Katil üstlenmedi, Irak ve KDP sessiz

Gulistan Tara - Hêro Bahadîn

Gulistan Tara - Hêro Bahadîn

  • Türk Savunma Bakanlığı, Kürt gazeteciler Hêro Bahadîn ve Gulistan Tara'nın SİHA saldırısıyla katledilmesini üstlenmedi, uluslararası basın kurumlarına yanıt vermedi. İş birlikçi KDP ve Irak hükümeti ise sessiz kaldı.

SİHA ile hedef alınan Kürt gazetecilerden Hêro Bahadîn ve Gulistan Tara'nın şehit edilmesine, ulusal ve uluslararası tepkiler devam ediyor.

Türk devletine ait SİHA, Cuma günü saat 11.00 sıralarında Silêmanî'nin Seyîdsadiq ilçesi yolunun Tepereş köyü mıntıkasında Chatr Production'un aracını hedef aldı. Binek otomobilde bulunan gazetecilerden Hêro Bahadîn ve Gulistan Tara şehit düştü, Chatr Production Sorumlusu Rêbîn Bekir de yaralandı. Bakurê Kurdistan'ın Êlih kentinden olan Gulistan Tara, uzun yıllardır yazılı ve görsel Kürt medyasında çalışıyordu. Silêmanî'nin Tîmarin köyünden olan Hêro Bahadîn de Chatr Production bünyesinde Kürt medyasına içerik üretiyordu. Silêmanîli olan Rêbîn Bekir ise Chatr Production'un sorumlularındandı. Yaralanan Bekir, Silêmanî'deki bir hasteneye kaldırılarak, tedavi altına alındı.

Taziyeleri devam ediyor

Adli Tıp Kurumu’ndan alınan Hêro Bahadîn’in cenazesi, aynı gün ailesi, arkadaşları ve çok sayıda özgür basın çalışanının katılımıyla Karadoğan Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa verildi. Hêro Behadîn için Süleymaniye’deki evinin önünde taziye çadırı kuruldu. Yurttaşlar, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, çadırı ziyaret ederek aileye başsağlığı dileklerini iletiyor. Babası Bahadîn Abdullah, Kürt halkına düşmanlık edenler ile bu düşmanların Kurdistan’a gelişine ortaklık edenleri kınadı. Bahadîn Abdullah, “Paralarımız ve petrolümüzle çocuklarımızı katlediyorlar. KDP’ye bağlı Anti Terör Kurumu için bu olayı çarpıtmış olmak, ölümün kendisi ve büyük bir utançtır” dedi.

Kürt halkına yönelik saldırıların Birleşmiş Milletler ve insan hakları kurumlarınca kabul edilmemesi gerektiğini ifade eden Bahadîn Abdullah, şunları belirtti: “Saldırılar, tüm sınırları aşmış durumda. Kızım gibi çok sayıda insan katledildi.”

Taziye çadırını ziyaret eden Goran Hareketi Sözcüsü Dr. Dilêr Abdulhalik ise şunları söyledi: “Bu saldırı, açıkça bir terör eylemidir. Irak ve Federe Kurdistan hükümetleri dışında, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, bireyler ve özgürlük savunucuları seslerini yükseltmeli ve bu duruma karşı sınır çizmelidir. Hükümetlerin bu saldırıyı ciddiye almasını ve sessiz kalmamasını ümit ediyoruz.”

Êlih'te üç günlük taziye

Gazeteci Gülistan Tara için ise Êlih'te Kültür Mahallesi’nde taziye kuruldu. Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Erzirom milletvekili Meral Danış Beştaş, Êlih milletvekilleri Zeynep Oduncu ve Mehmet Rüştü Tiryaki, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed ve Êlih il yöneticileri, Barış Anneleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri ve çok sayıda yurttaş taziyeye kitlesel katıldı. Taziye kabulü, bugün de sürüyor.

