• Büyük Özgürlük Yürüyüş'ün iki kol halinde yürüyüşü devam ediyor. Wan kolu, dün akşama doğru Gever'e; Qers kolusu Tozan'a ulaştı.
• Qers kolunda konuşan Ömer Öcalan, "Özgürlük sağlanıncaya kadar yürüyeceğiz. Durduğumuz yer meşrudur. Meşru olmayan sizsiniz. İmralı’nın kapılarını açın" şeklinde konuştu.

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyası kapsamında 27 Kasım’da başlattığı dönüşümlü açlık grevi, 69. gününde. Tutsak yakınları öncülüğündeki Adalet Nöbeti de Amed, Wan, Adana, Mersin, İstanbul, İzmir, Mardin ve Êlih’te devam ediyor. Tutsaklar, Uluslararası Komplo’nun yıl dönümü olan 15 Şubat’a kadar adım atılmaması halinde yeni bir aşamaya geçeceklerini duyurmuştu. Siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri ise aynı talepleri sahiplenerek, ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ organize etti. Qers (Kars) ve Wan’dan (Van) önceki gün başlayan yürüyüşün, 15 Şubat’ta Amara’ya ulaşması planlanıyor.

Büyük Özgürlük Yürüyüşü'nün Wan kolunda yer alan siyasetçiler ve demokratik kitle örgütü temsilcileri, dün Colemêrg’in Şemzînan (Şemdinli) ilçesine geçti. "Meşa Azadiyê/Özgürlük Yürüyüşü" yazılı önlükler giyen yürüyüşçüler, kent merkezinde halkla bir araya geldi. Yürüyüşçüler, kent girişinde partililer tarafından alkış ve zılgıtlarla karşılandı. Ardından DEM Parti İlçe Örgütü binasına kadar yürüyüş yapıldı. Yürüyüş boyunca “Bijî berxwadana zindanan”, “Tecride hayır, barış hemen şimdi” ve “Bimre koletî, bijî azadî” sloganları atıldı. Yürüyüş güzergahındaki yurttaşlar da alkış ve zafer işaretleriyle yürüyüşçülere destek verdi. Kendilerini karşılayanları selamlayan DEM Parti Şirnex Milletvekili Zeki İrmez, “Tutsak arkadaşlarımız ‘tecrit kırılsın’ diye açlık grevine girdi. Biz de bu tecridin kırılması için yürüyüşe başladık. Kararlıyız, yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.

Şemzînan Belediye Eşbaşkan adayları da İmralı tecridine tepki gösterdi. DEM Parti İlçe Eşbaşkanı Agit Tekin, “Yürüyüşünüz, Önderliğimizin üzerindeki tecridin kırılmasını, tutsaklar üzerindeki tecridin kalkmasını sağlayacak” diye konuştu.

Konuşmaların ardından yürüyüşçüler ve yurttaşlar halaya durdu. Kent sakinleri, yürüyüşçüleri zafer işaretleriyle uğurladı.

İmralı kapılarını açın

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Keskin Bayındır, DEM Parti milletvekilleri ve sivil toplum örgütlerinden oluşan heyet, Şemzînan (Şemdinli) ilçesinin ardından Gever (Yüksekova) ilçesine geçti. İlçe girişinde çok sayıda kişi tarafından karşılanan yürüyüşçüler, parti binasına kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca “Bijî berxwedanan zindanan”, “Bijî Serok Apo”, “Tecride hayır, barış hemen şimdi” ve “Bimre koletî, bijî azadî” sloganları atıldı. Yürüyüşçüler, parti binasında halk toplantısı gerçekleştirdi.

DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır, “Gever her zaman partisine ve önderliğine sahip çıktı, bugün de sahip çıkıyor. Yürüyüşümüz özgürlük isteyen Kürt halkı içindir. İmralı tecridi kırılmadan, Sayın Öcalan’ın özgürlük koşulları sağlanmadan bu savaş her zaman devam edecektir Kürt sorunu mutlaka muhataplarıyla çözülecektir. Muhatabı da Sayın Öcalan’dır. Başka kimse değildir. O da uzak değildir, İmralı’dadır. İmralı kapılarını açın” çağrısı yaptı.

Kutlu bir yürüyüştür

Gever Belediye Eşbaşkanı adayı Şoreş Diri, tecrit kaldırılana kadar ayakta olacaklarına işaret ederek, “Hep birlikte bu tecridi kıracağız. Bugün sadece İmralı değil, kentlerimiz de tecrit altındadır. Özgürlük Yürüyüşü amacına ulaşacaktır” diye konuştu. Gever Belediye Eşbaşkan adayı Şadiye Kırmızıgül ise şunları ifade etti: “Bu yürüyüş kutlu bir yürüyüştür. Tüm halkımız bu yürüyüşe katılmalıdır. Artık yeter, bütün halklar tecrit altındadır.”

Gever Barış Annesi Gülbeyaz Mıhçi, ağırlaştırılmış tecride karşı tüm halkların ses çıkarması gerektiğini ifade etti. Konuşmaların ardından halay çekildi.

Özgürlük sağlanıncaya kadar

Qers kolunda ise Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar'ın da yer aldığı yürüyüşçüler, sabah saatlerinde kentten ayrılarak, Dîgor ilçesine bağlı Bazarcix (Dağpınar) beldesine geçti. Burada yurttaşları selamlayan Uçar, Kürt sorununun çözümsüzlüğüne işaret ederek, "Yüzyıldır sürdürülen bu devlet politikasının sonuç vermediğini biliyoruz. Bunu en iyi de devlet biliyor. Bu özgürlük yürüyüşü ile Kürt sorununda demokratik çözümün mümkün ve muhatabın Sayın Öcalan olduğunu gösteriyoruz" dedi.

Yürüyüşçüleri karşılayan 80 yaşındaki Zarif Anlı ise "Her zaman bu mücadeleyi yaşatacağız ve yalnız bırakmayacağız” dedi. Yürüyüşçüler daha sonra Dîgor ilçesine geçti. DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, Dîgor Katliamı'nda yaşamını yitirenleri andı. İmralı tecridine dikkat çeken Öcalan, "Sayın Öcalan'ın tüm hakları ayaklar altına alınmış. Amacımız tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun çözülmesidir. Kürt sorununun çözümü için tek muhatap Sayın Öcalan’dır. Bizim mücadelemiz, özgürlük sağlanıncaya kadar devam edecek. Durduğumuz yer meşrudur. Meşru olmayan, kanunu tanımayan, zulüm eden sizsiniz. Kanunlarınıza uyun ve önümüzden çekilin. Digorlular, Sayın Öcalan’ın burada yaptığı toplantıyı da biliyor. Digor, en zahmetli günlerde can verdi ama başını öne eğmedi. Biz, halkımız ve Önderimiz için yürümeye devam edeceğiz. İmralı’nın kapılarını artık açın" şeklinde konuştu.

Bir saatlik yürüyüş

Yürüyüşçüler, açıklama sonrası ilçe merkezinde “Bijî berxwedana Îmraliyê” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Çevredeki yurttaşlar da alkış ve sloganlarla yürüyüşçülere destek verdi. Bir saatlik yürüyüşün ardından 1993'te 17 kişinin katledildiği yer ziyaret edildi Yürüyüşçüler, saygı duruşunun ardından katliamın yaşandığı yere karanfil bıraktı. Yürüyüşçüler daha sonra Îdir'ê bağlı Tozan (Qulp) ilçesine doğru hareket etti. 

Haber hazırlanırken yürüyüşün iki kolu da devam ediyordu. WAN/QERS

 

***

Kurdistan seferinden 47 yıl sonra Qers

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 1977’de Kurdistan seferini başlattığı Qers, 47 yıl sonra Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün başlangıcına ev sahipliği yaptı.

