Selama ve kudrete yakışan buluşma

Yurt Dışı Haberleri —

Öcalana özgürlük eylemi/Köln-foto:Erkan GÜLBAHÇE

Öcalana özgürlük eylemi/Köln-foto:Erkan GÜLBAHÇE

  • Köln’deki büyük buluşmada konuşan DEM Parti milletvekili Ömer Öcalan ''Sayın Öcalan ‘Nereye gidersen git, selamlarımı ilet’ dedi. Büyük bir moral, enerji ve kudretle, çözümün onurlu ve demokratik bir çözüm olacağını ve buna hazır olduğunu ifade etti. Biz de halk olarak onun gücüne güç katmalıyız” dedi.

Haber, izlenim ve fotoğraflar: ERKAN GÜLBAHÇE/M. ZAHİT EKİNCİ/ARAT ARARAT/OSMAN ÇAKIR

Rêber Apo’nun özgürlüğü için Avrupa'nın dört bir yanından otobüs, tren ve özel araçlarla Köln’e gelen Kürdistanlılar ve dostları sabahın erken saatinde Ren Nehri kenarındaki Deutzer Werft meydanında toplandı. Uzak bölgelerden gelen yürüyüşçüler bir gün önce yola çıktıkları için çok daha erken gelmişlerdi. Soğuk havaya aldırış etmeden yürüyüşün başlayacağı ana kadar halaylar çeken Kürdistanlılar, sloganlar atarak, devrimci marşlar söyleyerek alanı ısıttı.

1.5 kilometrelik kortej

Yürüyüş planlandığı gibi saat 12:00’de sloganlarla başladı. Deutzer Werft'te başlayan yürüyüşte kitlenin oluşturduğu kortej 1,5 kilometreyi aştı. Geniş kapsamlı güvenlik önlemleri altında yapılan yürüyüşün sağlıklı ve disiplin içerisinde gerçekleşmesi için tertip komitesi tarafından 976 kişi görevlendirilmişti. Bu görevliler kortejin her iki tarafında da güvenliğini disiplinli bir şekilde sağladı.

 

Yürüyüşün en önünde binlerce Kürt kadını yer aldı. Ardından enternasyoneller ve onların da ardından diğer yürüyüşçüler kortejde sıralandı. Yürüyüşe katılanlar iki tane Abdullah Öcalan maketi taşırken, yediden 77’ye herkes Öcalan’ın posterlerini dalgalandırdı. Öcalan’a özgürlük ve Kürt sorununa çözüm isteyen pankartlar, dövizler ve flamalar taşındı. Yürüyüş boyunca en çok, 'Bê Serok jiyan nabe', 'Selam Selam İmralı’ya bin selam', 'Bijî Serok Apo' ve 'Jin, Jiyan, Azadî' sloganları atıldı.

 

Köprü yine sallandı

Bu yılın Şubat ayında uluslararası komplonun yıldönümünde aynı yerde gerçekleştirilen yürüyüşte Severin köprüsü sallanmış, birçok yürüyüşçü kısa süreli rahatsızlıklar yaşayarak baygınlık geçirmişti. Yürüyüşün ardından Alman medyası, Kürtler Köln’deki köprüleri salladı esprisini yapmıştı. Alman yetkililer bu sene aynı şekilde köprünün sallanmaması için yürüyüş kortejini üçe ayırarak aralıklarla köprüden geçirilmesini talep etti. Buna rağmen geçen seneki kadar olmasa da köprünün sallanmasından dolayı bazı yürüyüşler kısa süreli rahatsızlıklar yaşadı.

400 enternasyonalist

Kürtlerin birçok eylem ve etkinliğine katılan enternasyonalistler Köln’deki yürüyüşe de katıldı. Grubun sorumlusu farklı ülkelerden 400’ün üzerinde enternasyonalistin katıldığını belirtti. Taşıdıkları pankartlarla “Kürt halkıyla dayanışma içindeyiz” mesajını verdiler ve farklı dillerde attıkları sloganlarla hem yürüyüşe renk kattılar hem de büyük ilgi gördüler.

Yürüyüş, yaklaşık 3 km’lik bir rotanın ardından tekrar aynı alanda sona erdi. Miting alanında DEM Parti milletvekili Ömer Öcalan, KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, KCDK-E Eşbaşkanları Zübeyde Zümrüt ve Engin Sever, TJK-E temsilcisi Ayten Kaplan, MAF-DAD Eşbaşkanı Heike Geisweid ,Tamil Özgürlük Hareketi adına Sajanthan Kethiswaran konuştu.

'Onun gücüne güç katmalıyız'

''Size Sayın Öcalan’ın selamlarını getirdim'' sözüyle başladığı konuşmasına başlayan Ömer Öcalan şöyle devam etti:''Sayın Öcalan ‘Nereye gidersen git, selamlarımı ilet’ dedi. Kürtlere ve dostlarına özel selamlarını iletti. Sayın Öcalan, zindanda büyük bir moral, enerji ve kudretle, çözümün onurlu ve demokratik bir çözüm olacağını ve buna hazır olduğunu ifade etti.  Biz de halk olarak onun gücüne güç katmalıyız. Bu moral, enerji ve kudret Sayın Öcalan’da mevcut ve bu gücü destelemek bizim görevimizdir.

