Tutsaklardan intikam alınıyor
- Türk cezaevlerinde 11 ayda 709 tutsak yaşamını yitirdi. İHD'den Ömer Faruk Yazmacı, ihlallerin intikam duygusuyla uygulandığını söyledi.
DEM Parti Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, 28 Kasım'da Adalet Bakanlığı Komisyonu toplantısında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a İdare ve Gözlem Kurulları’nın uygulamalarının işleyişine ilişkin sorduğu soruya 5 Aralık’ta cevap verildi. Bakanlık, söz konusu soruya dair verdiği yazılı cevapta, 11 ayda 709 tutuklunun cezaevlerinde yaşamını yitirdiğini bildirdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı, cezaevlerindeki hak ihlallerinin tarihsel bir intikam duygusuyla uygulandığını söyledi. Yazmacı, “Bakanlık da cezaevlerindeki katliamı yaptığı açıklamalarla onaylıyor. Ölümler, hak ihlallerinden dolayı artmaya devam ediyor. Hastane hizmetlerinin azalması, ring araçlarının eksiklerinden dolayı hastaneye ulaşamayan mahpuslar ve buna benzer birçok ihlal, insanların cezaevlerinde devlet tarafından katledildiğinin kanıtıdır. Bu açıklama katliamın bizzat resmi olarak cevaplanmış halidir. Bunun başka bir açıklaması yoktur” dedi.
Tam da katliamdır
İHD'nin iki hafta önce açıkladığı verilere göre; en yüksek kaybın, 2014'te 365 tutsakla görüldüğüne işaret eden Yazmacı, şöyle devam etti: "Şu an ise sadece 11 ayda 709 tutsaktan bahsediyoruz. Bu da İiki katından fazla mahpusun yaşamını yitirmesi demek oluyor. Bu veriler, artık eceliyle veya normal ölümle ya da herhangi bir şekilde mahpusun hayatını kaybetmesi ile açıklanabilir bir mesele değildir. Bu tam da dediğimiz gibi bir katliamdır. Bir yıl içerisinde günde iki insanın öldürülmesi seri cinayetler anlamına gelir. Kasım'a kadar belirlediğimiz 54 tutsağın yaşamını yitirdiğiydi fakat 709 tutsağın yaşamını yitirdiğini öğreniyoruz.”
Düşman hukuku
Yazmacı, İdare Gözlem Kurulu karalarına da dikkat çekerek, ceza almış tutsakın cezasını infaz ederken pişmanlığın dayatılmasının herhangi bir açıklamasının olmadığını kaydeden Yazmacı, şunları ekledi: "Kurul, hukuk konusunu infaza geçiremez. Burada tutsağın pişman olması ya da olmaması konusunda son kararı verenler de yine hakim falan değildir. Hukuki yönden bağlayıcılığı olmayan idare ve kamu çalışanlarıdır. Dolayısıyla burada hukuk düzlemi değil, artık tamamen bir düşman hukuk var” dedi. ANKARA
* * *
İmralı başvurusuna yanıt yok
Türk Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti'nin İmralı'yı ziyaret için yaptığı başvuruya dair "Süreç devam ediyor" dedi.
Tunç, DEM Parti Eşbaşkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'ın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek için yaptıkları başvuruya dair gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Meclis Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerine katılmadan önce gazetecilere açıklama yapan Bakan Tunç, DEM Parti'nin başvurusuna ilişkin bir soruya, "Süreç devam ediyor. Uygun bir günün belirlenmesi için çalışmamız olacak. Size bildireceğiz" yanıtını verdi. Tunç, gazetecilerin "Yakın bir zamanda mı?" sorusuna ise yanıt vermedi.
Avukatlardan yeni başvuru
Bu arada Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne görüşme talebiyle başvuruda bulundu. Avukatların, Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için yaptıkları görüşme başvurularının çoğuna yanıt verilmiyor. Bursa İnfaz Hakimliği tarafından verilen yanıtlarda ise "disiplin cezaları" gerekçe gösterilerek avukat görüşleri 6 aylık periyotlarla yasaklanıyor.