KDP Kürt gladiosudur

Forum Haberleri —

KDP

KDP

  • KDP’ye bu durumda ihanetçi demek ne kadar doğrudur? İhanet kendi içinde bir kimliğe aidiyet içerir. Ancak KDP’nin tarihi boyunca tüm parça örgütleri ve devrimleri karşısında oynadığı tasfiyeci ve uğursuz rolünü göz önünde bulundurduğumuzda 5. sömürgeci güç ve soykırım rejimi olarak değerlendirmek gerekmektedir. KDP Kürt kimliği ile tanımlanmayacak, daha çok Kürt Gladio örgütü olarak görülmek zorundadır.

DENİZ EZDA STARA

KDP-TC ittifakı sonucu Güney Kurdistan’da Behdinan ve Bradost bölgelerinin işgali ilhak aşamasına geçmiş bulunmaktadır. Bu eksende 4 bin DAİŞ’linin işgal ve ilhak edilen alanlara konumlandırılacağı, 300 DAİŞ’linin de işgalci TC kuvvetleri ile birlikte PKK gerillalarına karşı yer almak üzere G.Kurdistan’a yerleştirildiği netleşti. Bunun 2. Şengal olayı olduğu açıktır. Şengal soykırım planının amacı Güney Kurdistan’ı ilhak projesinin startı olduğunu belirtebiliriz. Şengal’in PKK gerillaları ve Kobanî’nin YPG-YPJ güçleri tarafından DAİŞ işgalinden kurtarılması bu planı belli bir süre aksatmış olsa da, TC ve KDP ittifakı planı yeniden devreye koymuş bulunmaktadır. Amaç, Hewler ile sınırlı bir aile devletçiği karşılığında Türkiye’nin Misak-ı Milli sınırları dediği Kerkük’e kadar yayılmasını sağlamaktır. Bu planın önünde tek engel olan PKK’nin tasfiye edilmesi, sırasıyla Rojava ve Şengal’in soykırımdan geçirilmesi hedeflenmektedir. Tabii bu süreç tamamlandığı durumda Hewler diye bir yer olmayacaktır artık.

KDP Kürt gladiosudur

KDP’ye bu durumda ihanetçi demek ne kadar doğrudur? İhanet kendi içinde bir kimliğe aidiyet içerir. Ancak KDP’nin tarihi boyunca tüm parça örgütleri ve devrimleri karşısında oynadığı tasfiyeci ve uğursuz rolünü göz önünde bulundurduğumuzda 5. sömürgeci güç ve soykırım rejimi olarak değerlendirmek gerekmektedir. KDP Kürt kimliği ile tanımlanmayacak, daha çok Kürt Gladio örgütü olarak görülmek zorundadır.

70’li yıllarda İran devleti ile Komela’ya karşı askeri operasyonlarda yer almış, Hewler’i YNK’den almak için Saddam ordusunu Hewler’e getirmiş, 92-95-97 yıllarında Türk ordusu ile PKK gerillalarına karşı büyük askeri operasyonlarda yer almış, Şengal’i DAİŞ’e teslim etmiş KDP için zamanında söylenmemiş söz, alınmamış tavır şimdi Kürtlerin bir yüz yıl daha kaybetmesine neden olabilir. Bu neden ile KDP’yi Kürt halkının bazen örtülü bazen açık soykırımcısı olarak değerlendirmek gerekmektedir. Bunu 5 bin Êzîdî kadının onuru adına, Güney Kurdistan kadınlarının karşı karşıya olduğu 2. Şengal kadın soykırımı tehlikesi adına, Rojava’da direnen kadınların onuru adına, her Kürt kadının onuru adına yapmak zorundayız. Bu haysiyetsizliği, şerefsizliği ve alçaklığı Kürt kadınlarına dayatan KDP’ye hala gerekli tavrı almayan herkese karşı bir utanç içindeyiz. Her şey bir tarafa, biz Kürt kadınlarına dayatılan tecavüze, köleleştirilmeye öfke duymayan ve bunu haysiyet sorunu görmeyen, olayı siyasi partiler üzerinden okuyan herkes bu soykırımın suç ortağı olacaktır.

