kesildi. Duruma tepki gösteren Birsen Orhan’a ifadesi alınacağı söylenirken, durumu fark eden yurttaşlar polise tepki gösterdi. Seyit Rıza Meydanı’nda nöbette olan kitlenin de Sanat Sokağı’na gitmesiyle birlikte Birsen Orhan serbest bırakıldı. Seyit Rıza Meydanı’na gelen Eşbaşkan Birsen Orhan, “Beni ifadeye çağırdılar, olur da gözaltına dahi alsalar mücadeleye devam edin" dedi.
Birsen Orhan bugün gitti
Eşbaşkan Birsen Orhan, bugün sabah saatlerinde ifade vermek üzere Tunceli Emniyet Müdürlüğüne gitti. Birsen Orhan, gitmeden önce sanal medya hesabı X'te şu paylaşımı yaptı: "Yaşanan gözaltı girişimi henüz tek söz kurmadan belediyemize kayyum atandığı ilk anda gerçekleşti. Ve halkın kararlı duruşu ile izin verilmedi. Kolumda ve bacağımda yaralanmalar meydana geldi. Bu basına yansıyamadı, çünkü çekimi yapan arkadaşlarımıza müdahale edildi, telefonları kırıldı. Sonrasında daha gün ışımadan ev ev beni aradılar. Oysa adresim belliydi. Gün içinde kentte en öndeydim. Halkın arasındaydım ama ne yaptılar evimden çıkarken, etrafım kuşatıldı. Haberi alan halkın tepkisi ve vekillerimizin müdahalesiyle ifadem bu sabah alınmak üzere karar kılındı. Bizler gerginlik büyümesin diye bu hukuksuz girişimlere tek söz etmedik.
Gerçeği yüksek sesle söyledim
Şimdi de niyet okumalarla bana uyduruk bir dosya hazırlandı. Tıpkı 20 Kasım'da eşbaşkanımız ve belediye başkanımıza yaptıkları gibi. Hiçbir suçum olmadan bu şekilde birçok hukuksuzluğa maruz kaldım. Ezcümle adaletin özeti bu deyip olağanlaştırmayacağım. Bugün yargı keyfi tutumlara dur demeli. İfade vermeye gidiyorum. Sözlerim de bir halkın hakikatidir. Ben yüksek sesle söyledim bu gerçekliği. Son söz olarak; bizler direnişin kentindeyiz bu mücadele geleneği yere düşmemeli. Ben inanıyorum ki Dêrsimliler ne yapacağını iyi bilir." DÊRSIM
* * *
TBB'den saygıya davet
Kayyumların, anayasal demokrasi anlayışına telafisi imkânsız zararlar verdiğini belirten TBB, “Yasama, yürütme, yargı erklerini Anayasa’ya ve temel hak ve özgürlüklere saygı göstermeye davet ediyoruz” dedi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB), son günlerde yaşanan hukuki süreçler ve hak ihlalleriyle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, şunlar belirtildi: “Yalnızca üç gün içerisinde yaşanan gelişmeler, başta düşünce ve ifade özgürlüğü ile seçme ve seçilme hakkı olmak üzere anayasal hak ve özgürlüklerin soruşturulma veya yargılanma endişesi olmadan kullanımının neredeyse imkânsız hâle geldiği bir ortamın varlığını daha da ağır bir şekilde hissettirmektedir. Anayasal demokrasilerde hak ve özgürlükler esas, sınırlamalar istisna iken; sınırlamanın esas, hak ve özgürlük kullanımının ise istisna gibi değerlendirildiğine tanıklık ediyoruz. İnsan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devletinde yurttaşların en temel hak ve özgürlüklerini kullanırken yargının araçsallaştırıldığı bir baskının mağdurları hâline gelmeleri, söz konusu hak ve özgürlükleri koruyan anayasal düzen bakımından son derece vahim bir tablodur. Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmakla görevli bir kurum olarak Anayasal kurum ve kavramlarımızın bu derece aşındırılmasının Anayasal devlet/Anayasal demokrasi anlayışına telafisi imkânsız zararlar verdiğinin altını bir kez daha çiziyor, yasama, yürütme, yargı erklerini Anayasa’ya ve temel hak ve özgürlüklere saygı göstermeye davet ediyoruz.”
