Olimpiyat'ın ruhu genç yaşlısı
Kadın Haberleri —
- Paris Olimpiyat Oyunları’nda Lüksemburg bayrağını taşıyan 61 yaşındaki Ni Xia Lian, masa tenisi turnuvasında maç kazanan en yaşlı sporcu. 2028’de Los Angeles’ta yapılacak olimpiyatlara da katılmak isteyen Ni Xia Lian, "Kim bilir? Bugün yarın olacağımdan daha gencim” dedi.
Paris Olimpiyat Oyunları’nda Lüksemburg bayrağını taşıyan 61 yaşındaki Ni teyze, masa tenisi turnuvasında maç kazanan en yaşlı sporcu. Son 32’ye kalıp Büyük Dükü’nün heyecanla alkışlarını mütevazice kabul eden Çinli teyze Lüksemburg’a bir göçmenin vereceği en büyük heyecanı ve gururu verdi.
Pazartesi günü, 4 Temmuz 1963 doğumlu Lüksemburglu Ni Xia Lian, 31 yaşındaki Türk oyuncu Sibel Altınkaya'yı yenerek Olimpiyat tarihinde masa tenisi maçı kazanan en yaşlı sporcu oldu. Çarşamba günü ise Çinli dünya ve olimpiyat gümüş madalyalı Sun Yingsha'ya yenilerek olimpiyat tarihinde maç kaybeden en yaşlı sporcu oldu. Dünya 1 numarası olan ve Tokyo'da takım altın madalyası kazanan 23 yaşındaki Sun, Ni'den sadece 38 yaş küçük değil, Ni’nin oğlundan da dokuz yaş daha genç.
Sun karşılaşmayı 4-0'lık skorla kazandı ama her şey bittiğinde, mutlu kalabalık tarafından ayakta alkışlanan ve Lüksemburg Büyük Dükü tarafından kucaklanan Ni oldu. Hınzırca gülümseyen teyzemiz seans bittikten ve tribünler boşaldıktan sonra hikayesini dinlemek isteyen TV ve haber ekipleri tarafından çembere alındı. Gazetecilerin uzun süre soru yağmuruna tuttuğu Ni Xia Lian, bir fincan kahve içerken evinin bahçesini güzelleştirmekten hoşlanıyor. Tabi yarı yaşındaki rakiplerini yenmenin dışında.
16 yaşında iki madalya
Şanghay'da küçük bir kızken televizyonda izlediği masa tenisi için bunu bende yapabilirim diyerek başladığı spor hayatında iki defa dünya şampiyonu oldu. On altı yaşına geldiğinde milli takımdaydı ve 1983 yılında Berlin'deki dünya şampiyonasında Çin adına iki altın madalya kazandı. Almanya'da okuyup Lüksemburg'a yerleşti ve o zamandan beri orada yaşıyor. Küçük bir kızken öğrendiği teknik ona tüm hayatı boyunca hizmet etti. Bu onun altıncı olimpiyatıydı ve Lüksemburg açılış töreninde takımlarının bayrağını taşıması için onu seçti.
Ni Lüksemburg'da iyi tanınıyor ve Çin'de son derece seviliyor. Turnuvadaki genç oyuncuların hepsi ona saygı göstergesi olarak "Teyze" diyor. Ancak Sun'la karşılaşacağı için biraz gergin olduğunu itiraf etti. Ni teyze "Ben de dünyanın en iyilerinden biriydim" dedi daha sonra, "Ama bu 40 yıl önceydi! Yeterince iyi olup olmadığım konusunda endişeliydim ama hiç oynamazsanız asla bilemezsiniz" işte bu sözler onun tavsiyesi. Karşısındaki sporcular kadar hızlı ya da güçlü olmasa da en az onlar kadar kurnaz.
Tarzım eski ama tekniğim iyi
Ni teyze, sol eliyle kalem tutuşuyla oynuyor. "Tarzım eski moda ama tekniğim gelişmiş" diyor, "Umarım dünyaya her yaştan insanın oynayabileceğini ve her türlü insanın oynayabileceğini göstermişizdir."
Eski takım arkadaşı Zeng de okyanus ötesinden yerleştiği Şili’den aynı yolda yürümüş tabi o Olimpiyatlara katılamadı. 58 yaşında ve Şili’de mobilya işinde çalışıyor. Ama Şili milli takımına girmeyi başardı. Kendini çok yaşlı hissederken biraz aktivite olsun diye tekrar başladığı masa tenisinde kas hafızası devreye girdi. İnternette bazı uluslararası yarışmaları inceliyordu ve aralarında Ni'nin tanıdık yüzünü gördü. İki kadın 1980'lerde milli takımda birlikte yer almışlardı. Zeng ilk turda kaybetti ama Ni'nin de gösterdiği gibi, 2028'de Los Angeles'a tekrar katılmaya hak kazanmaması için hiçbir neden yok. Ni de bunu göz ardı etmiyor. "Kim bilir?" diyor, "Bugün yarın olacağımdan daha gencim."
PARİS