Maden şirketi yeniden Hasandin’e girdi!

• Geçtiğimiz yıl Kulp Madencilik ve Dış Ticaret AŞ. isimli şirket, Hasandin yaylasında sondaj yapmak istemiş ancak köylülerin direnişi sonucunda geri çekilmişti. Şirket, geçtiğimiz hafta iki iş makinesiyle yaylaya yeniden girdi. 

MEDİNE MAMEDOĞLU/AMED

 

Amed’in Pasur (Kulp) ilçesine bağlı Hasandin Yaylası’na maden şirketi yeniden iş makineleriyle giriş yaptı. Diyarbakır Valiliği’nin projenin geçersiz olduğuna dair açıklamasına rağmen, şirketin 2008 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna dayanarak bölgede yeniden sondaj faaliyetine başladığı ortaya çıktı.

Geçtiğimiz yıl Kulp Madencilik ve Dış Ticaret AŞ. isimli şirket, yaylada sondaj yapmak istemiş ancak köylülerin direnişi sonucunda geri çekilmişti. Ardından yapılan başvurular sonucunda, şirketin 2008 yılında aldığı “ÇED gerekli değildir” kararının süresinin dolduğu anlaşılmış, valilik de bu kararı geçersiz ilan etmişti. Ancak şirket, geçtiğimiz hafta iki iş makinesiyle yaylaya yeniden girdi. Yerel kaynaklar, bölgede maden çalışmalarını korumak için yeni bir karakolun inşa edildiğini de aktardı.

 

 

Geçen yıl geri adım atılmıştı

Hasandin Yaylası, içerdiği demir ve krom rezervleri nedeniyle maden şirketlerinin hedefi haline gelmiş durumda. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında yaylada numune almak isteyen şirket, jandarma eşliğinde yolları kapatarak makineleri bölgeye sevk etmiş, köylülerin tepkisi üzerine geri adım atmak zorunda kalmıştı. Köylüler, hem içme suyu kaynağı hem de geçim alanı olan yaylalarını savunmak amacıyla Hasandin Koruma Platformu’nu kurmuş ve Ağustos ayında kitlesel eylemler düzenlemişti. Bu girişimler sonucunda avukatlar, hukuki süreç başlatmış ve maden faaliyetinin dayanağı olan 2008 tarihli ÇED kararının süresinin dolduğunu belgeleyerek başvuruda bulunmuştu.

 

 

Valilik kararlarını tanımıyorlar

Diyarbakır Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “ÇED gerekli değildir” kararlarının, 5 yıl içinde yatırıma başlanmaması halinde geçerliliğini yitirdiği belirtilmişti. Ancak bu karara rağmen şirket, kış mevsiminin sona ermesiyle birlikte yeniden bölgeye döndü.

Şirketin valilikten yeni bir izin aldığına dair iddialar ortaya atılırken, görüştüğümüz avukatlar, işlemin iptali için en kısa sürede dava açacaklarını belirtti.

 

 

60 mezranın su ihtiyacını karşılıyor

Hasandin Yaylası, bölgedeki altı köy ve yaklaşık 60 mezranın su ihtiyacını karşılıyor. Arıcılık, hayvancılık ve yaylacılık açısından hayati bir öneme sahip olan yaylada, köylüler maden çalışmalarının yaşam alanlarını tehdit ettiğini söylüyor.

Yaylada arıcılık yapan bir yurttaş, iş makinelerinin habersizce bölgeye çıkarıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Benim orada arılarım var, başkalarının çadırı ve hayvanları var. Bu talanı kabul etmiyoruz. Geçen sene direndiğimiz gibi bugün de direneceğiz. Su kaynaklarımız zehirlenecek, hayvanlarımız ölecek, yaşam alanımız kalmayacak. Ben burada doğup büyüdüm, bir maden yüzünden neden köyümü terk edeyim? Bizi buradan koparmak istiyorlar. Barajlarla ve şimdi de madenlerle bizi yok etmek istiyorlar.”

Yurttaşların, önümüzdeki günlerde kamuoyuna yönelik açıklama yapması bekleniyor.