Güncel

Süreç özgürlüğünü gerektirir

Cengiz Yürekli

Cengiz Yürekli

  • Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatı Cengiz Yürekli, hem yeni başlayan sürecin doğası hem de hukuk gereği, artık özgürlüğünün kaçınılmaz gündem olduğunu söyledi. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatı Cengiz Yürekli, tecrit koşullarında bu süreci yürütmesi ve başarıya ulaştırmasının zorluklarına dikkat çekerek, değişiklikler yapılmasını istedi. 

Avukat Cengiz Yürekli, tarihi çağrı sonrası yaşanan gelişmeler ve devam eden tecride dair Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı. İmralı sisteminin lağvedilmesi ve koşulların düzeltilmesi konusunda umutlu olduklarını belirten Yürekli, "26 yıllık bir tecrit ve işkence sistemi söz konusu. Zaten en son dört yıl boyunca hiçbir şekilde haber alamıyorduk. 23 Ekim'de Ömer Öcalan'ın ziyareti söz konusu oldu. Akabinde bazı heyet görüşmeleri gerçekleşti. Şu anda İmralı koşullarında hukuksal hiçbir değişiklik yok. Bizler hala müvekkillerimizle görüşemiyoruz. Müvekkillerimizle en ufak bir yazışma, en ufak bir iletişim söz konusu değildir" dedi. 

Çalışma koşulları ve iletişim

Mevcut sürecin, yadsınamaz bir beklenti hali ve ciddi umut oluşturduğunu kaydeden Yürekli, "Bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerletilmesi için Sayın Öcalan'ın özgür çalışma koşulları olmalı. İmralı sisteminin lağvedilmesi gerekiyor. Tüm bunlardan önce tamamen hukuksal gereklilik anlamında avukat ve aile ziyaretlerinin gerçekleşmesi gerekiyor" diye konuştu. 

Özgürlüğü gündemdedir

Özgürlüğünün doğal ve hukuki kapısının aralandığını belirten Yürekli şöyle izah etti:

* Yürüyen süreç, Sayın Öcalan'ın muhataplığı ve öncülüğündedir. Demokratik müzakere, kavramsal olarak muhatapların eşit koşullar altında bulunması anlamına geliyor. Sayın Öcalan'ın tecrit koşullarında bu süreci yürütmesi ve başarıya ulaştırması mümkün değil. 

* Hukuksal olarak da bir zorunluluk durumundadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını Sayın Öcalan şahsında "ihlal" olarak değerlendirdi ve özgürlüğünün tartışılmaya açılması gerektiğini talep etmişti. 'Umut hakkı' kavramı süreçten bağımsız bir şekilde ve bu süreçten çok önce gündemdeydi. Yürüyen süreç itibarıyla da Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne 'Umut hakkı' bir zemin sunabilir.

Hukuki güvenceler ihtiyaçtır

Kürt Halk Önderi'nin çağrısının muhatapları olan tarafların kendi üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmesi için hukuki güvencelere ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Yürekli, şunları söyledi: "Tecridin aşılması, Kürt sorununun çözümü için belli hukuksal adımların atılması gerekiyor. Asgari düzeyde demokratik koşulların oluşturulması gerekiyor. Toplumun yarısını yargı eliyle, kolluk gücüyle tasfiye ederek bu süreci kimle yürüteceksiniz? Sayın Öcalan dışında, iktidarından muhalefetine kadar kimsenin hazırlıklı olmadığı açığa çıktı. En hazırlıklı olan, ne yaptığını ve ne istediğini bilen, bu konuda inisiyatif alan Sayın Öcalan’dır. Biz bu süreçte demokratik taleplerimizi örgütleyerek, en yüksek şekilde dile getirmeliyiz. İktidarı da pozitif anlamda değişim dönüşüme zorlamalıyız, adım atmaya zorlamalıyız. Muhalefeti de aynı şekilde değişim ve dönüşüme zorlamalıyız."

Hukuksal anlamda girişimler

Hukuksal açıdan zaten bizim rutin girişimlerinin devam ettiğini, ancak temel olanın 'Umut hakkı' olduğunu belirten Yöürekli, "11 yıldır açığa çıkan bir hukuksal kararın gereğidir. Bakanlar Komitesi'nin önünde dosya açık, o konuda yeni başvurularımız olacak. 'Umut hakkı'nın ne kadar hayati olduğu, bu sürecin başarıya ulaşması için kamuoyunun desteğini almak için girişimlerimiz ve hazırlıklarımız söz konusu. 4 binin üzerinden hükümlü var. 'Umut hakkı'nın hayata geçmesi durumunda, Türkiye’deki bütün ceza yasa ve infaz hukuku tekrardan gözden geçirilecektir. Birçok kişiyi kapsamına alacak. Bu da ister istemez ceza hukukunda ve infaz hukukunda belli demokratik değerlere, evrensel hukuka uygun yeni bir mevzuatı gündeme getirecek" şeklinde konuştu. ANKARA

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.