Güncel

TOKİ onların heyelanı oldu

Dosya Haberleri —

 Yıldıztabya Mahallesi’nde TOKİ inşaatı

Yıldıztabya Mahallesi’nde TOKİ inşaatı

  • İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı Yıldıztabya Mahallesi’nde TOKİ inşaatı, patlatılan dinamitler nedeniyle toprak kayması ve heyelana yol açtı. Mahallede onlarca evde ağır hasar oluştu. Evler boşaltılırken mahalle sakinleri kapı dışarı edildi. 
  • Gazetemize konuşan mahalleliler, ev ve kira yardımı sözü verildiğini ancak ne valilik ne belediye ne de bakanlığın sözünü tutmadığını belirtiyor. Üstelik evlerinden çıkarılan yurttaşlar fuhuş yapılan otellere yerleştirilmiş. Mahalleliler açlık grevinde şimdi.  

ERDOĞAN ALAYUMAT/İSTANBUL

 

İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı Yıldıztabya Mahallesi’nde Cumhurbaşkanlığına bağlı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) konutlarının yapımı için patlatılan dinamitler mahallede toprak kayması ve heyelana yol açıyor. Mahallede bulunan onlarca yapıda çatlamalar oluşurken kimi yapıların ise zemininde kaymalar meydana geldi. 

Mahalle halkının uzun süredir devam eden mücadelesine ve tepkilerine rağmen, İstanbul Valiliği’nin kararıyla evler zorla boşaltılırken, evleri boşaltılan mahalle sakinlerine ev ve kira yardımı sözleri ise yerine getirilmedi. Kendilerine verilen sözlerin tutulmaması üzerine mahalle sakinleri 10 Mart tarihinde Gaziosmanpaşa Belediyesi önünde açlık grevine başladı. Eylemin 8. günü mahalleliler, belediyenin talebi üzerine savcılık emri olmadan çevik kuvvet ekipleri tarafından gözaltına alındı, ifadeleri ardından serbest bırakıldı. Ardından evler ve mahalledeki cami de belediye ekipleri tarafından yıkılmaya çalışıldı. Gazetemize konuşan mahalle sakinleri, İstanbul’un göbeğinde sokakta bırakıldıklarını belirterek, kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmesini ve mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. 

 

 

TOKİ geldi evler yıkıldı 

Yıldıztabya Mahallesi Barınma Hakkı Meclisi Sözcüsü Zeliha Şen’e göre her şey 19 Nisan 2024 tarihinde TOKİ inşaatı ile başlamış. TOKİ yapılacak alanda dinamitler patlatıldığı vakit mahalledeki evlerde çatlamalar ve zeminde kaymalar meydana gelmiş. Evlerinde oluşan çatlamaları Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne bildirmişler. Belediyeden “Tamir edip yaşamaya devam edin” yanıtını almışlar. Şen ise evlerde bir karıştan daha fazla yarıkların meydana geldiğine ve tamirinin imkansız olduğuna dikkat çekiyor. Patlatılan dinamitlerin zemine de zarar verdiğini sözlerine ekleyen Şen, sağanak yağışlar başladıktan sonra mahallede heyelanların yaşandığını söylüyor.  

Yurttaşlar fuhuş otellerine yerleştirildi

Yaşanan toprak kaymasından kaynaklı bazı evler kullanılamaz hale geldiği için bu evlerde yaşayan yurttaşlar acilen tahliye edilmiş. Ancak Şen’e göre tahliye edilen yurttaşlar, çevrede bulunan ve fuhuş yapılan otellere yerleştirilmiş. Şen bu otellerde de barındırılmadıklarını, valilik tarafından otellere ödeme yapılmadığı için kapı dışarı edildiklerini belirtiyor. Can güvenlikleri olmadığı gerekçesi ile boşaltılan evlerine geri dönmek zorunda kaldıklarını ifade eden Şen, hasarlı evlerde ya da komşularında kalmak zorunda bırakıldıklarını kaydediyor. 

