İsmi olmayan örgüt de varmış!

Sena Şat ve

Sena Şat ve "Daima" çizgi romanı

  • Sena Şat'ın "Daima" çizgi romanı hakkında ismi belli olmayan örgütün yöntemlerini meşru gösterdiği iddiasıyla toplatma kararı çıkarıldı.

Yeni Dönem Yayıncılık'ın "Daima" adlı çizgi romanı hakkında toplatma kararı çıkarıldı. Kitap hakkındaki karara, “örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterdiği" gerekçe gösterildi. Yazar Sena Şat, "Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan bu durum" tepkisinde bulundu. 

Yeni Dönem Yayıncılık, Dêrsim Belediyesi ve Dêrsim Dernekleri Federasyonu'nun (DEDEF) 25 Temmuz'da düzenlediği 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali'ne katılarak, stant kurdu. Polisler, stantta bulunan yazar-çizer Sena Şat’ın “Daima” adlı çizgi romanına el koymak istedi. Standa bakanlar, kitap hakkında toplatma kararı olmadığına işaret ederek, çizgi romana el konulmasına izin vermedi. Polisler, bunun üzerine kitabın fotoğrafını çekerek, Uluslararası Standart Kitap Numarasını (ISBN) aldı.  

Hangi örgüt?

Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, polislerin başvurusu üzerine çizgi romanın toplatılması yönünde hakimliğe mütalaa sundu. Savcı, çizgi romanın 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'ndan toplatılmasını talep ederek, “örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterdiğini” iddia etti. Ancak hangi örgüt olduğu belirtilmedi. 

Yazılı tebliğ edilmedi

Tunceli Sulh Ceza Hakimliği, 21 Ağustos’ta savcının gerekçeleri üzerinden kitap hakkında toplatma ve el konulma kararı çıkardı. Karar, 5 Eylül’de savcılığın basın bürosu tarafından telefon üzerinden sözlü bir şekilde Yeni Dönem Yayıncılık'a bildirildi. Kararın yazılı bir şekilde tebliği istendi. Savcılığın basın bürosu, bunun üzerine kararı Whatsapp uygulaması üzerinden iletti. 

5 yıldır satılıyordu

Yeni Dönem Yayıncılık, karara itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, kararın hukuka aykırı olduğu belirtildi. Dilekçede, kararın yayınevine usule uygun bir şekilde bildirilmediğine işaret edilerek, "Kitap, düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde yayınlanmıştır” denildi. Dilekçede, kitabın 2019'dan bu yana satışının yapıldığına vurgu yapıldı. 

Ne uyarı ne de gerekçe

Hakimlik kararını MA'dan Ömer İbrahimoğlu'na değerlendiren çizgi romanın yazarı Sena Şat, toplatma ve el koyma kararının iletilmesinde dahi prosedüre uyulmadığına dikkat çekti. Şat, "Kararda ne gerekçe var ne de içeriğe dair herhangi bir uyarı ya da bilgi var. Ayrıca bu sadece bir çizgi roman, yani resimli bir roman. Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan bu durum çizgi romanıma uygulandı. Daha öncesinden de yine benzer şekilde tebliğ olmayan bir kararla benim ilk çizgi romanım ‘Ayaklanmanın Gezi Hali’ne de aynı uygulamayı yaptılar. Basılan bir sanat merkezinde bulunduğu için çizgi romanıma 'delil' denildi ve toplatma kararı verildi. Onun toplatma kararı ise yayınevine hiç bildirilmedi" diye konuştu.

Cezaevi katliamını anlatıyor

Şat, kitabın 19 Aralık 2000'de gerçekleştirilen ve “Hayata Dönüş Operasyonu" olarak bilinen cezaevleri katliamını konu edindiğini aktardı. Şat, cezaevinde yaşanan katliamı iki kadın devrimci tutsak üzerinden anlatmaya çalıştığını; tutsakların birbirine gönderdikleri ve dışardan aldıkları mektupların derlemesinden oluşan “Daima” isimli bir kitaptan esinlenerek yazdığını aktardı. 19 Aralık sürecini "Türkiye’nin karanlık bir tarihi" olarak nitelendiren Şat, devlet yetkililerinin o dönem yaşananları “zafer” olarak anlattığını hatırlattı. Şat, "İnsanlar sadece tutsak edilmiyorlar, hayattan soyutlanıyor. Tutsaklar hapishanelerde tam bir tecrit altında. Tutsakların iradeleri gasp edilmeye çalışılıyor. Hapishanelerle ilgili olan her şey iktidarın markajında ve tehdit olarak görülüyor. Hapishanelerle ilgili olduğu için bu karar verilmiş olabilir” dedi.  

Başka bir çizer yok

Sanatçıların sansür ve baskıya alışkın olduğunu söyleyen Şat, şunları ekledi:  "Dünyada iki çizgi romanı yasaklanan ve toplatma kararı alınan başka bir çizer daha yok. O yüzden garip bir duygu içindeyim açıkçası. Umarım sesimi duyan sanatçılar da buna karşı bir ses verirler. En azından bu tür baskıların aşılmasının başka yollarını da tartışabiliriz diye düşünüyorum" diye konuştu. İSTANBUL

 

* * *

Yeni Yaşam'a sansür ve baskı

Yeni Yaşam gazetesi yazarlarından Fırat Can’ın köşe yazısına erişim engeli getirildi. Yazının yer aldığı sayı hakkında da toplatma kararı verildi. Êlih'te de polis, Yeni Yaşam gazetesi dağıtımcısını taciz ederek, okuyucularını tehdit etti. 

