Xoşnav Ata eylemini sonlandırdı
Yurt Dışı Haberleri —
- Türk devletinin kimyasal silahlarla iki yeğenini katlettiği Xoşnav Ata, OPCW önündeki eylemi sonlandırdı. Ata, eyleme destek olan herkese teşekkür etti.
Xoşnav Ata ve #OPCWInvestigate Eylem Grubu, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) önündeki eylemin birinci yıl dönümü vesilesiyle bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Kürt kurum temsilcileri de destek verdi. Açıklama öncesi kısa bir konuşma yapan Xoşnav Ata bir yıldır burada eylemde olduğunu belirterek, “OPCW’den umudumuz vardı ancak tüm görüşme taleplerimiz yanıtısız kaldı. Bundan sonra da mücadelemizi buranın dışında da devam ettireceğiz. Bir yıl boyunca eyleme destek veren enternasyonalist arkadaşlara teşekkür ediyorum” dedi.
359 günlük nöbet
Ata’nın kısa konuşmasından sonra hazırladığı yazılı açıklamanın Kürtçe ve İngilizcesi okundu. Ata, OPCW binasının önündeki nöbetin 359’uncu günü olduğu hatırlatılarak, “OPCW, kimyasal silahların yasaklanması için kurulan uluslararası bir kuruluştur ve merkezi Lahey'dedir. Bu kurum tüm Avrupa ve diğer ülkeler için çok önemlidir. 5 Ağustos'tan beri, Türk ordusunun yasaklı kimyasal silahları nasıl kullandığını kamuoyunun dikkatini çekmek için her gün burada nöbet tuttum” dedi. “Kimyasallarla yakılan cenazelerin ve gazdan ölen insanların resim ve görüntülerinin ortaya çıkmasından bu yana uzun yıllar geçti” diyen Ata, “Türk ordusunun savaş suçları tüm çıplaklığıyla göz önüne serildi” ifadelerini kullandı.
Yeterince kanıt var
Yeğenleri ve çok sayıda gerillanın, Türk ordusunun kimyasal silahlarıyla katledildiğinin belgelerle kanıtlandığını ifade edilen açıklamada, “OPCW'nin görev ve sorumluluklarına ve kurallarına göre soruşturma başlatması yeterince kanıt var. Öte yandan Nobel Ödüllü bağımsız kuruluş Uluslararası Nükleer Savaşları Önleme Tıp Örgütü de hazırladığı raporlarla kapsamlı bir çalışmanın yürütülmesini destekledi. OPCW, kimyasal silahların kullanımını ancak Birleşmiş Milletler üyesi bir devletin talep etmesi halinde soruşturabilir. Yani 40 milyondan fazla Kürdün vatansız oldukları için kimyasal silahlara karşı korunma hakları olmadığını söylüyor” denildi.
‘Çabalarım sürecek’
OPCW'nin gerçeklerini öğrendikten ve sessiz kalmasının sadece Kürt halkının kimyasal silahlara karşı korunma hakkını değil, aynı zamanda Avrupa halklarının değer ve kazanımlarını da ihlal ettiğini gördükten sonra söz konusu eylemine son vermeye karar verdiğini açıklayan Ata, şunları söyledi: “Bu çabalarıma son vereceğim anlamına gelmiyor. Bu sorumluluğu size de devrediyorum. Bu davayı devletinizin temsilcileri aracılığıyla Birleşmiş Milletlere taşıyabilirsiniz.”
“OPCW'nin Birleşmiş Milletleri sorumlu gösteren bir araçla soruşturma yürütmeyi reddetmesi, kimyasal terörizmi sona erdirmenin kamuoyunu bilinçlendirmekten başka bir yolu olmadığını açıkça gösteriyor” diyen Ata, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kürt halkına karşı işlenen insanlık suçlarına, sorumluların ve kurumların sessiz kalmamasını ve suç ortağı olmamasını diliyoruz.”
Muhammed’in çığlığını dünya duydu
Kuzey-Doğu Suriye Özerk Bölgesi Avrupa Temsilcisi Abdulkerim Ömer, Kürt halkının defalarca kimyasal silah saldırısına maruz kaldığını belirterek, “Irak devleti Halepçe’de kullandı, işgalci Türk devleti defalarca Güney Kurdistan’da kimyasal saldırılarda bulundu. Rojava’da Serêkaniyê’de kimyasal silahlar kullanıldı. Rojava’da kimyasal silah saldırısında Muhammed’in çığlığını tüm dünya duydu” diyerek uluslarası kurumlarının Türk devletinin kimyasal silah saldırılarını kınanarak izin vermemesi gerektiğini vurguladı.
Mücadelemiz devam edecek
KNK adına konuşan Zübeyir Aydar, Ata’nın bir yıldır adalet talebinde bulunduğunu ve sesini duyurmaya çalıştığını belirterek, “Belki bugün bu eylem bir nokta koyuluyor. Ama kimyasal silahlara karşı bizim ve tüm mağdurların mücadelesi devam edecek” dedi.
Aydar, kimyasal silahlı saldırıların savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil ettiğini belirterek, “Biz keyfimizden bu meydanlarda eylem yapmıyoruz. Biz kimyasal silahların mağduruyuz. Kurdistan’ın dört parçasında kimyasal silah kullanıyor. Rojava, Medya Savunma Alanları’nda hala kullanılıyor. İnanmayanlar tarihe baksınlar, kendi komutanları Dersim Katliamın’da 68 yıl önce kimyasal kullandıklarını itiraf etti. Halepçe’de sokaklarda cenazelerden yürünmüyordu. O zamanda uluslarası devletler Saddam’a karşı sessiz kaldı. Serêkaniyê’de 4 yıl önce kimyasal silah kullandı. Bugünde Medya Savunma Alanları’nda kullanılıyor” diye belirtti.
Erdoğan yargılanacak
Aydar, tüm dünyanın sessiz kaldığını belirterek, “Biz tüm dünyaya sesimizi duyurmak istiyoruz. OPCW burada, tüm ülkelerin temsilcileri burada. Saddam Hüseyin nasıl yargılandıysa, Erdoğan ve arkadaşlarıda yargılanacaktır. Tüm dünya bunu iyi bilsin adaletsizliğe ve kimyasal silah kullanılmasına karşı mücadelemiz devam edecek. Mücadele Kürt Özgürlük hareketinin bir parçasıdır. Kürt halkı bugüne kadar mücadeleden vazgeçmedi” diye konuştu.. HABER MERKEZİ