Gazetecilere çıplak arama

• Tutuklanan gazeteciler Mehmet Üçar ve Bilge Aksu, Eskişehir L Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulurken “çıplak arama” dayatıldı. 

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturması kapsamında 26 Kasım’da birçok kentten gazeteci, şair, karikatürist ve yönetmenin de aralarında bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan gazetecilerden Mehmet Üçar ve Bilge Aksu, savcılık ifadeleri ardından yaptıkları haber ve yazılar gerekçe gösterilerek "Örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla 29 Kasım’da tutuklandı. Avukatları Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nden (ÖHD) Esra Bilen ve Nagehan Avçil, müvekkilerinin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını belirtti. Avukatlar, Eskişehir L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan gazetecilerin cezaevine girerken “çıplak arama” işkencesine maruz kaldıklarını söyledi.

Yol boyu ters kelepçe

Gözaltı sürecinde yaşanan hak ihlallerini anlatan avukatlar, gazetecilerin ev baskınları sırasında işkence ve kötü muameleye maruz kaldığına dikkat çekti. Gazetecilerin, Eskişehir’e kadar ters kelepçeyle getirildiğini ifade eden avukatlar, yol boyu kendilerine yemek ve suyun dahi verilmediğini ve bu durumun işkence yasağına aykırı bir davranış olduğunu vurguladı.

Başları eğme çabası

Eskişehir’de polislerin “Gazetecilerin başını eğeceğiz buradan çekin” dediği görüntülere yansımıştı. Buna ilişkin de hukuki süreç başlattıklarını söyleyen avukatlar, bu ifadelerin işkence ve kötü muamele kapsamında olduğunu belirtti. Gazetecilere dönük suçlamaların temelinde sanat, kültür, ekoloji ve siyasi yazılar olduğunu söyleyen avukatlar, haberlerin "Örgüt üyeliğine" gerekçe gösterilerek, suçlama konusu haline getirildiğini dile getirdi. 

Haberleri suç sayıldı

Avukatlar, “Telif karşılığı Yeni Özgür Politika gazetesine ve Politikart dergisine yazdıkları yazılar, yaptıkları röportajlar, gazetecilik faaliyetleri kapsamındaki telefon görüşmeleri ve ifade özgürlüğü kapsamındaki sosyal medya paylaşımları suçlamaya konu edildi ve tutuklama kararı verildi” dedi.

İçme suyu da verilmedi

Eskişehir L tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan gazeteciler Mehmet Üçar ve Bilge Aksu’nun cezaevine girişte “çıplak arama” işkencesine maruz kaldıklarını söyleyen avukatlar, “Gazeteciler, kendilerine yemek ve içme suyunun verilmediğini, gardiyanların ‘Hafta sonu, idare edin. Pazartesi günü içme suyu gelir’ diyerek kendilerini en temel ihtiyaçlardan dahi yoksun bıraktıklarını söylediler. Bu kötü muameleye ilişkin de suç duyurusunda bulunduk” diye konuştu. 

Yaşam hakkı ihlalidir

Avukatlar, Anayasa Mahkemesi’nin çıplak arama iddalarını yaşam hakkı ve kötü muamelede bulunma yasağı kapsamında değerlendirdiğini belirterek, şunları ekledi: “Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kamu otoritelerinin tutukluların onurunu zedeleyecek biçimde davranmamaları gerektiği, bu uygulamanın üzüntü ve aşağılama duygusunu artırabileceği ve güvenlik veya başka gerekçelerle haklı gösterilmeyecek bir insanlık dışı muamele biçimi oluşturacağı tespitini yapmaktadır. Dolayısıyla çıplak arama işkence yasağı kapsamında bir suçtur ve bu uygulamalara karşı yasal yollara başvurulması gerekir.”

Gazetecilik kriminalize ediliyor

Gözaltı operasyonlarının ve tutuklamaların en sık yapıldığı alanın basın alanı olduğunu dile getiren avukatlar, iktidarın kendine muhalif hiçbir sese tahammülünün olmadığını vurgulayarak, şunları ekledi: “Bu dosyada da olduğu gibi gazetecilik faaliyetleri kriminalize ediliyor. Yaptığı haber için telif ücreti alan gazeteciye ‘Bu ücreti niye aldın’ diye soruluyor. Oysa o ücreti almaması fikri ve sınai haklar açısından hem hukuki hem cezai sonuçlar doğurur. Telif ücretlerini alan gazetecinin önüne bu hukuka uygun davranışı suç olarak getiriliyor. Akıl almaz yöntemlerle açılan dosyalar, yapılan gözaltı ve tutuklamaların tümü hukuka aykırı.” ESKİŞEHİR