‘Sanki bana kurşun sıkıldı’
Kadın Haberleri —
- Kadınlar, mücadeleleri dört parça Kürdistan’a yayılan Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ı anlattı: Katledildiklerini duyduğumda bana da kurşun sıkılmış gibi hissettim. Cenazelerine işkence edildi. Ancak herkes gözünü, kulağını kapattı. Onlar siyasetçiydiler, halk için çalıştılar.
Fatma Uyar, 9 yıl önce bugün (4 Ocak 2016) Silopiya’da Sêvê Demir ve Pakize Nayır’la birlikte zırhlı araçtan açılan ateş sonucu 3 kurşunla katledildi. Yaşamları mücadeleyle geçen üç kadının hikâyesi kadınlara güç vermeye devam ederken, onlarla tanışan, yolları kesişen ve çalışma yürüten isimlerin anlatımları hafıza oluşturuyor.
2010-11 yılları arasında Fatma Uyar’la birlikte Mardin Cezaevi’nde kalan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Silopiya İlçe Eşbaşkanı arkadaşı Elif Uruç’un Jinnews’e anlattıkları da Uyar’ın mücadelesini daha yakından tanımaya imkân sağlıyor.
Uruç, cezaevi günlerine dair şunları söylüyor: “2006’dan 2011’e kadar Mardin Cezaevi’nde kalmıştım. 2010’da Fatma Uyar, Şırnak’tan Mardin Cezaevi’ne geldi. O zamanlar birlikte kaldık, beraber oturup kalkıyorduk. Gerçekten çok değerli, iyi bir arkadaştı. Halkı için canını verecek kadar fedakârdı. Okuyup kendini geliştirmeyi severdi. Günün 24 saatini okumaya ayırıyordu. Bazen havalandırmada volta attığımızda, ‘Buradan çıktığımda aldığım eğitimlerin hepsini sokaklarda, evlerde, yaşamın her alanında çocuklara vereceğim’ diyordu.
Moral kaynağımızdı
Cezaevinde 7’den 70’e kadınlar vardı. Bazen Fatma’ya bakardım; annelerle konuşurken görürdüm. Gençlerle oyunlar oynar, annelerle şakalaşırdı. Çok iyi yakınlık kuruyordu. Özellikle anneleri örgütlemede bir düzen oturtmuştu. Bazen gardiyanlar gelirdi ancak o onlara karşı asla geri adım atmazdı. İkimiz yönetimdeydik. Yılbaşlarında bize hep moral verirdi. Çok genç ve güzel bir kadındı. Serbest bırakıldığımda bana, ‘Söz ver, evimize gidip annemle beraber yemek yapıp yiyeceksiniz, gittiğinde de bana mutlaka mektup yaz’ demişti. Ben ve Mardin’den bir arkadaşımız onun evine gittik, beraber yemek yapıp yedik ve sonra da ona mektup gönderdik. Ona, ‘Sözümü yerine getirdim, sen çıkınca da çalışmalara yeniden beraber devam edeceğiz’ dedim. Ancak o tahliye olduğunda ben Mardin’de çalışıyordum.”
Hala dünmüş gibi
Uyar katledildiğinde kendisine ‘kurşun sıkılmış gibi’ hissettiğini ifade eden Uruç, şöyle devam ediyor: “Sabah saat 10 sularında haberleri izliyordum. Sêvê, Pakize ve Fatma’nın adı okununca bana da kurşun sıkılmış gibi hissettim. Kolum kanadım kırıldı sanki. O günden bu yana da ne o dönemin şehitlerini ne de üç şehit kadın arkadaşımızı unutmayacağım. Şehid Namirin.”
26 gün ablukada kaldık, görmediler
“Şahit olduklarımıza dünya görseydi belki ne çektiğimizi bilir ve anlarlardı. 9 yıl önce burada barış, eşitlik ve özgürlük talebinde bulunuldu” diyen Barış Annesi Zeynep Beğenir de üç kadınla çalışma yürütmüş. Özyönetim direnişini kırmak için devletin sokağa çıkma yasağı ilan ettiği dönemi MA’ya şöyle anlatıyor:
“Devlet kadın, çocuk, yaşlı ve genç demeden katletti. Üç kadın arkadaşımız katledildiğinde de herkes gözünü ve kulağını kapattı. Tam 26 gün ablukada kaldık. Arkadaşlarımız bilinçli hedef alındı, cenazelerine işkence edildi. Onların yoldaşlığı, mücadeleye olan bağlılıkları hiçbir zaman unutulmayacak. İlk önce Fatma'yı tanıdım. Daha sonra Sêvê ve Pakize ile tanıştık. Fatma buraya geldiğinde cezaevinden yeni çıkmıştı. Ondan önce de gençlik çalışmalarındaydı. Genç yaşta partiyi tanıdı ve üzerine düşen sorumluluğu aldı. Bu arkadaşlar siyasetçiydi. Onların katledilmesi kadınlardan ne kadar korktuklarının göstergesiydi. Var olduğumuz sürece davalarını yürütecek, bırakılan mücadele mirasını sürdüreceğiz.”
Katilleri yargılanmadı
Besê Ceviz ise, “Ablukanın 22'nci günündeydik. Sêvê gidenlerin önünü kesip ‘evinizi terk etmeyin’ dedi. Bu sözlerinin ardından başka bir mahalleye giderlerken katledildiler. 9 yıl geçti ama halen failleri yargılanmadı. Oysa failler belli ancak korunuyorlar. Üçünü de tanıdım, çalıştım. Değerli ve mücadeleci arkadaşlardı. Verdikleri mücadele ve emekleri bizim için kutsaldır. Çünkü bu halk ve topraklar için mücadele verdiler. Onların izinde mücadeleyi büyüteceğiz” diyor. ŞIRNEX