Şengal kadınlarının bu konuda önemli bir tutumu geçenlerde kamuoyuna yansıdı. Tevgera Azadiya Jinên Êzîdî (TAJÊ )  25.07.2014 tarihinde Bağdat’da 3 Ağustos Şengal Soykırımı konulu konferans düzenledi ve KDP’nin Şengal Soykırım suçlusu olduğunu belgeleyen önemli bir dosyayı kamuoyu ile paylaştı. Bu belgede yer alan başlıkları ve neden KDP’nin soykırım suçu ile yargılanmasını talep ettiklerini kısa anekdotlar ile burada yer vereceğim. 

2007; Şengal’de bomba

1.) 14.08.2007 Şengal’e bağlı Tilizêr ve Sîba Şêx Xidir’de 4 büyük bomba yüklü araç sivillerin arasına dalarak kendini patlatır ve bu patlama sonucu 312 kişi hayatını kaybeder. 4 bomba yüklü araç 150’ye yakın peşmergenin bulunduğu KDP asayiş noktasından sorunsuz geçiş yapıyor ve patlamadan önce bazı peşmergeler büyük patlamaların olcağını sivillere söylüyor. Patlamadan sonra peşmergeler sivillerin olduğu alanı tarıyor ve birçok sivil açılan ateş sonucu hayatını kaybediyor. Şengalli kadınlar bu katliamı DAİŞ’in gerçekleştirdiği soykırımın startı olarak değerlendirmektedir.

2.) Önemli dünya basın organlarında paylaşılan haberlere göre, 1 Haziran 2014’de DAİŞ’in Şengal’e saldırısından 10 gün önce Türkiye, İsrail, ABD, Suudi Arabistan, Ebubekir Bağdadi ve KDP’nin katıldığı bir toplantı gerçekleşir. Bu toplantıda DAİŞ’in Musul, Tilafer, Şengal’e girmesi planlanır. Ürdün’ün başkenti Amman’da gizli bir toplantı gerçekleşir. Mesut Berzani’n toplantıyı organize etmek için 4 gün önceden Amman’a gittiği belirtilmektedir.

03/08/2014 katliamı

3.) Katliamdan önce Şengal’de 12000 KDP peşmergesi, 5000 polis, 5000 Irak askeri, 1000 sınır polisi olmak üzere Şengal’de toplam 23000 bin güvenlik gücünün olduğunu belirtelim. Katliamdan 2 ay önce KDP, Şengal halkının elinde olan ağır ve hafif silahları toplar. DAİŞ Musul’u ele geçirince KDP "DAİŞ’e karşı savaşamıyorsunuz’’ gerekçesi ile Irak asayişi ve askeri güçlerin noktalarına ve silahlarına el koyar. Şengal halkı el konulan silahların DAİŞ’e satıldığını iddia etmektedir.

KDP’nin Şengal 17. Tümen sorumlusu Serbest Babîrî katliamdan önce onlarca defa halk toplantıları düzenliyor ve halka "DAİŞ ile aramızda ilişki var, korkmayın bize Şengal’e saldırmayacaklarını söylediler’’ açıklamalarında bulunur. Aynı biçimde o dönem KDP basını bu yönlü yoğun propaganda yürütür. O dönem KDP peşmerge güçlerinin sorumlularının adları: Aştî Koçer, Seîd Kêstî, Serbest Babîrî, Qasim Reşo. 02.08.214 tarihinde Mesud Barzani’nin talimatı ile KDP peşmergeleri Şengal’den geri çekilir. Peşmergelerin geri çekilmesi ile DAİŞ Şengal’e aynı gece saldırıyı başlatır.

4.) 03.08.2014, 9:30’da Şengal gençleri peşmergelerin geri çekilmesi üzerine tepki göstermeye başlar ve "Eğer savaşmayacaksanız silahları bize verin biz savaşalım’’ ısrarında bulunurlar. Buna karşın peşmergeler 3 Êzîdî genci Cemîl Reşo Îlyas, Yusif Xelef Îlyas ve Elî îlyas Yusif’u katleder. 3 genci katleden peşmerge güçlerinin komutanlarının adları, Miqedim Îslam, Omer Koçer, Reyîd Enwer, istihbarat sorumlusu Rayid Kemal ve Rayid Hecî.