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Yeni Yaşam gazetesi yazarı Fırat Can’ın 7 Ekim'de yayınlanan “3. Dünya Savaşı, Ortadoğu’da kaos ve çıkış yolu” başlıklı köşe yazısına erişim engeli getirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine köşe yazısının yayınlandığı tarihli gazete sayısı hakkında İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından toplatma kararı çıkarıldı.

Öte yandan Êlih'te Yeni Yaşam gazetesi dağıtıcımcısı ve okuyucuları tehdit edildi. Dağıtımcı Veysi Aküren, "Batman Emniyet Müdürlüğünde görevli olan polisler bizleri arayarak, gazete hakkında toplatma kararı olduğunu, dağıttığımız gazeteleri geri toplamamızı ve o gazeteler ile birlikte emniyette giderek, ifade vermemizi istedi. Bir de esnafa gidip gazetelerin fotoğraflarını çekmişler. Almamaları yönünde tehditte bulunmuşlar. Bunların tamamı hukuk dışı uygulamalardır. Keyfi müdahaledir. 7 Ekim günü çıkan gazete için yasak denildi. Ancak hem 8 hem de 9 Ekim günü fizik takip gerçekleşti" dedi.

Herhangi bir şekilde toplatma kararının kendilerine gösterilmediğini belirten Aküren, "Halkın haber alma özgürlüğünün önüne geçiliyor. Burada esnafa gidip onları tehdit etmek yasa dışı bir durum. Bu durumu kabul etmiyoruz. Bu gazete halkın gazetesidir. Özgür basın geleneğinin gazetesidir. Özgür basın geleneği hiçbir koşulda geri adım atmadı. 90’lı yıllarda gazetecilerin sokak ortasında katledildiği süreçte bu gazete halka ulaştırıldı. Şimdi de hiçbir şekilde engelleme girişimlerini tanımıyoruz. Halkın gazetesini halka ulaştırmak için mücadelemizden geri adım atmadık, atmayacağız. Apê Musa'nın mirasını devam ettireceğiz" şeklinde konuştu. 

 

* * *

Sanatçı Cengiz de gözaltında

Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Engin Cengiz de gözaltına alındı.

Amed’de 7 Ekim’de sanatçılar Helim Arslan (Omerî) ve Azad Bedran Kızılkar'ın gözaltına alınmasının ardından dün sabah saatlerinde de MKM sanatçısı Engin Cengiz gözaltına alındı. İstanbul Fatih’te bulunan İl Emniyet Müdürlüğüne götürülen Cengiz'in gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, avukat kısıtlılık kararı getirildi. 

Konuya dair sanal medya hesabından yazılı açıklama yapan MKM, şu ifadelere yer verdi: "İktidar Kürt kültürü ve sanatına yönelik saldırılarını sürdürüyor. Bu sabah müzisyen arkadaşımız Engin Cengiz ifade verme bahanesiyle gözaltına alındı. Kürt kültürünü ve sanatını yaratanlar, saldırılarınız karşısında geri adım atmayacaklar. Kürt müziği ve sanatı susturulamaz."

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında Amed’de 7 Ekim’de sanatçılar Helim Arslan (Omerî) ve Azad Bedran Kızılkar gözaltına alınmıştı.  Dosyalarında “gizlilik” kararı bulunan sanatçılara, “Örgüt üyesi olmak" iddiasının yöneltildiği öğrenildi. Sanatçılar hakkında önceki gün 24 saat ek gözaltı kararı alındı, dün savcılığa çıkarılmaları bekleniyordu.

 

* * *

Gazeteci Ertaş'a hapis

Xwebûn Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş'a “Örgüt propagandası” iddisıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

Gazeteci Ertaş hakkında 2015 ve 2016 yılında yaptığı sanal medya paylaşımları gerekçesiyle “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla açılan davada 1 yıl 3 ay ceza verilmiş, ancak ertelenmişti. Gerekçeli kararın açıklanması ardından Ertaş’ın avukatı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) 2017'de başvuruda bulundu. AYM, 5 Temmuz 2022'de HAGB kararlarına dair "ihlal" kararı vermişti. AYM, pilot kararı esas alarak, Ertaş için yapılan başvuruda "yeniden yargılama" kararı verdi. Dosya yeniden yerel mahkemeye gönderildi. Ertaş'ın yeniden yargılandığı davanın duruşmasında dün karar çıktı. Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Ertaş katılmadı. Avukatı Resul Temur hazır bulunurken, DİSK Basın-İş Amed Bölge Temsilcisi Hakkı Boltan da duruşmayı takip etti. 

Savcı, Ertaş hakkında ceza talep etti. Avukat Temur, AYM’nin ihlal kararını hatırlatarak, "Müvekkilim gazeteci olmasından kaynaklı paylaşımlarında duygu ve düşüncelerini paylaşmıştır. Şiddeti öven, teşvik eden bir yaklaşım içinde değildir. AYM’nin ihlal kararı vermesinin temel nedeninin bu olduğunu düşünüyorum” dedi. Temur, beraat talebinde bulundu. 

Mahkeme heyeti, Ertaş’a 1 yıl 3 ay hapis cezası ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verdi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.