Rabia’yı değil, çeteleri yargıla

Kadın Haberleri —

Rabia Önver

Rabia Önver

  • Türk yargısının Colemêrg’teki AKP’li uyuşturucu ve fuhuş çete yapılanmasını ifşa eden gazeteci Rabia Önver hakkında yakalama kararı çıkarmasına tepki gösteren, meslek örgütleri ve kadınlar, “Özgür Basın, gizlenen gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayandır” dedi.

Jinnews muhabiri Rabia Önver, Türk devletinin Kürdistan’da uyuşturucu ve fuhuş çeteleriyle yürüttüğü özel savaşı tüm gerçekleriyle ortaya çıkaran üç bölümlük bir habere imza attı. Dosyada çoğunluğu AKP’li yöneticilerin çocukları ve akrabalarının oluşturduğu 25 kişilik çete grubu, genç kadınları uyuşturucu ve fuhuşa zorluyordu. Çetenin görünen lideri ise babası korucu ve abisi astsubay olan, her seferinde ‘Benim arkam sağlam!’ diyen Ayşegül Akdoğan isimli kişi vardı. Önver, fuhuş ve uyuşturucuyu yaygınlaştıran yapılanmayı, tanıkların ve mağdurların anlatımlarıyla deşifre etti.

Türk devleti, haberlerin yoğun ilgi görmesi üzerine, AKP’li çete lideri Ayşegül Akdoğan’ı cezalandırmak yerine Önver’in Colemêrg’deki evine baskın düzenleyerek hakkında yakalama kararı çıkardı. Başta Özgür Basın emekçileri olmak üzere Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Medya ve Hukuk Çalışanları Derneği (MLSA) gibi çok sayıda meslek örgütleri, karara tepki göstererek Önver’e sahip çıktı. Aynı zamanda Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), DEM Parti milletvekilleri ve DEM Parti Kadın Meclisi de iktidarı gerçekleri ortaya çıkaran gazeteciyi değil, çetelerin peşine düşmeye çağırdı.

 

Halk da Önver’i doğruluyor

Colemêrg’e kayyum ataması yapıldığı süreçte bir grup feministle şehre yaptıkları ziyarette halkın anlattıklarının Önver’in haberlerini doğruladığını belirten feminist Özlem Şen, uyuşturucunun yaygınlaşmasına karşı devletin bu noktada belli görev ve sorumlulukları olduğuna işaret etti.

Özgür Basın, hakikattir

“Özgür Basın’a ihtiyacımız var” diyen Şen, Jinnews’e şunları anlattı: “Özel savaşın bertaraf edilmesi için öncelikle açığa çıkarılması gerekir. Bu bir noktada açığa çıkmış durumda ve açığa çıkan şiddet karşısında örgütlenmeyi hedeflememiz gerekiyor. Bu örgütlenmenin karşısında da aslında devletin çok net yaptığı şey ise bu ortak mücadeleyi örebilecek demokratlar, feminist hareket, kadınlar, kadın hareketi ve radikal demokratları birbirinden ayıran, parçalayan bir savaş yürütülüyor. Ortak mücadeleyi örmek için her daim devletin söyleminden uzaklaşmak ve bu söyleme karşı kendi söylemimizi kurmak durumundayız.”

 

Köle düzeninin devamı

Barış Akademisyeni Yasemin Özgün ise, “Rabia’yı susturmayı seçmelerinde başka bir niyet aramak gerekiyor. Bu durum uyuşturucu ve kadınları bir şekilde aşağılayan, köleleştiren bir düzenin devamından yana olanların yapacakları bir şey olabilir. Olan bitenden bizleri haberdar eden, bir şeylerin su yüzüne çıkmasını, saklanan, gizlenen gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayandır Özgür Basın. Bu noktada sadece gazetecileri değil halkın haber alma hakkını da tutuklamış oluyorlar. Halk gerçekleri bilmesin, öğrenmesin ve bir şekilde susturalım ve mücadelelerini engelleyelim’ mantığıyla hareket eden bir bakış açısı bu. Bunun her daim karşısında olmak lazım” dedi.

Hakikatin ortaya çıkması için Özgür Basın’la dayanışma içerisinde olunması gerektiğini ifade eden Özgün, gazetecilerin mücadelelerinin büyütülmesi gerektiğini söyledi.

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.