* * *
31 baro: Vazgeçin
Dêrsim ve Pulur belediyelerine kayyum atanmasına karşı ortak açıklama yapan 31 baro, hukuksuz karardan vazgeçilmesini istedi.
Semsûr, Agirî, Antalya, Balıkkesir, Êlih, Çewlîg, Bedlîs, Burdur, Bursa, Amed, Eskişehir, Dilok, Colemêrg, Îdir, İzmir, Qers, Kocaeli, Manisa, Mêrdîn, Mersin, Muğla, Mûş, Sakarya, Sêrt, Şirnex, Riha, Tekirdağ, Trabzon, Dêrsim, Wan ve Zonguldak baroları tarafından “Kayyum rejimini kabul etmiyoruz” başlığıyla yapılan yazılı açıklamada, “Colemêrg, Esenyurt, Mêrdîn, Êlih ve Xelfetî belediyelerine kayyum atayan hukuksuz kararın mürekkebi kurumadan Dêrsim ve Pulur belediyelerine de kayyum atandı. Anayasa’nın 67. maddesi ile güvence altına alınan seçme ve seçilme hakkı, demokratik toplumun en temel unsuru olduğu gibi aynı zamanda temel bir hakkın ifadesidir. Seçme hakkının kullanımı neticesinde seçilen başkanlarla ilgili hukuki bir sorun olsa dahi başvurulacak yöntem, belediye meclisi üyelerinin kendi arasındaki seçim mekanizması ile bu sorunun giderilmesidir” denildi.
Masuniyet karinesinin ihlal edildiği ve seçmen iradesinin yok sayıldığı kayyum uygulamasının, Anayasa’ya ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere açıkça ve çok yönlü olarak aykırı olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Yönetsel bir rejime dönüştüğünden şüphe bulunmayan bu uygulama; demokrasiye ağır tahribat oluşturmaktan, seçmenin inancını örselemekten ve hukuka olan güveni zayıflatmaktan başka bir sonuç üretmemektedir. OHAL yönetiminin kalıntısı olan kayyum uygulamasının hiçbir hukuksal ve toplumsal meşrutiyeti söz konusu değildir. Kayyum rejiminin karşısında olduğumuzu kararlılıkla vurguluyor, halkın iradesini gasp eden bu hukuksuz karardan biran evvel dönülmesi, seçmen iradesi ve hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesi çağrısında bulunuyoruz.”
* * *
Êlih’te gençler direniyor
Kayyumlara tepki gösteren gençler, Yenimahalle, Bağlar ile Cudi mahallelerinde alanlara çıktı.
Êlih’te gençler, kayyuma karşı direnişlerini sürdürüyor. Êlih’in Yenimahalle, Bağlar ile Cudi mahallelerinde önceki gece alana çıkan gençler, sloganlar attı. Gençlere saldıran polis, mahalleleri biber gazına boğdu. Polisin plastik mermi ve TOMA’lı saldırısına gençler, taş ve havai fişeklerle karşılık verdi.
Gençlerin direnişi sonrası bir TOMA’nın kullanılamaz hale geldiği öğrenildi.
* * *
Kürtçe kreşler için talimat
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kreşi olan belediyeler için valiliklere uyarı yazısı gönderdi.
DEM Parti'li belediyelerin Kürtçe kreşler açması, Türk Eğitim Bakanlığını rahatsız etti. Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bir yazı göndererek, “Sahada yapılan incelemelerde belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler” olduğunu ve “Bu yerlerde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin yapıldığının tespit edildiğini” bildirdi.
Eğitim Bakanlığının yazısı üzerine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü de il müdürlükleri aracılığıyla yazıyı kreşi olan belediyelerin bulunduğu valiliklere ve bilgi için de ilgili belediyelere gönderdi. Yazıda, Eğitim Bakanlığı’nın söz konusu yazısı hatırlatılarak, “5580 sayılı kanuna aykırı faaliyetlerin engellenmesi için belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyetleri konusunda uyarılması ve yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi ile mevcut yerler hakkında mezkur hükümlere göre hareket edilmesinin sağlanması” istendi.