Kurdistan ve Türkiye'den kısa kısa
- Fotodaki emojiye dava
- Hasta tutsak hücrede
- Gözaltı sırasında işkence
- İşçi konfederasyonları ortaklaştı
Fotodaki emojiye dava
Türk bayrağı, Atatürk ve Erdoğan'ın fotoğraflarının üzerine zafer işareti emojisi konulması, “devletin egemenlik alametlerini aşağılamaya ve yok saymaya yönelik eylem” olarak görülerek dava açıldı.
Riha’nın Serêkaniyê (Ceylanpınar) ilçesinde 31 Mart seçimleri sonrası belediye binasında fotoğraf çeken S.K. adlı genç hakkında, odada bulunan Atatürk, Türk bayrağı ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resimlerinin olduğu bölüme zafer işareti emojisi koyduğu gerekçesiyle dava açıldı. Ceylanpınar Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında 24 Nisan'da gözaltına alınıp “Devletin egemenlik alametlerini aşağılama ve yok sayma” suçlaması yöneltilen S.K. için bir sayfalık iddianame hazırlandı. Ceylanpınar Asliye Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen iddianamede, Türk bayrağı, Atatürk ve Erdoğan'ın fotoğraflarının üzerine zafer işareti emojisi konulması, “devletin egemenlik alametlerini aşağılamaya ve yok saymaya yönelik eylem” olarak yorumlandı.
Davanın ilk duruşması 17 Eylül’de Ceylanpınar Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek. RIHA
* * *
Hasta tutsak hücrede
Giresun Espiye L Tipi Cezaevi’ndeki hasta tutsak Mehmet Darga, tekli hücrede tutuluyor.
Mersin’de 1992'de tutuklanan Darga, tansiyon ve şeker hastası. 65 yaşındaki Darga, cezaevinde iki kez anjiyo oldu. Tutuklandıktan sonra sırasıyla Adana, Şirnex, Wan ve Çanakkale’deki cezaevlerinde tutuldu. Son olarak Giresun'a sevk edildi. 32 yıllık tutsak Darga, “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyası kapsamında açlık grevine katıldığı gerekçesiyle Şubat'ta tekli hücreye alındı. Hülya Darga, tekli hücrede tutulan eşinin ihtiyaçlarını tek başına karşılayacak durumda olmadığını söyledi. Hastalıklarından ve ailevi sorunlarından kaynaklı 7 yıldır eşinin görüşüne gidemediğini söyleyen Darga, "Eşimin tedavisi düzgün yapılmıyor. Durumu ağırlaşınca hastaneye götürülüyor. Hem yaşı hem de hastalıkları ilerlemiş durumda. Bu şekilde tekli hücrede tutulması çok riskli. Bir an önce serbest bırakılması gerekiyor” dedi. MERSİN
* * *
Gözaltı sırasında işkence
Nisêbîn’in Marînê köyünü basan Türk askerleri, biri çocuk üç kişiyi gözaltına aldı. Çocuğa gözaltı sırasında işkence yapıldı.
Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesi Bagok Dağı kırsalında bulunan Marînê köyünde dün sabah saatlerinde jandarma tarafından evlere baskın düzenlendi. Haklarında daha önce de yakalama kararı olan Abdulkerim Aslan ve kardeşi Rıdvan Aslan’ın evlerine yapılan baskında Rıdvan Aslan’ın 15 yaşındaki oğlu S. Aslan ile Abdulkerim Aslan’ın eşi Gülperi Aslan ve misafirleri cezaevinden yeni çıkan Nergiz Okan gözaltına alındı. Gözaltı sırasında 15 yaşındaki S. Aslan darp edildi. Hafsadi Aslan, “Bize silah doğrultup hakaretler ettiler. Evi darmadağın ettiler. Çocuklarımıza işkence ettiler” dedi.
Köylülerden Zekiye Aslan da, “15 yaşındaki çocuğun ağzından kanlar akana kadar işkence ettiler. Biz kendimizi onların üstüne atınca bize de vurmaya başladılar, küfürler savurmaya başladılar" diye konuştu.
Gözaltına alınan üç kişi, Girêmîra'daki karakola götürüldü. Karakoldaki işlemlerin ardından serbest bırakıldı. Köylüler, suç duyurusunda bulunacakları söyledi. MÊRDÎN
* * *
İşçi konfederasyonları ortaklaştı
DİSK, Türk-İş ve Hak-İş imzaladıkları ortak bildiride, adil vergi ve gelir paylaşımı ile asgari ücrete zam istedi.
İSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türk-İş’te bir araya geldi. Toplantının ardından taleplerin 10 maddede sıralandığı ortak bir bildiri yayınlandı. DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu tarafından okunan 10 maddelik bildiri, özetle şöyle:
* Vergi sistemi gelir adaleti göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanmalıdır.
* Enflasyonla mücadele, ücretler düşük tutularak sağlayanamaz. Yaşanan enflasyonla açıklanan arasında büyük bir fark var.
* Asgari Ücret acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde alıyor. Ortalama ücret haline geldi. İşçiler enflasyonun sebebi değil, mağdurudur.
* Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli.
* En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı.
* Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı.
* 696 KHK'nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Kamuda taşeron işçiliğe son verilmelidir.
* Kamuda tasarruuf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmasın. İşçinin hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.
* İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem yaratılmalıdır.
* Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır. ANKARA