Ekonomiye 'vaka' darbesi

Ahmet Şahinöz
- Ekrem İmamoğlu'na yönelik operasyonu "19 Mart Vakası" olarak isimlendiren ekonomist Prof. Ahmet Şahinöz, "Bu vakanın ekonomiye maliyeti, tıpkı Eylül 2001 vakasında olduğu gibi olacaktır" dedi.
MA'ya konuşan Şahinöz, operasyonun ardından Merkez Bankası'nın döviz kurundaki dalgalanmaya 25 milyar dolarlık müdahalede bulunduğunu hatırlattı. Bunun kura müdahalede yeterli olmayacağının altını çizen Şahinöz, yükselen kurun, artan borcun, Türkiye ekonomisini daha da zora sokacağını vurgulayarak, bu durumun halkın yoksullaşmasını derinleştireceğini ifade etti. Şahinöz, "Bu türbülans, Türkiye ekonomisini krizin kıyısına getirmiştir ama büyük bir maliyet ödenerek durdurulmuştur. Merkez Bankası, 19 Mart'ta doların 36 TL'den bir anda yüzde 12 artarak 44 TL'ye çıkan kura, 25 milyar dolarla müdahale etmiştir" dedi.
Türkiye'nin kaynak açısından kıt, sermaye açısından yoksul bir ülke olduğunu hatırlatan Şahinöz, bu paranın ciddi bir kayıp olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Türkiye dış kaynak olmadan istikrarlı bir şekilde büyüyemez. Sermaye yoksulu bir ülke olduğundan, yatırımlarını finanse edecek tasarrufları yoktur. O türbülans nedeniyle 25 milyar doları yok ediyoruz. Aynı şekilde altın fiyatları 4 bin TL'nin kapısından dönmüştür. Buna karşılık ekonominin can damarı olan borsa bir anda zayıflamaya başlamış ve borsa endeksi 1000 puandan 900 puana düşmüştür. Bu, şirketler bir anda 2 trilyon TL'lik bir değer kaybına uğramıştır, demektir. Tüm bunları topladığınız zaman, emin olun yapılan bu siyasi yanlışların ekonomiye faturası çok çok ağır olacaktır."
Enflasyon ve borçlanma
Son iki yıldır uygulanan ağır ekonomik politikalarla yüzde 70'lerden yüzde 40'lara düşürülen enflasyonun siyasi bir vakayla boşa gittiğini söyleyen Şahinöz, şöyle devam etti: "Yükselen döviz kurları, enflasyonu yeniden yukarıya doğru itecektir. Kredi risk primi, 250'lerden tekrar 380’lere kadar yükselmiştir, yani devlet dışarıdan daha zor ve daha yüksek faizlerle borçlanabilecektir. Türkiye'nin bir yıl içerisinde yaklaşık 200 milyar dolarlık taze dövize gereksinimi vardır. Türkiye ekonomisine duyulan güven zedelendi. İçerideki yatırımcı, borsadaki portföy yatırımcısı çekip gitmiştir ve kolay kolay da Türkiye'ye yatırım yapmayacaklardır. Ne portföy yatırımı ne de doğrudan yabancı sermaye yatırımı. Bu vakanın ekonomiye maliyeti, tıpkı Eylül 2001 vakasında olduğu gibi olacaktır."
23 milyon icra dosyası
Mevcut ekonomi yönetiminin enflasyonu aşağıya çekmek için halkı sürekli olarak yoksullaştırıldığını söyleyen Prof. Şahinöz, şunları kaydetti: "Vatandaş kredi kartlarına dayalı yaşıyor. Bakın, son bir yıl içerisinde ihtiyaç kredileri yaklaşık yüzde 50 oranında artış gösterdi. Son bir yıl içerisinde yasal takibe düşen kişi sayısı 1 milyon 400 bin kişi arttı. Şu an icra dairelerinde yer kalmadı. İcra dairelerinde 23 milyon dosya var. Bunlar daha da artacak." ANKARA