Soylu bir fedaiydi Memed

• Memed Cûdî'nin şehadetini açıklayan HPG, Mêrdîn halkının asaletini ve büyük yurtseverliğini karakterinde barındıran soylu bir genç; aydın, bilinçli, emekçi, fedakar ve olgun bir yoldaş olduğunu vurguladı. 
• Kentte, zindanda, dağda mücadele eden Memed Cûdî'nin, ağır yaralanmasını da engel olarak görmediğini belirten HPG, bir yaşam ahlakı, duruşu, ölçüsü, tarzı ve ruhu olarak fedailiği devrim yürüyüşünün tümüne egemen kıldığını kaydetti. 

HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM), 25 Ekim'de şehit düşen  Mêrdîn Eyalet Komutanlığı üyesi Memed Cûdî (Ramazan Aktaş / Mêrdîn) ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Şehadet biçiminin tüm boyutlarıyla netleşmemiş olup araştırıldığını vurgulayan BİM, Memed Cûdî'nın mücadele hayatıyla ilgili bilgiler de paylaştı. Bazı bölümleri şöyle:

Sistemin olanaklarına  tenezzül etmedi

Mêrdîn’in Dêrîk ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Aileden PKK’ye ilk katılan ve 1986'da Gabar’ın Sipîvyan köyünde şehadete ulaşan Cemil'in (Kerim Baytar) anısıyla büyüdü. Beraber büyüdükleri bir grup arkadaşı ile birlikte ilk olarak Mêrdîn’de gençlik faaliyetlerinde yer aldı. 

İstanbul’daki Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünde 2005'te eğitim-öğretime başladı. Okumalarında yoğunlaşıp bir yanda üniversiteye devam etti, bir yandan da yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer aldı. Çocukluk arkadaşı olan ve üniversiteye de birlikte başladığı Şehîd Kurtay (Memed Kıran) ile birlikte gençlik çalışmalarına profesyonel düzeyde katıldı. Birçok bölge ve şehirde aktif bir mücadele yürüttü. Sistemin tüm olanaklarına sahipken, yüreği halkının ve ülkesinin özgürlük aşkıyla yanıp tutuşan kararlı bir devrimci olarak hepsini elinin tersiyle itti. 2009'da Kurtay ile birlikte mücadelesini Kürdistan dağlarına taşıdı.

Dağ, kent, zindan ve tekrar dağ

Kürdistan dağlarında Komalên Ciwan bünyesinde çalışmalarını sürdürdü, burada bir süre eğitim gördükten sonra tekrar Bakurê Kurdistan ve Türkiye’ye dönerek gençlik faaliyetlerini devam ettirdi. Pratiği ile düşmanın da dikkatini çekti ve 2011'de esir düştü. 2014'e kadar zindanda kaldı. Burada kendisini kapsamlıca eğitip donanımlı hale getirdi; 2014'te zindandan çıktıktan sonra Cûdî Dağı’nda gerilla ile buluştu. Öğrenme süreci ile pratik yapma sürecini iç içe yürüterek önemli gelişmeler kaydetti. 

Ağır yaralandıktan sonra

2017'de yer aldığı bir eylemde her iki ayağından ağır yaralandı, daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçerek tedavi sürecine başladı. Her ne kadar yarası ağır olsa da Apocu iradesi ve sahip olduğu yüksek moral sayesinde bu tedavi sürecinden daha da güçlenerek çıktı. Daha sonra YPS çalışmalarında yer alarak Bakurê Kurdistan’daki mücadelenin büyütülmesini sağladı. Bilgin ve olgun bir devrimci olarak, engin bilgisi ve daima dinamik olan gençlik ruhuyla yoldaşlarını eğitti. 

Fedaice yaşamayı esas aldı

Hêzên Taybet’e katılmaya ve fedai eylem yapmaya önerdi, birçok sefer ısrarcı oldu. Mücadelede oynadığı rol ve üstlendiği görevler nedeniyle bu önerisi kabul görmedi, ancak bulunduğu her anda ve alanda fedaice yaşamayı esas aldı. Fedailiği sadece anlık bir eylem olarak değil, bir yaşam ahlakı, duruşu, ölçüsü, tarzı ve ruhu olarak ele aldı. Fedailiği devrim yürüyüşünün tümüne egemen kılarak fedaice mücadele eden Apocu bir komutan haline geldi.  

Doğup büyüdüğü Mêrdîn'e

Yüzü ve yüreği her zaman Botan’a, özelde de Cûdî’ye dönüktü; tekrar Bakurê Kurdistan’a dönme önerisinde bulundu. Her ne kadar yaralanmadan kaynaklı fiziki anlamda zorlansa da bunu hiçbir zaman önünde engel olarak görmedi. Botan bölgesine dönmek için ısrarcı olsa da ihtiyaçlardan kaynaklı Eyalet Komutanlığı Üyesi olarak Mêrdîn bölgesine geçti. Doğup büyüdüğü Mêrdîn’e bu sefer bir özgürlük gerillası ve komutanı olarak döndü. Sömürgeci sistemin adım adım parçalanması için büyük bir çabanın sahibi oldu.

Mütevazı kişiliği, derin yoldaşlık bilinci, gerilla savaş sanatındaki yetkinliği, tereddütsüz ve fedai katılım tarzıyla örnek bir Apocu militan ve komutan olarak, 25 Ekim'de şehadete ulaşarak 16 yıl boyunca nefes nefese ve tereddütsüz bir şekilde yürüttüğü devrimci yaşamını zirvede tamamlayıp Kürt halkının özgürlük tarihindeki yerini aldı.