 

 

Kira desteği eksik yatırıldı  

Valilik tarafından mahalleden taşınmak isteyen yurttaşlara 50 bin TL taşınma yardımı yapılacağı duyurulmuş, ancak bu yardımlar halen yapılmamış. İstanbul Valisi Davut Gül’ün mahalleyi ziyaret ettiğini belirten Şen, şunları söylüyor: “İstanbul Valisi mahalleye geldi ve insanların kalıcı konutlara yerleştirileceğini söyledi ama vali gittikten sonra tek bir adım atılmadı. 5 bin 500 TL belediye, 5 bin 500 TL bakanlık, 5 bin 500 TL de TOKİ olmak üzere 16 bin 500 TL kira desteği sağlanacağı söylendi. Ancak TOKİ’den herhangi bir ödeme yapılmadı. Belediye ve bakanlıktan gelen destekler de çok geç yatırıldı.”

Verilen kira desteği ile yeni bir ev kiralamanın imkansız olduğuna dikkat çeken Şen, yeni ev kiralayan bazı mahallelilerin kiralarını ödeyemediği için hasarlı evlerine geri dönmek zorunda kaldığını söylüyor. 

Dava sonucu beklenmeden

Valilik ve ilçe belediyesi verdiği sözleri tutmayınca mahalle sakinleri konuyu yargıya taşımış. TOKİ inşaatının durdurulması talebiyle yürütmeyi durdurma davası açılmış. Ancak dava devam ederken valilik emriyle evlerinden çıkartılmaya başlamışlar. Mahallede şu ana kadar 46 evin boşaltılarak yıkıldığını belirten Şen, son olarak gazetemize şunları ifade ediyor: “Hukuksuz ve adaletsiz bir sistemle karşı karşıyayız. Ben bu mahallede doğdum ve büyüdüm. Bu mahallede yaşayan çoğu insan 1983 yılında Ziraat Bankası’na o dönemin parasıyla 2 bin TL ödeme yaparak tapu tahsis belgeleri aldı. Ancak söz verilmesine rağmen tapularımızı alamadık. Şimdi mülk sahibi olan insanları borçlandırmak istiyorlar. TOKİ üzerinden daire başına 2 ile 3 milyon değerinde olan daireleri 120 ay taksitle ve sürekli değişen faizlerle satmak istiyorlar. Bu anlaşmayı kabul etmediğimizde ise evlerimize enkaz değeri biçilerek mülkümüze el koymak istiyorlar.”

 

 

Sorumlusu TOKİ’dir

Yıldıztabya Mahallesi’nde doğup büyüyen mahalle sakini Uğur Topaloğlu da “Bizi köklerimizden kopardılar” diyerek yaşananlara isyan ediyor. 51 yaşında olan Topaloğlu, evinde hasar oluşunca önce Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne gitmiş. Buradan “Hasarlı yerleri tamir edin içinde yaşayın” cevabını alınca önce hasarlı evini tamir etmiş ama TOKİ inşaatından kaynaklı evin zemini de kaymaya başlayınca evde kalma imkanı kalmamış. TOKİ inşaatına karşı idare mahkemesinde açtıkları davayı da kaybedince diğer mahalle sakinleri gibi Topaloğlu da yaşlı anne, babası ve ailenin diğer fertleriye zorla sokağa atılmış. “Bu mahallenin bu hale gelmesine sebep olan TOKİ’dir“ sözleriyle tepkisini gösteren Topaloğlu’nun evinden eşyalarını çıkarmasına bile izin verilmeden kapısı mühürlenmiş. 

Mühürü kırma, camdan gir!

Mühürlenen evden eşyalarını çıkarmak için Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne başvuran Topaloğlu, belediye ekiplerinin mühürü sökmesini istemiş ancak kendisine “Yok öyle giremesin, mühürü kıramayız. Camdan içeri girin öyle eşyalarınızı alın” yanıtını almış. Topaloğlu bu duruma şu sözlerle isyan ediyor: “Böyle absürt bir uygulamayla karşı karşıyayız. Ben kapıdan girince can güvenliğim tehlikeye giriyor ama camdan girince can güvenliğim tehlikeye girmiyor. Daha ne söyleyeyim bilmiyorum. Bize bunları yaşatanlar gelsinler halimizi görsünler.”

Evinin mühürlenmesinden sonra 80 yaşındaki annesi ve 81 yaşındaki kanser hastası babasının fuhuş yapılan bir otele yerleştirildiğini anlatan Topaloğlu, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Evde 80 yaşında annem yaşıyor. Onu bile zorla çıkardılar. Ben bu evde doğdum ve büyüdüm. Annemin tüm yaşamı burada, şimdi kendi köklerinden kopardılar.”