 

 

Katledildikleri yerde anma

Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn'in şehit düştükleri yere çiçekler bırakılarak anıldı. Seyîdsadiq’ta yaşayan gazeteci ve aktivistler adına söz alan Adnan Kadir, “Türk devleti tarafından vahşi bir terör saldırısında şehit edilen Hêro Bahadîn ve Gulistan Tara’nın ailesinin üzüntülerini paylaşıyoruz. Kurdistan’daki kirli hayalini gerçekleştiremeyen Türk rejimine bir mesajımız var; hayalleri diri diri gömülecek.”

Silêmanî'de yürüyüş

Başûrê Kurdistanlı kadın gazeteciler, Silêmanî'de kitlesel bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüşün ardından Azadî Parkı’nda basın açıklaması yapıldı. Yürüyüşün ardından Kurdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK), Başûrê Kurdistanlı kadın özgür basın emekçileri, Tevgera Azadî ve Bağımsız Gazeteci ve Yazarlar Federasyonu’nun (RONUS) mesajları okundu. Özgür basın kadın emekçiledi açıklamasında, Irak ve Federe Kurdistan hükümetleri ve kurumlarının, bu saldırının Kurdistan’ı işgal eden güçler arasındaki iş birliğinin sonucu olduğu belirtilerek, “Özellikle de KDP’nin gözetiminde oluşturulan Türkiye-Irak anlaşmasının sonucudur. Her gün Kürt halkına karşı yeni ve kirli politikalar uygulanıyor. Şengal’den Hemrîn’e kadar yağma, yıkım, işgal ve el koyma politikaları sürdürülüyor” denildi.

Metro Merkezi adına söz alan Diyarî Muhammed, şunları ifade etti: “Seyîdsadiq’ta gerçekleşen trajedi, bir savaş suçudur. Federe Kurdistan'da gazetecilerin can güvenliği yok. Her an ve her durumda saldırıya uğrayabilir ve şehit edilebiliriz. Federe Kurdistan ve Irak hükümetlerinin sorumluluğu bulunuyor.”

RJAK’ın açıklamasında ise şunlar belirtildi: “Yaşananlar, sadece kınama açıklamalarıyla geçiştirilecek bir durumu çoktan aştı. Kapsamlı pratik çalışmalar ve çabalar gereklidir. Düşmanlara ve hainlere karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Dış İlişkiler Komisyonu kınadı

Irak tarafından sadece Irak Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Dilan Gafur'un açıklaması basına yansıdı.  Dilan Gafur, gazetecilerin hedef alınmasını kınadı. Dilan Gafur, yazılı açıklamasında, “Bizler hiçbir taraf için tehdit oluşturmayan gazeteciler ve sivillere yönelik bu tür saldırıları suç ve uluslararası yasa ile anlaşmaların ihlali olarak görüyoruz. Tüm taraflar gazetecilerin özgürlüğüne saygı duymalıdır. Bu saldırı aynı zamanda Irak’ın egemenliğinin ihlalidir de. Sivillerin hedef alınması, önceki saldırılara sessiz kalınması sonucudur. Federal hükümet, bu saldırılara karşı tedbir almak ve faillerden hesap sormak zorundadır" dedi.

YNK: Tüm normlara aykırı

Kurdistan Yurtseverler Birliği'nin (YNK) Irak Parlamentosu Grubu (YNK) da bir açıklama yayınladı. Saldırıyı şiddetle kınayan YNK Gurubu, şunları vurguladı: "Bu tür saldırılar, meşru değildir ve tüm uluslararası kanunlara, normlara ve geleneklere aykırıdır. Bu aynı zamanda Irak’ın toprak ve hava egemenliğinin de ihlalidir. Federal hükümete, sessiz kalmaması çağrısında bulunuyoruz.”

