Umut ve moralle 31 Mart’a hazırız
Kadın Haberleri —
- DEM Parti, 31 Mart yerel seçimlerinde kayyumları tek tek gönderecek ve yereldedemokrasiyi güçlendirecek kadın belediye eşbaşkan adaylarını tanıttı. Eşbaşkanlığı mor çizgileri olarak gören kadın adaylar, “Yerinden ve yerelden demokrasi” diyerek umut ve moralle seçimlere hazır.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) kadın belediye eşbaşkan adayları, 31 Mart’ta kayyum işgaline son vermeye ve yerelde eşit temsiliyeti sağlamaya hazır. DEM Parti, bunun ilk ayağı olarak bugün Amed’de kadın adaylarını tanıttı.
Tanıtıma DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar'ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Etkinliğin düzenlendiği salona, "Kadın iradesiyle yerel demokrasiye", "Dema jinan vîna jinan" ve "Demê cinîyan îradeyê cınîyan" pankartları asıldı. Ayrıca 11 dilde "Jin jiyan azadî" ve "Erkek devlet şiddetine karşı kadın iradesiyle yerel demokrasi” pankartları da salonda yer aldı.
DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın konuşmalarının ardından sinevizyon gösterimi izletildi, seçim müziği tanıtıldı ve kadın belediye eşbaşkan adayları tek tek sahneye çağırıldı.
Umut ve moralle 31 Mart’a
Öncelikle sözü alan Halide Türkoğlu, kadınların “Yerinden ve yerelden demokrasi” diyerek umut ve moralle 31 Mart seçimlerine gittiklerini kaydetti.
Eşbaşkanlık mor çizgimiz
“Eşbaşkanlık mor çizgimizdir, mücadele gerekçemizdir” diyen Türkoğlu, esas aldıkları eşbaşkanlık sistemini anlattı:
"Eşbaşkanlık sadece kadınlar için hayata geçirilen bir model değildir. Eşbaşkanlık sistemi erkeklerinde eşit bir yaşamda sömürülmeden yer almasını sağlar ki, bugüne kadar yok sayılan toplumların irade beyanının adıdır. Erkek egemen zihniyetin bugüne kadar alışagelmiş olduğu tekçi zihniyet, ulus devlet anlayışı yol almaya çalışıyor. Bugün bu anlayış kayyım ile kendini var etmeye çalışıyor. Bu model aynı zamanda kadın modeldir.
Bizim sistemimiz sadece Kurdistan'da Kürt kadınların mücadelesinden feyz almıyor. Dünyadaki kadın mücadelesinden de feyz alıyor. Geleceğin temsilcileri olarak bundan asla taviz vermeyeceğiz. Onlar ne kadar saldırırsa saldırsın mücadele edeceğiz. Sêrt adayımızınbugün burada olması gerekiyordu ancak gözaltına alındı. Ne gazetecilik suçtur nede eşbaşkanlık suçtur. Bunun mücadelesini vereceğiz.
Gücümüzü kadın tutsaklardan alıyoruz
Konuşmasında cezaevlerinde direnen kadın tutsaklara selam gönderen Türkoğlu, “Arkadaşlarımız şu an arkadaşlarımız Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalksın, barış gelsin diye açlık grevindeler. Bizler de yeni yaşamı örme iddiamızla yol almaktayız. Belki bedel ödeyeceğiz. Ama bedel ödemeden yeni yaşam olmaz. Yeni yaşam iddiamızda 3'üncü yol politikamızı hayata geçiriyoruz. Ön seçimlerde bir belediye başkanı seçmedik. Bir kadın ve bir erkek şahsında tüm ezilenlerin yeni yönetimini belirledik” dedi.
O duvarlar yıkılacak
Tülay Hatimoğulları ise konuşmasına başlarken öncelikle cezaevlerindeki kadın tutsakları selamlayarak, “Sözümüz olsun ki o duvarları yıkacak, o demir parmaklıkları eritene dek mücadelemiz devam edecek” dedi.
Dünyada benzeri yok
Kadın aday tanıtımının dünyada bir benzerinin olmadığının altını çizen Hatimoğulları, şunları ekledi: “Bizler eğer bu salonda isek bugüne kadar başta feodalite olmak üzere 5 bin yıllık erkek egemen sisteme karşı kadınların verdiği mücadele tarihine borçluyuz bunları. Kürt kadınlarına borçluyuz, Türk kadınlarına borçluyuz. Bu bölgede yaşayan bütün kadınların verdiği mücadeleye borçluyuz bunları.”
Faşistler iktidara geliyor, kadınlar sömürülüyor
“Faşist, ırkçı, milliyetçi, erkek egemen akımların dünyayı yönettiği bir dönemde siyaset yaparken, yaşadığımız zorluklar hepimizin pratiğinde mevcuttur” diyen Hatimoğulları, faşist ve ırkçı akımlar iktidara geldiği zaman kadınların üzerindeki ezme ve sömürülme cenderesinin katlanarak arttığını söyledi.
“Şu an Türkiye’de tam olarak bunu yaşıyoruz. Bir yanımız savaş, öte yanımız AKP ve MHP iktidarının en koyu sömürü ve baskısı. Kadınların binbir mücadele ile elde ettiği haklar, medeni haklarımız, nafaka hakkı, İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı kanun bunların hepsini tartışmalı hale getirmek isteyen bu iktidara biz kadınların en büyük cevabı sevgili Gültan Kışanak’ın dediği gibi ‘en büyük kariyerimizi kadınlar olarak onların bu ceberut iktidarlarını yıkarak yapacağız. Bütün yoldaşlarımıza da sözümüz olsun’ cevabıdır.”
Biat etmiyoruz, hesaplaşacağız!
Hatimoğulları, Şili’den Arjanti’ne, Tahrir Meydanı’ndan Rojava’ya, Bağdat’tan Hewlêr’edünyanın dört bir yanında ‘biat etmiyoruz, itaat etmiyoruz, mücadele ediyoruz’ diyen bütün kadınlara selam göndererek, 31 Mart seçimlerinde kayyumları tek tek göndereceklerinin, demokratik ekolojik bir belediyecilik anlayışıyla kadın özgürlükçü bir yerel yönetim anlayışıyla yerelden demokrasiyi güçlendireceklerinin sözünü verdi.
31 Mart’ta kayyum zihniyetiyle hesaplaşma görevinin en çok kadınlara düştüğünü kaydeden Hatimoğulları, “Bizlerin 31 Mart akşamı bedel ödemiş, bu uğurda şehit olmuş, cezaevinde bulunan bütün kadınlara, açlık grevinde, Adalet Nöbeti’nde bulunan analarımıza, çocuklarının cenazeleri PTT kargoyla teslim edildiği halde ‘barış’ demekten vazgeçmeyen analarımıza, 31 Mart’ın zaferini hediye edeceğimizin sözünü buradan veriyoruz” dedi.
***
Etkinlikte aynı zamanda kadın seçim müziği de tanıtıldı. JinMA’dan Eylül Nazlıer, hem sözü hem de müziğini hazırladığı "Cinî, cuye û azadî" şarkısını seslendirdi. AMED