 

 

Yıkılan evine son bakış

Çimentosunu, demirini, kumunu, her bir tuğlasını kendi sırtında taşıyarak bin bir zorlukla inşa ettiği evinden zorla çıkartılan 80 yaşındaki Hanife Topaloğlu, evinin önünde yaktığı ateşin başında yıkılan evine hüzünle bakıyor. “60 yıldır bu mahallede yaşıyorum. Evimi yapalı 50 yıl oldu. Her bir köşesinde alın terim var, ama gelin görün evimin kapısı mühürlendi” diyerek sözlerine başlayan Hanife Topaloğlu devamla şunları söylüyor: “50 yılda çok badireler atlattık, depremler gördük ama evimizde tek bir hasar olmadı. TOKİ geldikten sonra evimiz yıkıldı.” 

 

 

80 yaşındaki kadını sokağa attılar

Hanife teyzenin eşi kanser hastası, kendisi de böbrek hastası. Eşi ayda 16 bin, kendisi de 14 bin TL emekli maaşı alıyor ancak aldıkları maaşın çoğu hastane ve ilaç giderlerine gidiyor. Hanife Topaloğlu kendisine yaşatılan mağduriyeti şu sözlerle dillendiriyor: “Biz şimdi nereye gidelim? Gençler çalışıyor, kendilerine bir ev tutarlar, ben bu yaştan sonra ne yaparım? Öylece ortada kaldık. Bana 1+1 ev vereceklerini söylediler. O evi de 2 milyon TL’ye satıyorlar. Ya Allah’tan korkun. Ne yapayım, kime gideyim, kime sesleneyim? Bizi dinleyen yok. Vali geldi bize selam bile vermeden ‘Burayı hemen yıkın’ diyerek gitti. Yıkılan evimin yerine bir ev vermeleri gerekiyor ama onu da yapmıyorlar. Zarar gören evlerde 'kalamazsınız' diyorlar ama biz kalıyorduk. Bir şekilde kendimiz tamir edip kalıyorduk. Eğer ki bizim can güvenliğimizi düşünüyorlarsa o zaman bir ev verecekler.”

 

 

TOKİ ile birlikte sorunlar da geldi

1972 yılında daha 18 yaşındayken evlendikten sonra Yıldıztabya Mahallesi’ne taşınan 73 yaşındaki KOAH ve kalp hastası Sabahat Osman’ın evi de hasarlı evlerden biri. “TOKİ buraya girmeden önce hiçbir sorunumuz yoktu. Ne zamanki TOKİ geldi sorunlar yaşanmaya başladı” diyen Sabahat Osman, hasarlı evlerde kalınmayacağını ancak önlerine seçenek konulmadığını ifade ediyor. “Biz burada kalacağız demiyoruz zaten. Sürekli evimiz kayıyor. Bir gün biz içindeyken evimiz yıkılacak diye korkuyoruz” diyerek çözüm beklediklerini dile getiren Sabahat Osman tepkisini şu sözlerle ifade ediyor: “Ben 1972 yılından beri burada yaşıyorum, tüm çocuklarımı bu mahallede doğurdum. Bir ev versinler öyle gidelim. Ama bunu da yapmıyorlar. Benim kaldığım eve bir enkaz gibi bakıyor TOKİ, evime biçtiği değer 50 bin TL, bu parayla ne yapayım ben.” 

Deprem değil, TOKİ

Mahallede halen toprak kaymasının olduğunu, bu haliyle evinde kalamadığını belirten Sabahat Osman, yetkililerin kendilerine verdiği ev sözünü tutulmadığını söyleyerek şöyle devam ediyor: “Ben 73 yaşındayım, elimin altında 3 yetim var, onları nereye götüreyim? Sadece bir emekli maaşım ve bir de yetim maaşı var. Hani devlet, neredeler, gelsinler bu halimizi görsünler. Ev göstersinler gidelim. TOKİ’nin cebi dolsun diye mi bunlar oluyor? Bu sel değil, deprem değil. Evimizi TOKİ bu hale getirdi.”

