Umut hakkı için bir gün bile çok
- Abdullah Öcalan'ın 'umut hakkı' için yapılması gereken düzenlemeye dair 10 yıldır adım atılmadığına dikkat çeken avukat Fuat Coşacak, bu hakkın siyasete kurban edilmemesini isteyerek, bunu bir gün bile bekletmenin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kürt Halk Önderi'nin de avukatlığını yapan Fuat Coşacak, "Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin mutlak şekilde ortadan kaldırılması, görüşmelerin sağlanması; sağlık, güvenlik ve rahat çalışma koşullarının oluşturulması gerekiyor" dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesine (umut hakkı) dair 18 Mart 2014'te "ihlal" kararı verdi. Aradan geçen 10 yıla rağmen Türkiye, bu konuda herhangi bir yasal düzenleme yapmadı. AİHM'in kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, en son 17-19 Eylül tarihlerindeki toplantılarında 'umut hakkı'nı gündemine alarak, Türkiye'ye 25 Eylül 2025'e kadar süre verdi. Komite, bu süre içinde yasal düzenleme yapmasını istedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarıyla 'umut hakkı'nı görmezden gelenler de tartışmaya başladı. Bahçeli'nin 'umut hakkı' için şartlar koşması ise hukukçuların tepkisine neden oldu.
Uygulanmaması hukuksuzluk
Abdullah Öcalan'ın geçmiş dönemlerde avukatlığını yapan Fuat Coşacak, 10 yıl geçmesine rağmen Türkiye'nin herhangi bir adım atmamasının kabul edilmeyecek bir durum olduğunu ifade etti. Şartlı tahliye kararının hukuka aykırı bir şekilde uygulanmadığını belirten Coşacak, "AİHM kararıyla çeliştiğinden dolayı Türkiye'nin bu konuda bir yasal düzenleme yapması gerektiği hususu, net ve açıktır. Komite, yapacağı değerlendirmede Türkiye'yi ciddi yaptırımlarla karşı karşıya bırakacak ve çıkarılması kararını verecektir" dedi.
Hukukun konuşması gerekir
AİHM kararının bağlayıcı olduğunu hatırlatan Coşacak, şöyle devam etti: "Eğer hukuk varsa siyaset ikinci planda olmalıdır. Umut hakkının uygulanmamasının hala değerlendirme aşamasında olmasının, siyasi açıdan son derece skandal olduğunu düşünmekteyiz. Hukukun konuşulması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer bir ülkede anayasa varsa ve anayasanın en amir hükmü uygulanmıyorsa burada ciddi bir hak ihlali, hukuki açıdan bir yetmezlik vardır. Kararın uygulanmaması siyasi bir bariyerdir."
Bir yıl çok çok uzun bir süre
Bakanlar Komitesi'nin yasal düzenleme için bir yıllık süre tanımasının uzun bir süre olduğunu vurgulayan Coşacak, şunları söyledi: "Hürriyeti bağlayıcı cezalara baktığımızda, değil bir yıl bir gün bile kişinin hürriyetinden mahrum bırakılması, kabul edilebilecek bir şey değildir. Biz bu sürenin uzun değil, çok çok uzun olduğunu söylüyoruz. Bu nedenle hürriyeti bağlayıcı cezalarda özellikle insanların hürriyetinden mahrum kalmaması itibariyle çok kısa içerisinde AİHM kararının içerisinde umut hakkının düzenlenmesi yönünde yasal düzenlemenin yapılmasının aciliyet olduğunu söyleyebiliriz."
Tecrit mutlak olarak bitmeli
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "şart ileri sürerek" düzenleme yapılmasını dile getirmesine işaret eden Coşacak, umut hakkının hukuki bir kavram olduğunu, hukuksal kararların siyasete alet ve kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı. Kürt Halk Önderi'nin son mesajına dikkat çeken Coşacak, "Ortadoğu'nun geldiği süreç, Kürt sorununun geldiği aşama, artık bu sorunun bir şekilde çözülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır ve bu elzemdir" diye konuştu. Tecridin derhal ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Coşacak, "Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin mutlak şekilde ortadan kaldırılması, görüşmelerin sağlanması; sağlık, güvenlik ve rahat çalışma koşullarının oluşturulması gerekiyor. Kürt sorununun da çatışmalı zeminden siyasi ve hukuki zemine taşınması lazım" dedi.
* * *
Avukatlardan yeni İmralı başvurusu
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, müvekkilleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek için yeni başvurularda bulundu.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatları yeni bir başvuru yaptı. Başvurular, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından İbrahim Bilmez, Cengiz Yürekli, Suzan Akipa ve Emran Emekçi tarafından yapıldı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne başvuruda bulunan avukatlar, ayrıca İmralı'daki diğer müvekkilleri Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş ile de görüşmek istedi.
Avukatların Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için yaptıkları görüşme başvurularının çoğuna yanıt verilmiyor. Bursa İnfaz Hakimliği tarafından verilen yanıtlarda ise "disiplin cezaları" gerekçe gösterilerek avukat görüşleri 6 aylık periyotlarla yasaklanıyor.
Abdullah Öcalan, 43 aylık haber alamama halinin ardından 23 Ekim'de yeğeni Ömer Öcalan ile görüştü.