Kubat Talabani: Suçtur

Federe Kurdistan Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ise yazılı açıklamasında, şunları söyledi: “Seyidsadiq yakınlarındaki drone saldırısında katledilenler silahlı bir grubun üyesi değil, iki kadın gazeteciydi. Bu iki gazetecinin öldürülmesi kabul edilemez bir suçtur ve her türlü uluslararası yasa ve normlara aykırıdır. Bu suçu şiddetle kınıyoruz. Aynı zamanda bu, Irak toprağının egemenliğine yönelik bir ihlaldir. Bir kez daha Irak hükümetine ve uluslararası topluma bu tür ihlalleri durdurmaları ve Federe Kurdistan'daki sivillerin yaşamları için ciddi bir tehdit oluşturan bu eylemlere bir sınır koymaları çağrısında bulunuyoruz. Bu vesileyle her iki şehit gazetecinin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyor ve yaralılara acil şifalar diliyorum.”

Ala Talabani: Kabul edilemez!

Irak eski parlamenterlerinden Ala Talabani de saldırıya ilişkin açıklama yaptı. Ala Talabani, "Son saldırı ve basın sektöründe çalışan iki kadının bulunduğu aracın hedef alınması, kabul edilemez bir saldırıdır” dedi. Ala Talabani, bir yandan Ankara’nın artan saldırganlığıının, diğer yandan ise Bağdat’ın ulusal egemenliğinin sürekli ihlaline karşı belirsiz tavır takındığının gözler önüne serildiğini belirterek, şunlara dikkat çekti: "Bu saldırılar dizisi, Bağdat ile Ankara arasındaki anlaşmaları sorgulamamıza neden oluyor. İki taraf arasındaki toplantılar nereye varıyor? Türk saldırıları, herhangi bir Irak açıklaması olmadan nasıl devam edebilir?”

Ethem Barzani: Son verilsin

Kürt siyasetçi Ethem Barzani ise ülkenin her gün bombalandığı, işgal edildiği, silahsız çocukların tüm insanlık standartlarında uzak bir şekilde şehit edildiği bir dönemden geçildiğini belirterek, şunları söyledi: “İki gazetecinin şehit edilmesi, uluslararası suçtur ve tüm insan hakları yasalarına aykırıdır. Şehit iki gazetecinin aile ve dostlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Uluslararası topluma, sivillerin hayatına yönelik ciddi bir tehdit haline gelen bu ihlallere son verilmesi çağrısında bulunuyorum.”

Sistematik ve KDP ortaklığıyla

Kürt gazetecileri hedef alan saldırılar yeni değil. Sistematik bir hal saldırılara KDP de ortak. 4 Ekim 2022’de Silêmanî’de evinin önünde katledilen Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi ve Jineoloji Dergisi Editörü Akademisyen Nagihan Akarsel, kadın haberciliği ve araştırmaları nedeniyle sistematik şiddetin hedefi olmuştu. Bu saldırı, Türkiye ve iş birlikçilerinin kadın gazetecilere ve araştırmacılara yönelik saldırganlığının örneğidir. Türkiye’nin 20 Kasım 2022’de Dêrik’e yönelik hava saldırısında Hawar Haber Ajansı (ANHA) muhabiri Îsam Ebdullah ve 24 Ağustos 2023’te Qamişlo-Amûdê arasında JIN TV çalışanlarının bulunduğu araca yönelik SİHA saldırısında Özgür Basın emekçisi Necmeddin Feysel Hecî şehit düştü. Son olarak, 8 Temmuz 2024’te Şengal’e yönelik gerçekleştirilen SİHA saldırısında Çira TV muhabiri Murad Mirza İbrahim şehadete ulaştı, aynı saldırıda Çira TV çalışanları Mydia Hussen ve Khalaf Khdir yaralandı.

Başûrê Kurdistanlı gazeteci Niyaz Abdulla'ya göre; bu saldırı, Türk devletinin KDP'ye bağlı Kurdistan Anti-Terör Dairesi içindeki etkisini gösteriyor. Halkını koruması gereken bu kurumun Türk devletinin hizmetine girdiği görülüyor. Görevi başındaki iki kadın gazetecinin katledilmesini de  meşrulaştırıyor. 8 Temmuz’da Şengal’de Çira TV ve Çira FM’den gazeteci ekibinin hedef alınmasında savaş suçlarının belgelerini gizledi ve Adlı Tıp raporlarında şehit olma nedenlerini yanlış şekilde hazırladı.