 

 

TOKİ zarar görmesin diye 

Yüzde 78 engelli olan 40 yaşındaki Atalay Bağıran da mahalle ile birlikte çocukluğunun da yıkıldığına dikkat çekiyor. Yaşadığı mahallenin İstanbul’un en sağlam zeminine sahip olduğunu ancak TOKİ inşaatından sonra en riskli zemini olduğunu belirten Bağıran şöyle devam ediyor: “Heyelan tehlikesine karşı TOKİ konutlarını korumak adına istinaf duvarı yapıldı. Bu duvarları daha da sağlam olsun diye 30 metrelik 6 bin 200 kazık çakıldı. Bu kazıklar mahallenin zeminine zarar verdi ve şimdi de mahallenin zemininde kaymalar meydana geliyor.” 

Yüzde 78 engelli olduğu için her gün sağlık kontrollerine gitmek zorunda olduğunu belirten Bağıran son olarak “Bağlanan engelli maaşım var. Başka da bir gelirim yok. Beni buradan çıkarsanız ben nereye gideceğim” diyor.

 

 

Sorun çok çare yok

51 yaşındaki Behzat Dikbasan da 1971 yılından bu yana mahallede yaşıyor. Gidecek bir yerlerinin olmadığını söyleyen Dikbasan ise şunları dile getiriyor: “Bir sürü sorun var hangisinden bahsedeyim. En azından bizi geçici konutlara yerleştirebilirler ama onu da yapmıyorlar. TOKİ inşaatı yüzünden yayılan toz bulutu sağlığımıza zarar veriyor. Normal şartlarda bu kadar büyük bir şantiye mahalle arasında olmaması lazım.” 

TOKİ’nin kademe kademe bütün mahalleyi boşaltıp yeni konutlar yapmak istediğini belirten Dikbasan son olarak şunları söylüyor: ''Benim kaldığım ev de boşaltıldı. Eşimin ailesinde kalıyorum. Kira yardımında bulunacaklarını söylediler ama bu paralar da yatırılmadı. Elde avuçta bir şey olmadığı için yeni ev bulmak için arayışa giremiyorum. Bize bunları yaşatanlar bin katını kendileri yaşasın. Şu anda direnmeye çalışıyoruz ve hakkımızı aramaya devam ediyoruz.”  

 

* * *

Yıldıztabya Mahallesi'nde neler oluyor?

İstanbul’da uzun yıllardır emekçilerin yaşadığı mahalleler, TOKİ tarafından kıskaca alınırken, 'kentsel dönüşüm’ adı altında emekçi mahalleri yıkılarak yerine lüks konutlar ya da alışveriş merkezleri inşa ediliyor. Fetihtepe, Sarıgöl, Hacıhüsrev, Tarlabaşı ve Tozkoparan gibi mahallelerin tümü yakın zamanda yıkıldı ve buralarda yaşayan emekçiler ise yerlerinden edildi.

Mülk sahipleri evlerine çok az fiyatlar biçilerek borçlandırıldı. Şimdi aynı politika İstanbul’un bir başka emekçi mahallesi olan Yıldıztabya Mahallesi için uygulanıyor. Ancak burada izlenen yıkım politikası diğer mahallere göre biraz daha farklı. Heyelan adı altında mahallelilerin can güvenliği yok denilerek alelacele tahliye işlemleri yapılıyor. Mahallede yaşayan yurttaşların çoğunun tapusu yok. 1970’li yıllarda kendi evini yapan kimi yurttaşlar zaman içinde tapusunu alsa da çoğu kişi sadece tahsis belgesi alabilmiş. Bugüne kadar gelen iktidarlar yurttaşlara tapu sözü verdiyse de seçimlerden sonra bu sözlerin hepsi unutulmuş. 

Mahalle zemininin depreme dayanıklı olması ve İstanbul’un merkezinde yer alması TOKİ ve diğer inşaat şirketlerinin iştahını kabartıyor.

Eyüpsultan Kaymakamlığı ve Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı yurttaşlara bir belge imzalatıp bölgeyi boşaltmak istemiş. Belgede, “Esentepe Mahallesi, Taşocağı Dikyolu Sokak adresinde ikamet etmekteyim. Yağışların etkisi ile toprak hareketi meydana geldiğinden tahliye edildim” ibaresi yer alıyor. Ancak yurttaşlar mahallenin yağışlardan değil TOKİ’nin patlattığı dinamitlerden kaynaklı toprak kaymalarının olduğunu söylüyor.

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.