Birkaç kenti kapsayan Kurdistan seferinin ilk toplantısı 40 kişinin katılımıyla Qers Kalesi’nde yapıldı. Buradan Dîgor ilçesine giderek bir halk toplantısı gerçekleştiren Öcalan, ardından Agirî’nin Bazîd (Doğubeyazıt) ilçesine geçti. Bir tanık, o günleri şöyle anlatıyor: “Arkadaşlar kendisini alıp Selim Otel’e götürmüşlerdi. Sabah saatlerinde kaleye çıkıyorlar ve orada 40 kişi ile toplantı yapıyorlar. Akif Yılmaz gibi birçok önemli kişi de katılıyor o toplantıya. O toplantının hemen ardından Digor’a geçiyorlar. Orada bulunan çayırda toplantı yapıyorlar. O gece Digor’da bir öğrenci evinde kalıyorlar. İki gün kalıyor orada. Digor’un bulunduğu konum itibarıyla kentsel olarak gelişemeyeceğini söylüyorlar. Digor’un tepe bölgesine taşınması gerektiğini anlatıyor. Orada ‘Bir gün bu dağlar özgürleşecek’ diyor. Ardından Bazîd’e geçiyor. Haki Karer vurulduktan sonra tur orada bitiyor. Bu kent ve ilçelerin bu kadar bağlı olmasının nedeni Sayın Öcalan’ın o dönem attığı tohumdur. Gittiği her yerde müthiş bir örgütlenme ve dönüş yaşandı. Ayağının değdiği yerler büyük bir bağlılık tohumlarının ekildiği yerler olarak devam ediyor. O toplantıda kalenin girişlerine nöbetçiler bırakılıyor ve bu şekilde güvenlik sağlanıyor. Sıra taşlar var orada, onun üzerine oturup konuşma yaptı.” 

Bugün milyonlara ulaştı

Abdullah Öcalan için önceki gün aynı kentte Büyük Özgürlük Yürüyüşü başlatıldı. Yürüyüşte yer alan isimlerden biri olan yeğeni Riha Milletvekili Ömer Öcalan, Qers Kalesi’nde durup duygulanmamanın mümkün olmadığını belirterek, "Sayıları çok değildi, büyük bir aşiretleri yoktu. Onlar beglerin (ağaların) çocukları değildi. Evet, Qers Kalesi’nin eteklerindeyiz. Burada herkes bir tarihten bahsediyor. Sayın Öcalan, Serhed'i dolaşmaya geldiğinde bu kalede birçok insan ile toplantı yapmış. Mücadeleyi büyütmek için burada birçok kişiyi ikna etmiş. Kürtler bugün milyonlara ulaştı” dedi.

Burada tohumlar atıldı

Kürt halkının büyük bir direnişle o günlerden bu günlere geldiğini ifade eden Öcalan, yüzyıl boyunca büyük acılar yaşadığını ama mücadeleden vazgeçmediğini vurguladı. Öcalan, "Sayın Öcalan’ın gittiği kentlerin hepsinde bir maneviyat, devrimci bir ruh yaratıldı. Burada özgürlük mücadelesinin ilk tohumları atıldı. Qers halkı, yurtsever bir halk. Burada birçok halk bir arada yaşıyor. Bu halkların bu süreçte rol ve misyonlarını oynaması gerek. Yanı başımızda Akif Yılmaz’ın memleketi Erdexan var. Mücadele başladığından en değerli varlıklarını, canlarını verdiler. Bunu bize tarih söylüyor. Bu kalenin dili olsaydı Kurdistan tarihini anlatırdı. Bu yürüyüşün Qers’ten başlaması bu açından önemliydi. Dîgor, Tuzluca, Îdir’a geçeceğiz ve yolumuz uzun. Bu halk iradesine sahip çıkacak” şeklinde konuştu.