Cinsiyet eşitliği olmadan demokrasi olmaz
Kadın Haberleri —
- Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, insani kalkınmanın önünde bir engel olmanın yanı sıra demokrasi için de tehdit oluşturuyor. Latinobarómetro 2023 raporuna göre, Latin Amerika ve Karayipler’de kadınlar karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmiyor ve %70’i demokrasiden en memnun değil.
ÇEVİRİ: FELEKXAN SERHAT
Kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet, dünyadaki en yaygın insan hakları ihlallerinden biridir ve toplumlarda ‘normal’ olarak görülen bir olgudur.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) yayınladığı Toplumsal Cinsiyet Normları Endeksi, insanların %90'ının kadınlara karşı en az bir önyargıya sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bunlar arasında erkeklerin çalışma hayatında daha iyi bir öncü olduğundan tutalımbir işte çalışmak için kadınlardan daha fazla hakka sahip olduklarına inanmaktan, erkeğin kadına şiddet uygulamasının normal olduğuna inanmaya kadar uzanıyor.
BM Kadın Birimi ve UNDP olarak, toplumsal normları ve toplumsal cinsiyet rollerini teşvik ederek, cinsiyet ayrımcılığını azaltmak ve cinsiyetçi tutumları dönüştürmek için çalışıyoruz. Bunun için kız çocukları ve kadınları güçlendirmenin yanı sıra erkeği şiddete teşvik eden kalıplardan kurtulmak için toplumun her kesimiyle birlikte çalışmak gerekiyor. Bunu başarmak için de her ülkenin gerçekliğine uyum sağlayan daha etkili farkındalık kampanyalarıyla erkeklerin katılımını güçlendirmek, onları kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesine dahil etmek için davranış bilimlerini uyguluyoruz. Kadın haklarını sınırlayan normlar eşitsizliği arttırdığı için toplumun geneline de zarar veriyor.
Latin Amerika ve Karayipler’de güvende değiller
İnsani Gelişme Endeksi (HDI), ilk kez 2020 yılında değer kaybetti ve bu kayıp sonraki yıl da devam etti. Buna karşılık UNDP’ye göre Latin Amerika ve Karayipler’de (kadınlara odaklanan Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi önerisine dayanarak) bulunan 10 ülkenin %27,4'ünün çok boyutlu yoksulluk koşullarında yaşıyor.
Öte yandan, yoksulluğun kadınlar üzerindeki etkisi, bulundukları yere bağlı olarak değişiyor. İncelenen 16 ülkede, kentsel alanlarda yaşayanların %19'u aşırı yoksulken, %58'i oranında yoksul olanlar ise kırsal alanlarda yaşıyor. En yoksul kadınlar, büyük eşitsizliklerle karşılaşan, işgücüne daha az katılan ve emeğinin karşılığını alamayan kadınlardır.
Eşitsizlik uçurumları, insani kalkınmanın önünde bir engel olmanın yanı sıra demokrasi için de bir tehdittir. Bu bağlamda Latin Amerika ve Karayipler, kadınlar için en şiddetli ve tehlikeli bölge olmaya devam ederse başarılı olamayacak.
4 bin 50 kadın katledildi
Latinobarómetro 2023 raporuna göre, Latin Amerika'da demokratik gerileme yaşanıyor.Demokrasiyi tercih edilen yönetim biçimi olarak gören nüfusun oranı 2000 yılında %60 iken 2023 yılında %48'e düştü. Dahası, kadınlar karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmiyor ve %70’i demokrasiden en memnun değil. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Gözlemevi'nin son verilerine göre ise 2022 yılında Latin Amerika'dan 4 bin 4 ve Karayipler'de 46 olmak üzere en az 4 bin 50 kadın katledildi.
Verilere bakıldığında, bölgedeki bazı ülkelerde yürütülen cinsiyet şiddete karşı mücadele yasalarına rağmen kadınların temel hakları hala somut bir kazanıma dönüşmedi. Kadın ve kız çocuklarının şiddet ve ayrımcılıktan uzak bir yaşam sürme hakkı da dahil olmak üzere temel hakları garanti altına alınmadan demokrasiye olan güvenin yeniden kazanılması mümkün değil.
Evrensel adalet şart
Daha barışçıl, adil ve kapsayıcı toplumların inşasında, cinsel şiddetin ortadan kaldırılması için evrensel bir adaletin olması gerekir. Şiddete maruz bırakılan kız çocukları ve kadınlar yeterince korunmuyor, şikâyette bulunduklarında ise kamu kurumlarında mağdur ediliyorlar. Dahası bakım ve ev işlerinde güvencesiz, kayıt dışı ve az ücretle çalışma koşullarıyla karşı karşıya kalıyorlar.
Hukuk şiddeti
Yargı sürecindeki yükün büyük bir kısmı yine şikayetçi olan kadına düşüyor. Mahkeme defalarca çıkmasının yanı sora ulaşım masraflarını da kendisi karşılıyor, şikâyet ettiği fail veya toplumun tehditlerine maruz kalıyor.
Öte yandan, şiddet durumlarında kadınlar genellikle adli müdahalenin hızına ve etkinliğine güvenmezler. Ayrıca sıklıkla gerçekleri birkaç kez anlatmaya zorlanmak veya ifadelerinin sorgulanması gibi yeniden mağduriyet uygulamalarına maruz kalıyor.
UNDP ve BM Kadın Birimi olarak kadınlar için daha adil toplumlar inşa etme çağrısında bulunuyoruz. Tüm insanlar ve toplumlar; eğitim, sosyal seferberlik, yasal ve siyasi tedbirlerin alınması, şiddetin önlenmesi için daha fazla bütçenin savunulması, diyalogların teşvik edilmesi ve uzlaşı arayışları yoluyla ilerleyebilir.
*María Noel Vaeza & Michelle Muschett/ El Pais (María Noel Vaeza, BM Kadın Birimi'nin Amerika ve Karayipler’in, Michelle Muschett ise UNDP'nin Latin Amerika ve Karayiplerbölge direktörüdür.)