Depremzede kadınlar: İnsanlık dışı tehdit
Kadın Haberleri —
-
AKP/MHP iktidarının oy karşılığı hizmet tehditlerine tepki gösteren depremzede kadınlar, depremde binlerce insanın öldüğünü, tehdit söylemlerinin “insanlık dışı” olduğunu belirtti.
31 Mart yerel seçimlerine çok az bir süre kalırken, AKP-MHP rejimi kritik olan bölgeleri kazanmak için tehdit yöntemine bir kez daha başvuruyor. Bu kez ‘Oy yoksa hizmet de yok’ benzeri söylemlere tehdit ettikleri kişiler ise depremzedeler.
6 Şubat 2023’te Mereş merkezli meydana gelen depremlerde yıkılan 11 kentin çoğunda hayat normale dönmüş değil. Resmi rakamlara göre 53 bin 537 kişi yaşamını yitirdi. Barınma sorunu hala temel sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanında alt yapı, gıda, sağlık ve eğitim sorunları da devam ediyor.
Peki devlet sorunların çözümü yerine ne mi yapıyor? AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’da düzenlenen aday tanıtım toplantısında sarf ettiği “Merkezi yönetimle yerel yönetim dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Bakın Hatay’a geldi mi?” sözleri, seçimlerde oy üzerinden şantaj yaptığının hatırlatıyor.
Oy hak edecek ne yaptılar?
Depremzede öğrenci Dilan Yalçın, buna karşılık “Herkes sıcak evinde, sarayında oturmuş keyfine bakıyor, olan halka oluyor” diyor.
Yalçın, sorumluların görevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle hala deprem bölgelerinde eksikliklerin olduğunu ve sadece deprem değil birçok soruna yaklaşımın da yüzeysel olduğunu söylüyor.
Her şeyin farkındayız
Jinnews’e konuşan Yalçın, iktidarın açıklamalarının “insanlık dışı” olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Seçimlerde kaşıkla verip kepçeyle almaktır onların yaptığı. Yürüttükleri çalışmaları da bizim vergilerimiz sayesinde yapıyorlar, ama sanki biz bilmiyoruz ve farkında değilmişiz gibi koyun sürüsü gözüyle bakıyorlar. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan bir bütün olmalıyız, tek çözüm bu.”
Mecbur değiliz
Dilan Yalçın gibi depremden etkilen Amedli kadınlardan biri de Tuba Yılmaz. Depremde evi ağır hasarlı olduğu için şu anda başka bir evde kiracı. Toplu konut acıkmasını bekliyor ancak çok umutsuz.
Yılmaz, deprem sürecinde yardımların yetersiz kaldığını ve ilk müdahalenin çok geç kaldığını hatırlatıyor: “Binlerce insan öldü, binlerce can gitti. Sırf yeni bir evi olacak diye iyi ki deprem olmuş cümlesini kuran insanlar çok korkunç bir zihniyete sahipler. Onlara oy vermediğimiz zaman bize ev yapmayacaklarını söylüyorlar. Oy vermek gibi bir zorunluluğumuz yok. Eğer böyle bir düşünceleri varsa öyle bir yönetimin olmaması gerekiyor. Halkın sorunlarını göz önünde bulundurmalarını istiyoruz.”
Önce sorunları çöz, sonra oy iste
Depremden sonra gidebilecekleri hiçbir yerin olmadığını, konut yapıldığı söylemlerine karşın hiçbir şeyin değişmediğini aktaran Leyla Arkel de, “O kadar yardım parası geldi hepsi nereye gitti? Oyla mı yardım yapıyorlar? Yapılsa bile yine de onlardan para alacaklar. Depremde her şeylerini kaybetmiş o insanlar, nerden getirmelerini bekliyorlar” diyor.
Arkel, aynı zamanda bir yıl geçmesine rağmen hala ağır hasarlı binaların yıkılmadığını ve bu durumun korku yarattığına işaret ediyor.
İktidarın söylemlerini eleştiren Behiyan Dallı ise cumhurbaşkanının halkın özgürlük, eşitlik ve yaşam hakkını gözetmesi gerektiğini hatırlatıyor. AMED