Önder Apo’ya fiziki özgürlük festivali

Selahattin ERDEM yazdı —

  • 32’nci Kürt Kültür Festivali öncekilere göre çok daha farklı olacak. Kürt halkı ve dostları 21 Eylül günü tecride ve soykırımcı saldırılara karşı bir kez daha net bir tutum koyacak, tüm dünyaya özgürlük iradesini görkemli bir biçimde bir kez daha gösterecek.

Avrupa’da yapılan geleneksel Kürt Kültür Festivali’nin 32’ncisi 21 Eylül günü Frankfurt’ta yapılıyor. Başta Kürt gençleri ve kadınları olmak üzere yurtdışındaki tüm Kürt halkı ve dostları haftalar öncesinden hazırlık çalışmalarını başlatmış bulunuyor. Zaman yaklaştıkça tüm Avrupa’daki çalışmalar da giderek yoğunlaşıyor. Her yerde bir heyecan ve telaş var. Kürt gençleri ve enternasyonalist gençler festival öncesi uzun yürüyüşün coşkusu içindeler. Belli ki 32’nci Kürt Kültür Festivali öncekilere göre çok daha farklı olacak. Kürt halkı ve dostları 21 Eylül günü tecride ve soykırımcı saldırılara karşı bir kez daha net bir tutum koyacak, tüm dünyaya özgürlük iradesini görkemli bir biçimde bir kez daha gösterecek.

Kuşkusuz Avrupa’da yapılan Kürt Kültür Festivalleri geleneksel bir hal almış durumda. Ulusal Diriliş Devrimi’nin gerçekleştiği 1990’ların ilk yıllarından itibaren hemen her yıl yapılıyor. Yüz yıldır acımasız bir soykırım saldırısı yaşayan Kürt halkının varlığı ve özgürlüğü açısından bu tür etkinlikler kuşkusuz çok büyük bir önem taşıyor. Yurtdışındaki Kürtlerin ulusal duygular temelinde ve özgürlük bilinciyle bir araya gelmeleri Kürdistan’daki halkı ve özgürlük mücadelesini güçlü bir biçimde etkiliyor. Kürt varlığını ve özgürlük talebini tüm dünyaya duyurarak, halkların ve tüm ezilenlerin çok değerli desteğini kazanıyor.

Elbette bu yıl ki festivalin geleneksel anlamı yanında bir de yaşanan mücadele süreci ile bağlantısı var. 21 Eylül Frankfurt Festivali, 10 Ekim 2023 günü başlatılan ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen Küresel Özgürlük Hamlesi içinde gerçekleştirilen ilk büyük festival oluyor. Bu bakımdan, bu yılki Kürt Kültür Festivali geleneksel anlamı yanında bir de Önder Apo’ya fiziki özgürlük hamlesinin bir eylemi olarak gerçekleşiyor. Hele hele söz konusu hamlenin birinci yıldönümüne yaklaşılmış olması, Frankfurt Festivali’ni daha da anlamlı kılıyor. Adeta Küresel Özgürlük Hamlesi’nin birinci yıldönümü eylem kampanyasını başlatmak gibi bir role sahip bulunuyor. Elbette başlangıç nasıl olursa sonu da öyle gelecek. Dolayısıyla yurtdışındaki Kürtler ve dostları, Küresel Özgürlük Hamlesi’nin birinci yıldönümü etkinliklerini Frankfurt Festivali ile başlatacak ve eylem düzeyini yeni bir zirveye taşıyacak.

Kuşkusuz Frankfurt Festivali’ni organize edenler tüm bunların bilincindeler ve her şeyi bu temelde hazırlıyor ve de yürütüyorlar. Yer hazırlığı, pankartlar ve sloganlar, basınla ilişkiler ve katılımın yüzbinlere ulaşması çalışmaları, kısaca her şey buna göre yapılıyor. Tabii tüm bunlar da yurtdışındaki Kürtleri ve dostlarını, kadınları ve gençleri yakından etkiliyor. Aynı duyarlılığın tüm Kürtler ve dostları tarafından da gösterileceği ve 21 Eylül günü Kürt halkının ve dostlarının Frankfurt’ta yeni bir gövde gösterisi yapacağı anlaşılıyor. Belli ki bu temelde 9 Ekim 1998 uluslararası komplosunun 26’ncı yıldönümünü lanetleme ve 10 Ekim 2023’te başlatılan Küresel Özgürlük Hamlesi’nin birinci yıldönümünü selamlama eylem sürecinin startı verilecek.

Elbette önemli bir özgürlük bilincine ve örgütlülüğe sahip olan yurtdışındaki Kürtlerin, bunun gerisinde bir duruşları ve tutumları olamaz. Nitekim Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen Küresel Özgürlük Hamlesi yurtdışında başlatıldı. Özgürlük Hamlesi’nin startını Kürt dostları ve yurtdışındaki Kürtler verdi. Yaklaşık bir yıldır söz konusu hamle temelinde en anlamlı ve kesintisiz eylemler yurtdışında yapıldı. Hamle en çok yurtdışında yayıldı ve büyüdü. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü talep eden yurtdışı eylemleri, İmralı işkence ve soykırım sistemini en fazla zorladı. İmralı işkence ve soykırım sistemini teşhir ederken, Önder Apo gerçeği ile geliştirdiği Demokratik Uygarlık Paradigmasını da tüm dünyaya yaydı.

