Dört evladı tutsak, ikisi ağır hasta
- Dört oğlundan ikisinin gözaltında gördükleri işkence nedeniyle hastalandığını ve hayati riskleri bulunduğunu belirten Mehmet Arslan, tutsak çocuklarının tedavisinin sağlanması için İHD, ÖHD ve milletvekillerine çağrı yaptı.
Riha'nın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesine bağlı Ziyareta Mezin Mahallesi'nden 18 Ekim 2018'de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Arslan kardeşlere dönük kötü muamele cezaevinde de devam ediyor.
Fevzi (55), Ömer (36), Mehmet Haşim (46) ve Mehmet Kasım Arslan (32) kardeşler ile akrabaları Xelîl Xelîl (30), AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'a dönük "suikast" istihbaratı iddiası üzerine gözaltına alındı. 15 gün boyunca Emniyet Müdürlüğünde tutulan 5 kişiye, polisin hazırladığı ifadeler zorla imzalatılmak istendi. Ağır işkenceler, Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan rapora yansımasına rağmen çıkarıldıkları mahkemece tutuklandılar.
Üç kez ağırlaştırmış müebbet
Haklarında hazırlanan iddianamede, "suikast" iddiası yer almazken, kentte farklı tarihlerde yaşanan birçok olay dahil edildi. Mahkeme, işkence altında alınan ifadeleri baz alarak, Fevzi ve Mehmet Kasım Arslan kardeşler ile Xelîl Xelîl'e "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma, tasarlayarak kasten öldürme" iddiasıyla üç kez ağırlaştırmış müebbet hapis cezası verdi. Ömer ve Mehmet Haşim kardeşlere ise "Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma", "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "Kamu malına zarar verme ve ruhsatsız silahlara mermi satın alma" iddiasıyla 28’er yıl hapis cezası verildi.
Ayrı yerlere sürgün
Urfa 2 No'lu T Tipi Cezaevi'nden tutulan 5 kişinden önce Mehmet Kasım Arslan, Diyarbakır 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne; Xelîl Xelîl, Rize Kalkandere Cezaevi'ne; Fevzi, Ömer ve Mehmet Haşim kardeşler ise Suluca Y Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edildi.
Bir delil bile yok
Çocukları ve yeğenlerinin komplolarla tutuklandığını, sağlık sorunları nedeniyle çocuk ve yeğenleriyle görüşemediğini ifade eden 84 yaşındaki Mehmet Arslan, MA'ya konuştu. Arslan, "Ortada bir şey yokken, bir delil bulunmazken işkence ile tutuklandılar" dedi. Baba Arslan, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) ağır hasta tutsak listesinden bulunan Fevzi Arslan'a gözaltına alındığında uğradığı işkence nedeniyle "beyninde erime" başladığı teşhisi konulduğunu ifade etti. Oğlunun tedavisinin yapılmadığını belirten Arslan, "Hastaneye götürmüyorlar, tedavi etmiyorlar. Bizden uzak kentlere gönderiyorlar. Sağlığım el vermiyor gidip görmeye, diğer aile bireylerimiz ise gitmek isteseler de ekonomik olarak durumumuz buna elverişli değil" diye konuştu.
Fevzi'ye ömür biçildi, Ömer de tehlikede
Doktorların iki yıl ömür biçtiği oğlu Fevzi Arslan'ın, tüm çağrılara rağmen serbest bırakılmadığını; aynı cezaevinden tutsak olan bir diğer oğlu Ömer Arslan'ın ise henüz tespit edilmeyen bir hastalığa yakalandığını ve hayati tehlikesinin bulunduğunu belirten Mehmet Arslan, şöyle devam etti: "Bizi aradığında 'Başım çok kötü ağrıyor, dilim şişmiş hep kusuyorum. Ayakta duracak halde değilim, acile götürüyorlar, ama muayene etmeden bir köşede bekletiyorlar. Son günlerimi yaşıyorum' diyor. Bıraksınlar biz kendi imkanlarımız ile tedavi edelim. Ömer'i doktorlar tedavi etmek istemiyor. Tahlil için aldığı kan tüplerini çöp kutusuna attılar. Doktorlar onur kırıcı sözler söylüyor. Oğlum en son görüşüne gidenlere 'Ben bu acılara dayanamıyorum’ demiş. Belki de kanser belirtileridir. Çocuklarım bir karıncayı dahi incitmediler. Adalet istiyoruz."