Dêrsim bizimdir, bize emanettir
Yerine kayyum atanan Dêrsim Belediyesi Eşbaşkanı Cevdet Konak: 1938'den beri bedel ödüyoruz
- Bu coğrafyada 500 yıldır Kızılbaş inancı yaşanıyor. 1938'deki soykırımda, 12 Eylül’de, 1990’lı yıllarda, 2016-19 kayyum sürecinde de durum aynıdır. 50 yıldır bedeller ödeniyor.
- 500 köyümüzü boşalttılar; on binlerce insanımızı sürgün ettiler. Halkı, köyünden, yaşam alanlarında, kutsallarından, ocaklarından kopardılar. Bugün yapmak istedikleri de budur.
- Hakkımda 22 günde 'örgüt üyeliği'nden karar çıkardılar. Cenazelere katılmışım, taziyele gitmişim; HES'lere, maden şirketlerine, ormanların yakılmasına karşı çıkmışım.
- Halkımın acısına da mutluluğuna da katılırım. Burası bizim coğrafyamız; atalarımızdan emanet. Koruyacağız; torunlarımıza emanet etmek için mücadele edeceğiz.
ASMİN BARAN/DÊRSIM
Bilinçli olarak hızlandırılan mahkeme kararını bir üst mahkemeye taşıyarak hukuki mücadeye devam edeceklerini belirten Dêrsim Belediyesi Eşbaşkanı Cevdet Konak, sömürge valisi terk edene kadar direneceklerini söyledi.
Türk İçişleri Bakanlığının kararıyla 22 Kasım’da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Dêrsim ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki Pulur (Ovacık) belediyelerine kayyum atandı. Dêrsim Belediyesi Eşbaşkanları Cevdet Konak ve Birsen Orhan'ın yerine Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, Pulur Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül yerine ise ilçe kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen getirildi. Konak ve Sarıgül hakkında “Örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davanın 20 Kasım’da görülen duruşmasında 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Konak’a verilen cezanın gerekçesi olarak, Xozat Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde katıldığı cenaze törenleri ve doğa talanlarına karşı katıldığı yürüyüşler gösterildi. Cezanın ardından belediye binasının önünde başlatılan nöbet eylemleri kayyum atamalarıyla direnişe dönüştü. Sokakları terk etmeyen Dêrsim halkı, iradesine sahip çıkmayı sürdürüyor.
1938'den beri
Gazetemize konuşan Dêrsim Belediyesi Eşbaşkanı Cevdet Konak, kayyumların 2014’te kararlaştırılan 'Çöktürme Planı'nın adımlarından biri olduğunu hatırlatarak, kayyumların irade gaspı yaparken aynı zamanda halkın kimliğini, kültürünü inançlarını, tarihsel değerlerini yok ederek kendine benzetmeye çalıştığını söyledi. Konak, “Dêrsim kimliğiyle, kültürüyle, inançlarıyla, siyasal duruşuyla, tarihsel değerleriyle AKP-MHP faşizmi açısından bir korku ögesidir. Bu coğrafyada 500 yıldır Kızılbaş inancı yaşanıyor. 1938 Soykırımı’nda, 12 Eylül’de, 90’lı yıllarda, 2016-19 kayyum sürecinde de durum aynıdır. 50 yıldır bedeller ödeniyor. 500 köyümüzü boşalttılar; on binlerce insanımızı sürgün ettiler. Halkı, köyünden, yaşam alanlarında, kutsallarından, ocaklarından kopardılar. Bugün yapmak istedikleri de budur. Ancak Dêrsim’de her zaman zulme karşı bir başkaldırı vardır; baskıya karşı hep bir direniş gelişmiştir. Bugün de bu direnişi yaşıyoruz” dedi.
22 günde karar çıkardılar
Hakkında açılan davanın da adaletsiz bir şekilde yürütüldüğünü söyleyen Konak, bu sürecin daha önceden planlandığına dikkat çekti. Konak, şunları söyledi: “Asker, sömürge Valisi ve bir takım güçler yargının üzerinde baskı kurarak acil bir karar alınmasını talep etti. Karar 22 günde çıktı; örgüt üyeliği. Nedir peki, ne yapmışım? Halkın evlatlarının cenazelerine katılmışım; taziye yemeklerine gitmişim. Maden şirketleri Dêrsim’i işgal etmiş, şirketlere karşı sesimi yükseltmişim. HES’lere karşı çıkmışım. Orman yangınlarına karşı durmuşum. Bunlar mı suç? Bırakalım belediye başkanlığını, vicdanlı bir insan olarak halkın mutluluğunda da acılarında da yanında olmam gerekiyordu. Dün de vardım, bugün de varım, yarın da olacağım. Burası bizim coğrafyamız; atalarımızdan bize bırakılan bir emanet. Elbette burayı koruyacağız, çocuklarımıza torunlarımıza emanet etmek için mücadele edeceğiz.”
Belediyeyi cezaevine çevirdiler
Bilinçli olarak hızlandırılan mahkeme kararını bir üst mahkemeye taşıyarak hukuki mücadelelerine devam edeceklerini belirten Konak, şöyle devam etti: “2022’de dava açtılar, 2023’te hızlandırdılar; 7 aydır görevdeyim, hızla yargısız, hukuksuz bir karar verdiler. Daha sonra da kenti ablukaya aldılar. Belediyenin etrafını sardılar, birkaç saatte tüm kurumlarımızı işgal ettiler. Dersim Belediyesi’nin etrafını 12 Eylül faşizmini, 1994 zulmünü aratmayacak şekilde beton bariyerlerle kapatmışlar. İradenin işgaliyle birlikte burası adeta bir cezaevine dönüşmüş durumda. Biz halkımızla birlikte yerel yönetim mücadelemizi büyüterek devam ettireceğiz. Bundan kimsenin bir kuşkusu olmasın” dedi.
Hep birlikte sahip çıkalım
Konak, sözlerini şu çağrıyla noktaladı: “Diasporadaki Dersimliler, dostlarımız, tüm yoldaşlarımız bu tarihin bize emanet ettiği değerlere hep birlikte sahip çıkalım. Kayyum valisini belediyemizden püskürtelim.”