Eşit koşullar sağlanmalı
- DBP Eşbaşkanı Uçar, 'Çöktürme Planı'nın başarılı olamadığını; verilen mücadeleyle tecridin kırıldığını, Kürt sorununun demokratik çözümünün tartışılmaya başlandığını söyledi.
- Uçar, "Samimi bir tartışma yapılıyorsa eşit koşulların sağlanması gerekiyor. Çözümün asıl muhataplarından Sayın Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı" dedi.
Halk buluşmasında konuşan DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, tarihsel bir kırılma anından geçildiğini belirterek, şunları ifade etti: "Ya pozitif bir şekilde kırılma gerçekleşecek ve barışı inşa edeceğiz ya da negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek ve her yer Gazze olacak. O nedenle İmralı’da gerçekleşen bu görüşme yetmez, İmralı kapıları açılmalıdır."
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 12 Ocak'ta Ankara’da gerçekleştireceği 7. Olağan Kongresi öncesi Amed’de halk buluşması düzenledi. Halaylarla başlayan toplantıda, saygı duruşunun ardından sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra DBP Eşbaşkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır birer konuşma yaptı.
'Çöktürme Planı' başaramadı
Parti olarak bir yıl boyunca ciddi çalışmalara imza attıklarını savunan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Esas konumuz Kürt sorununun demokratik çözümü ve Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kalkmasıdır. Başardık. Türkiye’de günlerdir Kürt sorununun çözümü ve Sayın Öcalan’ın paradigması tartışılıyor. Eğer tecrit gündeme geldiyse bu mücadeleden vazgeçmeyen halkımızın başarısıdır" dedi. Türk iktidarının yol haritasında Kürt gerçekliğini ortadan kaldırma ve biat eden bir halk yaratma iddiası olduğuna dikkat çeken Uçar, "Geldiğimiz nokta ‘Çöktürme planı’ değil halkların mücadelesi kazandı" diye konuştu.
İmralı’nın kapılarını açın
Eğer samimi bir tartışma yapılıyorsa eşit koşulların sağlanması gerektiğini vurgulayan Uçar, şunları kaydetti: "Kürt sorununun çözümünde asıl muhataplarından Sayın Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı. 2013-15’te sınırlı koşullarla, tecrit altındayken bu sorunun hakkaniyetli tartışılması mümkün değildi. Devlet aklının, çözümsüzlük aklının değişmesi gerekiyor. Çözüm belli. İmralı’nın kapılarını açın. Kürt halkı çok bedel ödedi. Sayın Öcalan’ın çözüm gücünün arkasındayız ve bunun için 24 saat çalışmaya hazırız.”
Çözülmedikçe mücadele sürer
DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır ise 2024’te bütün zorluklara ve ağır baskı koşullarına rağmen hamleye başladıklarını hatırlatarak, "Kürt halkının mücadelesinin önünde eğiliyoruz. 2024’ün sonunda Sayın Abdullah Öcalan’ın mesajları tartışılıyor. Kürt sorunu, Sayın Öcalan öncülüğünde çözülmedikçe bize her yer mücadele ve direniştir” dedi.
Kürdistan’da özgürlüğün şartları
Kimsenin kafasının karışmaması gerektiğini belirten Bayındır, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan’ın, annelerimizin ve kahraman gençlerimizin peşinde olacağız. Kürdistan’da özgürlüğün şartları oluşmuştur. Kürt halkı kazanımlarını, statüsünü, birliğini sağlayacak. Ya başarı, ya başarı, ya başarı…”
Kobanê'yi düşürmek için
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları ise konuşmasında Suriye'deki gelişmelere de dikkat çekti. Rojava topraklarının Türkiye imalatı olan SMO tarafından ve onların beslemesi çeteler tarafından birçok saldırıya maruz kaldığını hatırlatan Hatimoğulları, "Şimdi ‘Kobanê düştü düşecek’ diyenlerin bir kez daha iştahları kabardı. Kobanê’yi düşürmek için de ellerinden geleni yapıyorlar ama Kobanê halkı IŞİD’in barbarlığına karşı geçmiş dönemde nasıl mücadele ettiyse şimdi de mücadele ediyor. Kobanê düşmedi, düşmeyecek" dedi.
Rojava'nın statüsü tanınmalı
Suriye’de Kürt halkına dönük gerçekleşen operasyonların yanı sıra oradaki Arap Alevilere, Hristiyanlara, Durzilere dönük ciddi katliamlar gerçekleştiğine işaret eden Hatimoğulları, şunları söyledi: "Özellikle Rojava’da kurulmuş olan Özerk Yönetim’in resmi bir statüye kavuşması için mücadelemizi daha çok yükseltmeliyiz. Biliyoruz ki; Kürt halkı başta olmak üzere oradaki yaşayan bütün farklı halkların ve inançların temsiliyetini sağlayan demokratik bir Suriye’nin inşası dışında bir seçenek yoktur. Bu seçeneğin içinde de Rojava modeli hayata geçmiş bir modeldir; bütün Ortadoğu'ya ve dünyaya örnek olmuştur. Bu modelin resmileşmesinin elzem olduğunu altını çiziyoruz. Elbette bu gelişmeler, sadece Suriye ve Rojava’da değil, dört parça Kürdistan'ı etkileyen çok önemli gelişmeler oluyor. Dört devlete buradan sesleniyoruz; Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir."
Onurlu bir barışa imza
DEM Parti İmralı Heyeti'nin ziyareti ardından yapılan açıklamaya dikkat çeken Hatimoğulları, şöyle konuştu: "Kürt sorunu çözülmelidir. Onurlu bir barışa imza atılmalıdır’ diyor. Bizler de bu sözlerin arkasındayız. Bir şey daha iletti bizler de elçi olarak onu sizlere iletmek isteriz. ‘Dışarıda onurlu halkımıza, mücadeleden asla vazgeçmeyen İmralı kapılarının açılmasına vesile olan değerli halkımıza selam ve sevgilerimi iletiyorum’ dedi. Kürt halkı, 40 yılı aşkın devam eden saldırılara, savaşa ve çatışmalara rağmen dört parça Kürdistan’da varlık mücadelesini sürdürdü, mücadelesini büyüttü.
Tarihsel kırılma anı
Tarihsel bir kırılma anından geçiyoruz; ya pozitif bir şekilde kırılma gerçekleşecek ve barışı inşa edeceğiz ya da negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek ve her yer Gazze olacak. O nedenle devlet aklına seslenmek istiyoruz; İmralı’da gerçekleşen bu görüşme yetmez, İmralı kapıları açılmalıdır, Sayın Öcalan’ın sadece Türkiye barışı değil, bütün Ortadoğu barışı için de çalışabileceği fiziki koşulların sağlanması gerekir.”
Eşbaşkanlarla devam kararı
Halk toplantısında, DBP Eşbaşkanlığı görevini bir kez daha Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır ile yürüteceği deklare edildi. Duyurunun ardından Eşbaşkanlar Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, sahneye çıkarak, halkı selamladı. Daha sonra yurttaşlar, eşbaşkanları tebrik etti. AMED