Birbirimizden güç ve ilham aldık
Kadın Haberleri —
- Berlin’deki Kadın Konferansı farklı ülkeler, halklardan gelen kadınları buluşturdu. Konferansa katılan kadınlar, “Daha fazla etkileşim kurmalı; savaşlarla yüzleşip birleşmeli ve barışın inşasında rol almalıyız. Birbirimizi tanıyıp, birbirimize ilham verdik” dedi.
DENİZ BABİR/HAKAN TÜRKMEN
“3. Dünya Savaşı’nda kadınların öz örgütlenmesi ve öz savunması” şiarıyla geçtiğimiz günlerde Berlin’de düzenlenen Kadın Barış Konferansı, farklı halklardan kadınları buluştu. Cenî Kürt Kadın Barış Bürosu, Feministische Organisierung Gemeinsam Kämpfen, Women Defend Rojava, KJAR ve Jugendkommune'nin ortaklığıyla düzenlenen konferansta Sudan, Tigray, Kongo, Kürdistan, Filistin, Belucistan gibi ülkelerden gelen kadınlar, militarizasyonu, eko-kırımı ve ataerkil şiddetin toplumlar üzerindeki etkilerini ve kadınların direniş ve barış süreçlerinde oynadığı rolü tartıştı. Konferansa katılan kadınlarla deneyimlerini ve buradan çıkardıkları sonuçları konuştuk.
Bir araya gelelim
Women in Exile” (Sürgündeki Kadınlar) girişimi kurucularından Kenyalı Bethi Ngari, Kürt hareketini ve ideolojisini uzun zamandır takip ettiğini söyleyerek dayanışma içinde olduğunu belirtti: “Onlarla bir araya gelerek, kız kardeşlerimin, kendi savaşlarıyla mültecilerin savaşını birleştirdiklerini gözlemledim. Kürt kadınlarla birlikte Strasbourg’da eylemlere katıldım. Bir araya gelmenin ve deneyimlerimizi paylaşmanın önemli olduğunu düşünüyorum. ‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesini içselleştirmemiz gerekiyor.”
Güçlü bir birliktelik kurulmalı
Cathy ise Gabriela Kadın Organizasyonu’nun temsilcisi. 1984’te Filipinler’de kurulan Gabriela Kadın Organizasyonu, başlangıçta 50 yapıyla yola çıksa da bugün 200'den fazla örgütle birlikte mücadele yürütüyor. Organizasyon, Filipinler dışında yaşayan kadınların devrim hareketlerine katkıda bulunmayı hedefliyor. Cathy, dünyanın dört bir yanından gelen kadınların adil ve özgür bir toplum amacıyla buluştuğunu söyleyerek farklılıkların önemine dikkat çekti. Cathy, “Güçlü bir birliktelik oluşturmak gerekiyor” diye ekledi.
Birlikte savunmalıyız
Mapuche hareketinin aktif üyelerinden Llanquiray Painemal, Mapuche kadınların karşılaştığı zorlukları anlatarak dayanışmanın önemine değindi. “Kolonyal hikâyeler sürekli kriminalize ediliyor” diyen Llanquiray şöyle devam etti: “Burada farklı ülkelerin politikaları hakkında tartışmalar yaptık. Kadınların, farklı yerlerde nasıl organize olduklarını öğrendik. Birbirimizi tanıyıp, birbirimize ilham verdik. Mapuche hareketi olarak Kürt kadın hareketiyle ilişkimizi güçlendirmek istiyoruz. Kürt halkının tarihi, Mapuche halkının tarihine benziyor, bu nedenle benzer zorlukları birlikte ele alarak kendimizi birlikte savunmalıyız.”
Hayalim özgürlük marşı
Konferans katılımcılarından Anette, konferansta farklı kıtalardan gelen konuşmacıların yer almasının çok değerli olduğunu belirterek, “Kadınlar savaş süreçlerinde olduğu kadar barış süreçlerinde de önemli rol oynuyor. Farklı ülkelerdeki kadın organizasyonlarıyla daha fazla etkileşim kurmalıyız; savaşlarla yüzleşip birleşmeliyiz. En büyük hayalim farklı kültürdeki kadınlarla birlikte özgürlük marşı organize etmek. Avrupa’da ve dünyada savaş ve ekolojik yıkımla mücadele etmek için bu marşa ihtiyacımız var” dedi.
Ekolojik fırsat
Ekolojiye duyduğu ilgiden dolayı konferanstaki ekoloji atölyesine katıldığını belirten Kani ise doğayla uyum içinde yaşamanın önemine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Asya bölgesi hakkında bilgi sahibi değildim fakat atölye sayesinde bu bölgeye dair değerli bir bakış açısı kazandım. Bu konferansı diğer her şeyin yanı sıra doğayla olan ilişkimizi sorgulamak ve bu konuda daha fazla bilgi edinmek için önemli bir fırsat olarak görüyorum.”
