Evîna Kurd izleyiciyle buluşuyor

• Rojava’da Tava Sor’dan sonra Evîna Kurd dizisi çekiliyor. Rojava Film Komünü’nün yapımcılığını üstlendiği Rojava’nın Derik ilçesinde çekimleri yapılan dizi 15 bölümden oluşacak. Dizi, Rojava Devrimi’nden sonra Rojava’yı anlatan ilk dizi.

ZANA DENİZ

Büyük bedellerle ortaya çıkan Rojava Devrimi bugün kendi kültürünü ve sanatını büyük bir azimle yaşatmaya çalışıyor. 2012 yılındaki devrimle beraber, Rojava’da her alanda olduğu gibi kültür ve sanat alanında da özgür çalışma ortamı doğdu. Henüz bu çalışmalar yeni de olsa sinema ve dizi alanlarında birçok çalışma yapıldı.

“Evîna Kurd” dizisi yaşanmış hikayeleri izleyiciyle buluşturuyor. Rojava Devrimi'nin inşa sürecinde yer alan bir ailenin yaşamına odaklanıyor. 2022 yılının Mayıs ayında çekimlerine başlanan dizi çalışması işgalci Türk devletinin saldırı ve tehditlerinden kaynaklı aksa da, Rojava Film Komünü ile Rojava halkının büyük emek ve öz verileriyle çekimlerin sonuna gelindi.

15 bölümden oluşacak

Evîna Kurd dizisinin senaryosunu Ekin Roni ve Adnan İbrahim yazarken yapımcılığını Rojava Film Komünü üstleniyor. Dizinin yönetmenliğini ise Haşim Aydemir ve Numan Yiğit üstlendi. Çekimleri Rojava’nın Derik ilçesinde gerçekleştirilen dizi 15 bölümden oluşacak. Evîna Kurd dizisini ve Rojava Film Komünü çalışmalarını Rojava Film Komünü Üyesi Çiya Hicran Çiçek ve yönetmen Numan Yiğit ile konuştuk.

Rojava Film Komünü’nün 8 yıldır aralıksız birçok çalışmaya imza attığını aktaran Çiçek, "Bundan bir yıl önce ilk dizi çalışmamız olan Tava Sor dizi projesinde yer aldık. Evîna Kurd dizisi en kapsamlı ikinci projemiz olarak sürüyor" dedi. Çiçek, Evîna Kurd dizisinin Rojava Devrimi sonrası Rojava'yı anlatan ilk dizi olması bakımından oldukça önemli olduğunu belirtti.

Alternatif sinema

Alternatif sinemayı kendilerine esas aldıklarını ve bu kapsamda çalışma yürüttüklerini ifade eden Çiçek, çalışmalarında kast sisteminin olmadığını, oyuncu, senarist, yönetmen ve set emekçilerinin bir bütün olarak iç içe geçen bir çalışma yürüttüklerini ifade etti. Çiçek, "Savaş tehditlerinin sürdüğü saldırıların devam ettiği bir yerde biz dizi çekiyoruz. Bu işin elbette zorlukları var. Rojava kısa süre önce ciddi bir saldırı ile karşı karşıya kaldı birçok yer bombalandı. Bu saldırı tehlikesi hala devam ediyor. Her şeye rağmen bu halkın çocukları bu çalışmalarını canla başla sürdürüyorlar. Savaşçısı, kadını, genci, çocuğu, yaşlısı aslında herkes bu çalışmanın bir ucundan tutarak desteğini gösteriyor. Bu çalışma bile başlı başına devrimin ruhunun nasıl ortaya koyulduğunu gösteriyor" dedi.

