Mazlum’dan bu yana…
Toplum/Yaşam Haberleri —

Newroz
- Nisêbîn'de 21 kişinin katledildiği, 100’ü aşkın kişinin yaralandığı 1992 Newrozu’nun tanıkları: “Mazlum'dan bu yana verdiğimiz şehitlere borçluyuz. Onlara borçluyuz.”
1992'de Şirnex, Cizîr ve Nisêbîn ilçelerinde gerçekleştirilen saldırılarda onlarca kişinin katledilmesiyle tarihe geçen Newroz kutlamaları, öncesinde dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in "Nevruz'u herkes serbestçe, hukuk kuralları içinde kalarak, tahriklere kapılmadan kutlayacak" açıklamasını dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in "Newroz yasak, lastik yakmak yasak" açıklaması takip etti.
Yasaklara rağmen Şirnex ve Cizîr ilçesi ile Mêrdîn'in Nisêbîn ilçesinde halk alanlara çıkarak, kutlamalara başladı. Şirnex ve Cizîr Newrozu kutlamak isteyen binler, polis saldırısına maruz kalırken, saldırıda, yüze yakın kişi katledildi. Kutlamaların coşkulu bir şekilde geçtiği Nisêbîn'de ise herhangi bir saldırı olmadı. Ancak Şirnex ve Cizîr'de yaşananların saldırıların ardından Süleyman Demirel ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, kameralar karşısına geçerek, olay yaşanmadığı gerekçesiyle Nisêbîn halkına teşekkür etti. Katliamların haberini de alan Nisêbîn halkı, İsmet Sezgin'in açıklamalarına duydukları öfkeyle 22 Mart 1992'de yeniden Newroz ateşini yakmak, katliamlara karşı çıkmak amacıyla sokağa çıktı. Çağ Deresi üzerinde bulunan "Pira Şehîdan/Şehitler Köprüsü" üzerinde toplanan binlerce kişi abluka altında oturma eylemi yaparken, polis saldırısına uğradı. Saldırı sonucu resmi rakamlara göre 16, tanıklara göre 21 kişi katledildi, 100'ü aşkın kişi yaralandı.
Unutamıyorum
Mezopotomya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ın haberine göre Nisêbîn, her yıl kesintisiz daha büyük kutlamalara sahne olurken 1992 Newrozu'nun tanıklarından Cemal Uçar, Newroz günü yaşananları şu şekilde anlattı: "İsmet Sezgin'in açıklamalarının ardından insanlar mahallelerinde toplanmaya başladı. Panzerler etrafımızı sarmıştı. Panzerden uyarılar yapılırken, diğer taraftan bir anda silah sesleri gelmeye başladı. Bunun üzerine köprünün üzerinde oturanlar sloganlar atmaya başladı. Gruba seslenen panzer geri dönüp giderken, bir anda arka taraftan bir panzer gelerek, sorgusuz sualsiz şekilde insanların üstüne sürmeye başladı. İnsanlar panzerin altında kalarak can verdi. Hastane tarafında da hazırlık yapmışlardı. İnsanları taramaya başladılar. Orada herkes kendisini bir yere atmaya çalıştı. Suya atlayanlar, evlerin bahçelerine kendilerini atanlar oldu. Gözlerimizin önünde büyük bir katliam yaşandı. Ne o insanların elinde bir silah vardı, ne bir sopa vardı. İnsanlar protesto haklarını kullanmak istediler. Bugün gibi aklıma geliyor, gözlerimin önüne geliyor ki panzer o insanları ezerek geçiyordu. Kız kardeşim de o zamanlar kanlar içinde kalmıştı. Bugün 41 yaşında halen o günleri ilk günkü gibi yaşıyor. Bu katliamı lanetliyorum. Unutamıyorum. Halen gözlerimin önünde o gün yaşananlar" ifadelerini kullandı.
O direniş olmasaydı
O gün verilen mücadele sayesinde bugünlerde rahatlıkla coşkulu Newroz kutlamaları yapabildiklerini ifade eden Uçar, "O günlerde verilen mücadele sayesinde bugün belediyeleri kazanıyoruz, milletvekillerini parlamentoya gönderiyoruz. Newroz'larımızı coşkulu şekilde kutlayabiliyoruz. Onları unutmamak gerekiyor. O günlerde o direniş olmasaydı, bugün burada olamazdık. Bu yıl Newroz'u Ramazan ayında kutlayacağız. Halkımızın hepsi bu yıl yine coşkulu bir şekilde, kendi yöresel kıyafetleri ile katılmalarını bekliyoruz. Önderliğin ortaya koyduğu, Türkiye ve Ortadoğu için büyük kazanımlar getirecek olan mesajın coşkusu ile Rojava'daki kazanımların coşkusu ile yine Newroz'umuzu kutlayalım. Önderliğin ortaya koyduğu yeni süreç ve Mazlum Abdi ile Ahmed El-Şara'nın imzaladığı mutabakat da bizler için çok önemli. Bu nedenle Önderliğin bu çağrısını yerinde buluyoruz. Önderliğin başlattığı bu sürece destek vermeliyiz" diye konuştu.
PKK ile Newroz değişti
Tanıklardan Mehmet Selim Akıncı da Kürt halkının o dönemki çıkışının Kürt halkının özgürlük mücadelesinde bir hamle olduğunu söyledi. PKK ile beraber Newroz'un anlamının daha da önemli hale geldiğini dile getiren Akıncı şöyle konuştu: “PKK hareketi ile Newroz her yönüyle kutsal bir gün halini aldı. Newroz'a yaklaşım serhildan yaklaşımıyla ortaya konuldu. Bugün ise Newroz Önderliğin ortaya koyduğu barış anlayışıyla kutlanacak. Önderliğin hamlesi, Önderliğin felsefesine göre hepimiz kendimizi bu sürecin içinde görmeliyiz.”
Her zaman özgürlük
92 Newroz'unun tanıklarından Kutbettin Yavuz da, katliam günü tanık olduklarını anlatarak, demiryolu üzerinde halkı provokasyona karşı geri çevirmeye çalıştıklarını ancak katliama engel olamadıklarını söyledi. O günleri her anlattığında yeniden yaşamış gibi olduğunu dile getiren Yavuz, o günleri lanetleyerek, her zaman özgürlük talebinde bulunmaya devam edeceklerini söyledi. Öcalan'ın tarihi açıklaması ile beraber güzel gelişmelerin yaşandığını ifade eden Yavuz, şunları dile getirdi: "Kararı onlar verecek. Her ne karar verirlerse Kürtler yüzde 90 bu kararı destekleyecek. Newroz'u Kürtler 90'larda bir kibrit çöpüyle ya da Mazlum Doğan canını ortaya koyarak kutladı. Mazlum'dan bu yana verdiğimiz şehitlere borçluyuz. Bugün hangi kentte Newroz'a gidersek rahat gidebiliyoruz. Onlara borçluyuz bunu. Nisêbîn halkı bu nedenle 7'den 70'e hep birlikte 2 aylık bebeğe kadar sarı, kırmızı, yeşille süslediği çocuklarıyla aşkla, keyifle kutlamasını yapmalı.” MÊRDÎN