Umut dolu ayrıldım
Almanya’daki kadın barış hareketleri hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığını söyleyen Karen, tam da bu nedenle konferanstaki Barış Hareketi atölyesine katılmış. Atölyenin beklentilerini karşıladığını anlatan Karen, “Barış hareketiyle ilk defa bu kadar yakın bir temas kurdum. Günümüzde, yaşadığımız hayatın içinde hızla umudumuzu kaybedebileceğimiz bir dönemdeyiz. Bu deneyimle buradan umut dolu bir şekilde ayrıldım” diye konuştu.
Beate’nin ilk konferans deneyimi
Konferans katılımcılarından Beate, ilk defa bir konferansa katılıyor. Kadınların deneyimlerinden çok etkilendiğini belirten Beate şöyle devam etti: “Kızım beni bu etkinliğe katılmak için motive etti. Aslında bu konularla çok ilgilenmiyordum ancak kızım sayesinde bu alanda bilgi sahibi oldum. Burada olmak, bana çok şey kattı. Bu muhteşem kadınlardan çok etkilendim, notlar aldım. Kadınların mücadelesini iyice kavrayacak, belki de ileride birlikte örgütleneceğiz.”
Her kıtada kadın mücadelesi
“Başta bu kadar kadının bir araya geleceğini beklemiyordum fakat salonun kadınlarla dolu olduğunu görünce çok duygulandım” diyen Conny ise her kıtadan kadınların mücadelesine yer verilmesini değerli bulduğunu ifade etti. Conny, silahsız feminizm mücadelesi kapsamında bir atölye gerçekleştirdiklerini anlatarak şu bilgileri verdi: “Farklı yaş gruplarından yaklaşık 60 kadın bir araya geldik. Almanya'da silahsızlanmaya karşı pratikte ne yapılabileceği üzerine yoğun tartışmalar yürüttük.”
Barış, adalet ve hakikat
Kürt Sosyolog Dîlar Derik, konferansta kadınlara Kürdistan’daki durumu aktardıklarını söyleyerek Kürdistan’da kadınların hem savaşta hem de barışta nasıl örgütlendiklerini tartıştıklarını ifade etti. Mücadele şeklinin, özellikle kadınlar açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Derik, “Barış, adalet ve hakikat kavramlarını tartıştık. Ayrıca Rojava’daki örgütlenme biçimlerini ele alarak dünyanın mevcut durumunu değerlendirdik” diye ekledi.
Genç kadınlar örgütleniyor
Esselia, Genç Kadın Komünü olarak Almanya'da örgütlendiklerini ve artan militarizasyona karşı bir araya geldiklerini belirtti. Militarizmin gençleri derinden etkilediğine dikkat çeken Esselia, konferansta bu anlamda da tartışma yürüttüklerini belirtti. Esselia, “Yapılan konuşmalar boyunca kadınların heyecan verici tartışmalar yapmaya ne kadar istekli olduklarını gözlemledim. Genç kadınların toplumsal sorunlara daha fazla duyarlı davranması ve bu konularda daha fazla söz sahibi olmasını arzuluyoruz” dedi.
Dünyayı değiştirmek için
“Dünyayı değiştirme ve onurlu bir barışı yaratma fikri beni derinden etkiliyor” diyen Talia, özellikle Belucistanlı kadınların konuşmalarından çok şey öğrendiğini söyleyerek bu konuda daha önce hiçbir bilgiye sahip olmadığını da ekledi. Alman toplumunda militarizasyonu engellemek ve insanların Alman silahlarıyla öldürülmesini durdurmak amacıyla silahsızlanma atölyesine katılmayı planladığını ve bu süreçte neler yapabileceklerini öğrenmeyi arzuladığını dile getirdi.
Örgütlenmeliyiz
Êzîdî bir kadın olarak konferansta yerini alan Neffel, patriyarkaya karşı dünya deneyimlerini görmenin ve nasıl mücadele edebileceklerini tartışmanın kendisi için önemli olduğuna dikkat çekti. DAİŞ’in 2014'teki soykırımının hafızalarda hala taze olduğunu belirten Neffel, bugün Türk devletinin desteğiyle DAİŞ’in yeniden saldırma tehlikesinin bulunduğunu vurguladı. Neffel, saldırılara karşı örgütlenmenin önemine değindi.
Buradayız ve savaşıyoruz
Belucistan özgürlük mücadelesini aktaran katılımcılardan Safia Manzoo, Belucistan'dan İslamabad'a binlerce insanın katılımıyla gerçekleşen Uzun Yürüyüş’ü anlattı. Medyada Belucistan'daki özgürlük savaşçıları hakkında yeterince bilgi verilmediğine dikkat çeken Manzoo, “Buradayız ve savaşıyoruz. Halkımız ve haklarımız için mücadele ediyoruz” diye konuştu. Bu tür konferansların, sorunlarını diğer kadınlarla paylaşabilmeleri açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Manzoo, “Sorunlarımızı paylaşmak ve dayanışma içinde olmak, mücadelemizi güçlendiriyor” dedi.