Çok iyi biliyoruz ki, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü demek, İmralı tecrit, işkence ve soykırım sisteminin parçalanması demektir. Bu da 9 Ekim 1998 tarihinde başlatılan uluslararası komplo saldırısının tümden yenilgiye uğratılması anlamına gelir. Bunun da Kürdistan’ı parçalayan ve Kürt halkını yok sayıp yok etmeyi hedefleyen yüzyıllık soykırım zihniyeti ve sisteminin parçalanıp yok edilmesi demek olduğu açıktır. İşte İmralı tecrit, işkence ve soykırım sistemine karşı Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü amaçlayan mücadele bu anlama gelmektedir.

Bilindiği gibi, Önder Apo’nun imhasını hedefleyen uluslararası komplo saldırısı 9 Ekim 1998 tarihinde başlatıldı. Komplocu yöntemlerle söz konusu imha hedefi başarılamayınca, bu sefer idamla imhayı öngören 15 Şubat 1999 komplosuna dönüştürüldü. Önder Apo’nun ve halkımızın büyük mücadelesi karşısında idam da gerçekleştirilemeyince, Önder Apo’yu hedefleyen küresel saldırı bu sefer İmralı çürütme politikasına dönüştürüldü. Ecevit Hükümeti tarafından yürütülen İmralı saldırısı da boşa çıkartılınca, yani İmralı mücadelesini de Önder Apo kazanınca, bu sefer İmralı’da uluslararası komplo saldırısını yürütebilecek yeni bir kişi arandı ve komplocular tarafından Recep Tayyip Erdoğan bulunarak bu işle görevlendirildi.

Recep Tayyip Erdoğan, tam 22 yıldır hiçbir ahlak ve hukuk kuralı dinlemeden, her türlü yöntemi kullanarak, küresel devletçi sistemin, Türk gericiliğinin ve Kürt ihanetinin de desteğini alarak saldırı yürütüyor; ancak Önder Apo’nun ve Kürt halkının direnişi karşısında defalarca yenilmekten kendini kurtaramamış bulunuyor. 26 yıllık uluslararası komplo saldırısı esas olarak boşa çıkartılıp başarısız kılınmış, komploya karşı Önder Apo ve Kürt halkının direnişi esas itibariyle başarı kazanmış bulunuyor. Bedeli ağır ve acıları çok olsa da komploya karşı direnişin esas itibariyle sonucu budur.

Belli ki 30 Ekim 2024 tarihinde kararlaştırılan ‘Çöktürme eylem planı’ temelindeki saldırılar, uluslararası komplo saldırısının son planlı evresi olmaktadır. Uluslararası komplocu güçler, son on yıldır AKP-MHP-KDP ittifakı temelinde bu saldırıyı pratikleştirmektedir. Bu saldırının 9 Ekim 1998 saldırısından farkı, Önder Apo’yla birlikte tüm PKK’yi, gerillayı, kadın ve gençlik hareketlerini, tüm Kürt halkını, Türkiye demokrasi güçlerini ve insanlığı da doğrudan hedeflemesidir. İmralı’daki 42 aylık mutlak iletişimsizlik, PKK kadrolarına ilişkin imha listelerinin hazırlanması, Medya Savunma Alanları’na yönelik işgal ve ilhak saldırısı, Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de emekçi halk üzerinde, kadınlar ve gençler üzerindeki özel savaş saldırısı, zindanların tıka basa doldurulması, faşist çeteler örgütlendirilerek tüm insanlığın tehdit edilmesi, tüm bunların ve benzerlerinin hepsi bu temelde yaşanmaktadır. Gerilla ezilerek, PKK tasfiye edilerek ve halk desteği kırılarak Önder Apo yenilgiye uğratılmak istenmektedir. Günümüzde uluslararası komplo saldırısı bu temelde devam etmektedir. 26 yıl önce TC-Suriye ittifakı temelinde başlatılan komplocu saldırı, bugün de TC-Irak ittifakı temelinde sürdürülmeye ve sonuca götürülmeye çalışılmaktadır.

Günümüzde Önderlik, parti, gerilla, kadın, gençlik, halk, Türkiye halkları ve tüm dostlarımız tarafından yürütülen topyekûn direniş, işte uluslararası komplonun bu yeni planlı saldırısına karşı direniş olmaktadır. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen Küresel Özgürlük Hamlesi, işte böyle bir mücadele olma özelliği taşımaktadır. 21 Eylül günü Frankfurt’u dolduracak olan Kürtler ve dostları, işte böyle bir komplocu imha saldırısına karşı Kürt varlık ve özgürlük iradesini temsil edecektir.

O halde Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşayan tüm Kürtler, özellikle de gençler ve kadınlar, yine tüm Kürt dostları ve demokratik güçler, bu gerçeğin tam bilincinde olmalı ve 26’ncı yıldönümünü yaşarken uluslararası gericiliğe karşı insanlığın özgürlük ve demokrasi iradesini güçlü bir biçimde göstermelidir. Kürt halkının ve insanlığın Önder Apo’dan kopartılamayacağını dost-düşman herkese yeniden öğretmelidir. Önder Apo’nun, gerillanın, Kürt halkının ve demokrasi hareketinin yenilmezliğini bir kez daha ortaya koymalıdır. Yüzbinler halinde Frankfurt meydanını doldurarak ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü haykırarak, komplocu güçlerin, faşist Türk soykırımcılarının ve Kürt ihanetinin korkudan ödünü patlatmalıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.