Kürt gazetecilerin aracındaki yangın daha söndürülmeden kendisini ‘Kurdistan Bölgesi Anti-Terör’ olarak tanımlayan ama aslında KDP Anti-Terör olan birim, ahlak ve insani ölçülerden uzak bir biçimde hakikati karartan bir açıklama yayınlamıştı. Açıklamada, “TSK’ye ait İHA 23 Ağustos 2024 Cuma günü saat 11.00’de Süleymaniye ilinin Seid Sadiq ilçesine bağlı Tepereş köyü yakınlarında PKK’lilere ait bir aracı bombaladı. Saldırı sonucu araçta bulunan bir PKK yetkilisi, şoförü ve beraberindeki bir kişi de hayatını kaybetti” demişti. HABER MERKEZİ

 

* * *

DFG, MKG ve Basın İş: Onurlu mirası büyüteceğiz

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın-İş, önceki gün Amed'in Yenişehir ilçesindeki DFG binası önünde açıklama yaptı. DEM Parti milletvekilleri Ceylan Akça, Mehmet Rüştü Tiryaki ve Meral Danış Beştaş, çok sayıda kurum ve kuruluş temsilcisi ile gazeteci katıldı. Polis ablukası altında konuşan MKG'den Aysel Işık, "Bu saldırı, yalnızca gazetecilere değil, halkın haber alma hakkına, ifade özgürlüğüne ve özgürk Kürt basınına yapılmış sistematik bir saldırıdır” dedi. Tüm uluslararası basın örgütlerine ve insan hakları savunucularına, 'bu saldırılarına karşı sesinizi yükseltin, güçlü bir dayanışma sergileyin' diye seslenen Işık, şöyle devam etti: "Baskılara boyun eğmeyecek ve gerçekleri açığa çıkarmaya devam edeceğiz. Özgür Basın emekçileri olarak, Gülistan Tara, Nûjiyan Erhan ve Deniz Fırat'ın onurlu mirasını koruyarak büyüteceğimizin sözünü veriyoruz. MKG, DFG ve DİSK Basın İş olarak, tüm bu saldırıların karşısında asla sessiz kalmayacağımızı bir kez daha haykırıyoruz.”

CPJ: Cevap alamadık

Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), işgalci Türk devletinin saldırısında şehit düşen Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn için bir açıklama yaptı. CPJ MENA Program Koordinatörü Yeganeh Rezaiyan, şunları belirtti: “Saldırı nedeniyle derin üzüntü duyuyoruz. Türk yetkililerin bu saldırıyı hızla soruşturması ve raporlama ekibinin çalışmaları nedeniyle hedef alınıp alınmadığını belirlemesi gerekiyor. Türkiye Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcilliğine konuyla ilgili sorularını yanıtlaması için mail yazdık, ancak Türk yetkilileri cevap vermedi."

RSF: Hesap vermeliler

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü de Türk Savunma Bakanlığının, Agence France-Presse’e (AFP) yaptığı açıklamada saldırının Türk ordusu tarafından gerçekleştirilmediğini önee sürdüğüne dikkat çekerek, RSF Ortadoğu Ofisi Sorumlusu Jonathan Dagher’ın şu ifadeleri paylaştı: “Sadece iki ay içinde üç gazetecinin öldürülmesiyle, Irak Kurdistan Bölgesi Yönetimi dünyadaki gazeteciler için en tehlikeli bölgelerden biri haline geliyor. Hêro Bahadîn ve Gulistan Tara’nın öldürülmesine yol açan bu saldırıyı kınıyoruz. Kürt yetkilileri kendi topraklarında işlenen bu suçun tüm ayrıntılarını ortaya çıkarmaya çağırıyoruz. Türk yetkililer hesap vermelidir. Savunma Bakanlığının açıklaması yetersizdir. Kürt gazeteciler güvende olmalı ve Hêro Bahadîn ile Gulistan Tara için adalet sağlanmalıdır.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.