25-30 oyuncu, yüzlerce figüran

Evîna Kurd dizisinin yönetmeni Numan Yiğit ise çalışmalarına dair şu konulara dikkat çekti: "Bu dizimiz 45- 50 dakika süreler arasında olacak. Yaklaşık 25-30 oyuncu ve yüzlerce figüran yer alıyor. Yine halkımızdan ciddi bir destek aldık. Çalışmanın asıl merkezi Derik kentiydi. Yaşlısıyla, kadınıyla, genciyle ve çocuğuyla herkes bu çalışmanın aktif destekçisi oldu. Kürt sinemasının gelişmesinden kaynaklı oldukça heyecanlılardı. Oyuncular arasında birçok farklılık olmasına rağmen büyük bir moralle çalışmalarımız sürdürdük. Oyuncularımızın bir kısmı daha önce deneyimi hiç olmayan oyuncular. Fakat bazı oyuncularımız ise biraz tecrübe sahibi. Mayıs ayından itibaren Evîna Kurd dizisinin çekimlerine başlamıştık. Rojava’ya dönük saldırılara karşı birçok defa setimizi iptal etmek ve başka alanlara taşımak zorunda kaldık. Yine bir süre ara verme durumunda kaldık."

Rojava Devrimi sonrasını anlatıyor

Dizinin hikayesine ve konusuna dair de bilgi veren Numan Yiğit, "Dizimiz, Rojava Devrimi sonrası ortaya çıkan inşa çalışmalarını ve o süreçte yaşanılanları konu alıyor. Bir devrim gerçekleşti fakat bu halk kendisini nasıl örgütledi? Halkın kurduğu komünleri, kooperatiflerin nasıl kurulduğunu ve sonrasında devam eden süreçte yaşananları bir ailenin gözünde izleyiciyle paylaşıyoruz. Devrim sonrası bu ailenin fertlerinin kendi aralarında kendilerini özgür olarak ifade etme sorunları gün yüzüne çıkıyor. Bunun yanı sıra anlayış sorunları var. Devrim sürecinde aşka dair yaklaşım sorunları var. Ortaya çıkan bir çatışma hali var. Düşmanın engelleri var. Esasen bütün bunların toplamında biz bir aile üzerinden Rojava sürecini ele alıyoruz" dedi.

Hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır

Senaryoya dair bilgiler de paylaşan Yiğit, şunları ifade etti: "Senarist bu hikayeyi ortaya ilk attığında Kürt’ün gerçekliğinden, Kürt’ün tarihinden, aşkından ve hikayesinden yola çıkarak Kürt’ün hikayesindeki toprak ve özgürlük ile bağlantılı bir aşkı konu alıyor."

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır” söylemine itafen kendilerinin de aşkı özgürlükle bağlantılı bir şekilde ele aldıklarını aktaran Yiğit, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Önderliğimizin de dediği gibi aşk denilen olay özgürlükle bağlantılıdır. Eğer sevdiğine, toplumuna, değerine özgürlüğü verebiliyorsan, ona bahşedebiliyorsan, ona aşkını özgürce yaşayacağı bir ortam bahşedebiliyorsan o zaman gerçekten seviliyorsundur, seviyorsundur."

Sanatımız mücadele cephesi

Kurdistan’da sinemanın kendisinin bir savaş alanı olduğunu, sinemanın da mücadeleye ile birlikte kendisini geliştirdiğini söyleyen Yiğit, "Biz bu çalışmaları da bir mücadele alanı ve savaş cephesi olarak görüyoruz. Elbette, sanatsal ve estetik anlamında kaygılarımız oluyor. Bu koşullarda elimizden geldikçe bundan da ödün vermeden çalışmalarımızı sürdürme çabamız oluyor. Fakat aynı zamanda Kürt Sineması bakımında da bir mücadele ortaya koyuyoruz” dedi. Rojava Devrimi'nin sinemacılar başta olmak üzere kültür, sanat alanına büyük imkanlar sunduğunu dile getiren Yiğit, "Sömürgecilik dört parça Kurdistan’da sinemanın, sanatın önünde engel olsa da bu Rojava Devrimi'yle bir nebzede olsa kırıldı. Biz sanatı sürekli hakikatin estetikle anlatım biçimi olarak değerlendiriyoruz. Rojava Devrimi bize ve halklara kendi gerçekliğini sanatla anlatma imkanını yarattı. Bu durum bizim için çok önemlidir” dedi.