04.08.2014 tarihinde Şengal önde gelenlerinden Babê Şêx, Mesud Barzanî ile görüşür ve katliama karşı harekete geçmesini ister. Mesut Barzani’nin Babé Şex’e verdiği cevap "Êzîdî inancından vazgeçin, müslüman olun size bir şey olmaz’’ olur.

Sonuç olarak 3 Ağustos 2014 günü 504 kadın, 869 erkek ve çok sayıda çocuk, toplam 7000 Êzîdî DAİŞ tarafından kaçırıldı, binlerce Êzîdî katledildi, 100 toplu mezar bulundu, 82 Êzîdî kutsal mekanı tahrip edildi, 360.000 Êzîdî göç etti, Êzîdî kadınlar pazarlarda köle olarak satıldı.  

KDP’nin Şengal’e dönüşü

12.12.2015 tarihinde Şengal’in Sinune ilçesi ve çevre beldeleri PKK gerillaları tarafından tamamen kurtarılınca KDP DAİŞ’e karşı savaşma bahanesi ile Şengal’e geri döner. Ancak KDP, DAİŞ’e karşı savaşmaz ve Roj çetelerini Xanesor’a yerleştirir. Til Izêr, Sîba Şêx Xidir, Girzerik, Rembûsî, Koço, Til Qeseb, Til Binat DAİŞ’in işgali altındaydı. Şengal halkı bu çeteleri kabul etmediği için protesto gösterileri başlar ve Roj çetelerinin saldırısı sonucu 8 savaşçı, 1 gazeteci, 9 sivil hayatını kaybeder. 2 HPG gerillası, Çekdar ve Orhan saldırıları durdurmak için bedenleri ile askeri araçları durdurmaya çalışırken katledilir. Burada önemli konulardan biri de Almanya’nın DAİŞ’e karşı kullanılmak üzere KDP’ye verdiği silahları bu çetelere vermesi ve silahların Şengal halkına ve savaşçılarına karşı kullanılmasıdır.

5.) 17.10.2017 KDP ve Heşid Elşabî Kerkuk ve Şengal’e geldiğinde ikinci defa idari ve askeri tüm kurumları ile kaçar.  

6.) 26.09.2016 tarihinde Irak parlementosu 140. madde tartışmalı bölgeler kapsamında yer alan yerlerin federal hükümete bağlı olması kararını alır. Yani Şengal’in de içinde olduğu statüsü tartışmalı yerlerin sınırlarının değiştirilmemesi kararıdır. KDP bu karara uymaz ve 9.10.2020 tarihinde KDP, Irak ve Türkiye arasında Şengal’in özerk statüsünü ortadan kaldırmayı amaçlayan anlaşma yapılır. Buna göre askeri ve siyasi idari sistem katliam öncesi gibi KDP egemenliğine geçecekti. Anlaşıldığı üzere Şengal’i anlaşmalı biçimde terk eden KDP, Şengal kurtarıldıktan sonra, Şengal halkının öz savunma güçleri YJŞ ve YBŞ’yi ve özerk sistemini tasfiye etmek için geri dönmüştür. Bu Şengal’i yeni bir soykırımdan geçirmek olduğu gibi, yeni işgal saldırılarına hazır hale getirmek planıdır.

Bu bir onur savaşıdır

Bu anlamda Şengal Soykırım yıldönümünde Şengal’li kadınların talebinin sesi olmak ve şimdi Güney Kurdistan’da Kürt kadınları için 2. Şengal soykırımı anlamına gelen TC-DAİŞ-KDP ortaklığına karşı haysiyet mücadelesi vermek her Kürt kadını ve Kürt erkeğinin doğal görevi olarak görmek gerekir. Bize dayatılan politik statüsüzlük en alt seviyelerde dayatılan onursuzluktur. Tüm ezilen halklar politik statülerini önce onur statüsünü kazanarak elde etmişlerdir. Bu anlamda yaşadığımız süreç bir onur savaşıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.