• Evin Cezaevi’nde tutsak bulunan Nobel Barış Ödülü sahibi ve kadın hakları aktivisti Nergis Mohammadi, BM 79’uncu Genel Kurulu’na hitaben bir mektup kaleme aldı. Mohammadi, mektubunda İran hükümetinin insan hak ve ihlallerine karşı BM’nin acil ve kararlı bir şekilde harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

Mektupta şunlar kaleme alındı: “‘Jin, Jiyan, Azadî’ devrimci ayaklanmasının üzerinden iki yıl geçti. Bu demokratik hareket taleplerini ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganıyla demokrasi ve eşitlik haykırışlarını yapmaya devam ediyor. Halkın bu kolektif ayaklanmasının ve dayanışmasının bedeli, daha önceki ayaklanmalar ve toplumsal hareketler gibi halkın halen devam eden vahşice bastırılması oldu.  Dünya, kadınların sokaklarda, gözaltı merkezlerinde ve hapishanelerde katledilmesine, infaz edilmesine, hapsedilmesine, şiddet ve zalimce baskı altına alınmasına tanık oluyor.

Yaşananlardan dolayı endişeliyiz. Kadın hakları savunucuları Pexşan Ezîzî ve Şerîfe Muhammedi’ye idam cezası verildi. BM Genel Kurulu toplantısında İran hükümeti temsilcileri de aranızda olacak. Orta Doğu ve İran'da demokrasi ve barışı sadece söz ve ironiyle değil, ciddi ve aktif bir şekilde yapmanızı, insan haklarını her düzeyde ve her türlü müzakerenin ön koşulu haline getirmenizi rica ediyorum. Siyasi tutuklulara yönelik yaygın ve acımasız infazların durdurulmasını, tüm siyasi tutsakların özgürlüklerine kavuşmasını, İranlı kadınlara yönelik sistematik ve hedef odaklı baskının ve cinsiyet ayrımcılığının suç sayılmasını, bağımsız sivil kurumlara yönelik baskılara son verilmesini istiyoruz. Tüm bu taleplerimizin yerine getirilmesi içinde acil ve kararlı bir şekilde harekete geçmenizi istiyoruz.” TAHRAN

***

Yoksulluğun biteceği günü bekliyorum

Rasht’daki (Reşt) Lakan Kadın Cezaevi’nde bulunan ve hakkında idam kararı verilen işçi hakları savunucusu Şerife Muhammedi, 21 Eylül’de Horasan’ın Tabas ilçesinde yaşanan maden katliamında hayatın kaybeden 52 maden işçisi için mektup yazdı.

“Biliyorum, bu günler geçecek ve hayat şarkısını yeniden birlikte söyleyeceğiz” diyen Şerife Muhammedi mektubunda, “Tabas'ta 52 madencinin ölüm haberi beni sarstı. Maden işçileri, kendilerinin ve ailelerinin geçimini sağlayacak küçük bir ücret alabilmek, bir lokma ekmek için en zor en kötü ve en güvensiz koşullarda çalışıyor. Babalarının işten dönmesini bekleyen çocukların gözlerini hayal ediyorum. Ne yazık ki eğitimin ilk gününde kadınların ve çocuklarının dudaklarındaki gülümseme ve mutluluk kurudu! Parmaklıklar ardında sevdiklerimizin ailelerine, zor yaşam ve geçim koşullarının altında ezilen sınıf arkadaşlarıma başsağlığı diliyorum” dedi.

Ayrıca okula gidecek oğluna da seslenen Şerife Muhammedi, şunları ifade etti: “Sen de bu sene eğitime başladın. Yanında olmak ve sana en güzel kıyafetleri alıp okula göndermek isterdim. Ancak benim için gerçek mutluluk, hiçbir çocuğun yoksulluk nedeniyle mutluluktan, eğitimden ve yaşam hakkından mahrum bırakılmadığı, hiçbir ebeveynin, bir iş gününün ardından çocuğunun veya eşinin işyerinden sağ çıkıp çıkmayacağı konusunda endişe duymadığı gündür. Ve ben o günü bekliyorum!” RASHT