Aleviler de sürecin içinde olacak
- Kürt Halk Önderi'nin 7 maddelik mesajına işaret eden DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, Türk ile Kürt kardeşliği vurgusundan ve barıştan hiçbir kesimin kaygı duymayacağını söyledi. Fırat, "Öcalan, Meclis'i gösteriyordu. Bu heyetlerle görüşmeler daha belirli bir noktaya geldiğinde Aleviler de bu sürecin içerisinde olacaktır" dedi.
MA'ya konuşan DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, Suriye'de halkların kendi kararlarını vermesi gerektiğini vurgulayarak, "Onlara bu alan yaratılmalı. İnsanların en azından yarın acı yaşamayacakları bir konjonktür yaratılmalı. Şu an Ortadoğu'da sınırlar tekrar çiziliyor. Toplulukların, halkların, kendi itikat inançlarından ve dillerinden dolayı yerlerinden, yurtlarından tekrar sürüldüğü bir süreci yaşıyoruz" dedi.
Türkiye'nin tehditkar tavrı
Türkiye'nin, Suriye'de tüm halklar ve güçlere karşı tehditkar bir yaklaşımda bulunduğunu dile getiren Fırat, "HTŞ kadrolarının, çetelerin içinde olanların çoğu Suriyeli bile değil. Para karşılığı gelip oradaki halka zulüm yapan bir kitle var. Oradaki insanlara 'Yerlerinizi yurdunuzu bırakın, çıkın gidin' deniliyor. Halkımızın, toplumumuzun Suriye'deki halkla akrabalık dereceleri çok yüksek. Lazkiye, Samandağ'ın hemen karşılarında, deniz yoluyla 7 ile 8 dakika, o kadar yakınlar birbirine. Buradaki Arap Aleviler, ciddi şekilde bir kaygı hissediyor. Türkiye toplumunun, demokratik güçlerinin, sivil toplum kuruluşlarının özellikle böyle bir süreç içerisinde barışa dair, nasıl birlikte yaşanabileceğine dair söz kurmaları gerekiyor" şeklinde konuştu.
Beraber yaşama koşulları
Kürt Halk Önderi'nin 7 maddelik mesajına işaret eden Fırat, Türk ile Kürt kardeşliği vurgusundan, barıştan hiçbir kesimin kaygı duymayacağını söyledi. Herkesin barışa dair söz kurması gerektiğini vurgulayan Fırat, şöyle devam etti: "Tüm siyasilerin, yöre derneklerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın, hatta her bir bireyin buna 'Yeter' demesi lazım. Beraber yaşama koşullarımızı yaratalım. Kimsenin kendi kimliğinden, dilinden, itikat inançlarından, söylemlerinden, düşüncelerinden dolayı ötekileştirilmediği bir süreci hep beraber inşa edebiliriz. Bunu inşa etmenin yegane unsuru demokrasidir. Demokrasinin bütün koşullarını yaşama geçirmek gibi bir sevdamızın olması lazım. Öcalan, Meclis'i gösteriyordu. Bu heyetlerle görüşmeler daha belirli bir noktaya geldiğinde Aleviler de bu sürecin içerisinde olacaktır. Aleviler olarak bu ülkede gerçekten demokrasiyi destekleyen, sözünü kurabilen kurumlarımız var. Bu sürece de katkı olabilecek ve çok etkin bir rol alabilirler, almalardırlar."