Demokrasi ve barış için mücadelemizi büyütmeliyiz. Halkımızın iradesi açık: Demokratik siyaseti geliştirmek zorundayız. Kirli savaşın önünü almalıyız. Siyasetimizi, birliğimizi ve ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz. Çözüm, kırmızı kalemle yazmakla değil; samimiyetle, ciddiyetle ve muhataplıkla sağlanabilir. Tecrit, hukuksuz ve kanunsuz bir şekilde devam edemez.

 

Ben 37 yaşındayım ve ilk defa sayın Öcalan’ı gördüm. Kendisiyle görüştüğümde, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın durumlarının iyi olduğunu söyledi. Ben de onun sağlığını sordum: 'Bunu geç' diyerek halkımızı sordu ve ona odaklanmamızı istedi.

Sayın Öcalan bize her zaman moral verdi. Yıllardır cezaevinde olmasına rağmen bir kez bile negatif bir durum bize yansıtmadı. Hepimize güç ve umut verdi.

Yükümüz ağır, ancak inanç ve birlik ile bir araya gelirsek başarabiliriz. Tutum ve duruşumuz nettir: Muhatap İmralı’dır. Biz de çözüme hazırız diyoruz tekrar.  Halk siyaseti, demokratik siyaset yapacağız. Elitizm ve bürokratik siyasete hayır diyoruz. Doğrudan demokrasi istiyoruz ve bu demokrasi Sayın Öcalan’ı temsil ediyor.’’

****

Öcalan ulusal birlik için teminat

Rêber Apo’nun özgürlüğüne kavuşması için başlatılan kampanyanın ikinci hamlesi kapsamında Köln'de yapılan tarihi yürüyüş deyim yerindeyse tarihi bir yürüyüştü.

Katılımcılar arasında dolaşırken Fatma ana ile karşılaşıyorum. Stuttgart’tan gelmiş, 1 seneden fazladır Almanya’da. Kardeşi Mehmet Salih Aslan, 1992’de Hizbullah tarafından katledilmiş, eşi de 11 yıllık tutsaklık ardından tahliye edildikten sonra gördüğü işkencelerden dolayı kısa bir süre sonra yaşamını yitirmiş. Fatma Ana, Önder Öcalan’ın özgür olması içinde daha çok mücadele içinde olmamız sözleriyle duygularını dile getiriyor.

Daha sonra tüm eylem ve etkinliklerde sık sık karşılaştığım Seyitan Akçiçek’le merhabalaşıyorum. Muş’un Gimgim ilçesinden olan Akçiçek, Kiel'den geldiğini ve 35 sene boyunca yapılan tüm eylemlere katıldığını söylüyor. 57 yaşında evli ve 3 çocuk babası olan Akçiçek, 2 kez beyin kanaması geçirdiğini ve Bonn'da PKK davasından 1,5 sene cezaevinde kaldığını da belirtiyor. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi özgürlüğün de bir bedeli olduğunu söyleyen Akçiçek, ''Önderliğimiz özgürleşene kadar devam'' diyor.

Onurlu bir barış gelene kadar

Dayika Sultan ise (Sultan Uğraş) Belçika’dan gelmiş. İlerleyen yaşına rağmen Avrupa’da Kürtler tarafında gerçekleştirilen bütün eylem ve etkinliklerin değişmez siması. İki şehit annesi Dayika Sultan giydiği ulusal elbiseleriyle kortejlerin önünde yürüyerek bir an dahi susmadan elinde bayraklarla sloganlara öncülük ediyor.

Gücümü Önderlikten ve gerilladan alıyorum

Neredeyse bütün eylemlerde gördüğüm Ali Dayı da Almanya’nın Hanau kentinden yürüyüşe katılmış. Aslen Maraşlı. Tüm etkinliklerde sağ elinde Öcalan’ın posteri, sol yumruğunu havaya kaldırarak sloganlara eşlik eder. Ancak yaşının ilerlemesiyle son birkaç yıldır yürüyüşlere tekerlekli sandalyeyle katılıyor. Kendisine eyleme dair duygu ve düşüncelerini sorduğumuzda sesi titreyerek şunları söylüyor: ”Evet fiziki olarak 87 yaşında olsam da ruhen genç bir delikanlıyım. Çünkü ben gücümü Önderlikten ve gerilladan alıyorum. Beni ayakta tutan ve bana güç veren halkın verdiği mücadeledir.”

Sanatçılar halkının yanında

Daha sonra eyleme katılan sanatçılarla karşılaşıyorum. Hozan Besê, 30 yıldan fazladır Kürt halkının özgürlük, barış ve adalet istemlerinin canlı tanığı olduğuna işaret ederek, ''Özgürlük, barış ve adalet istemlerine yüreğimi katarak bugün onlarla haykırdım'' sözleriyle eyleme neden katıldığını anlatıyor. Hozan Maruf da Kürtlerin Avrupa’nın birçok ülkesinden tüm imkanları seferber ederek Köln’e aktığına dikkat çekerek, ''Halkın sloganlarına eşlik ettiğim için kendimi çok şanslı görüyorum. Bir sanatçı olarak Kürtlerin bu duruşundan büyük bir güç alıyorum'' diyor.

 

Öcalan ulusal birlik için teminat

Kitle içerisinde yürümeye ve eylemcilerle sohbet etmeye devam ediyorum. Iğdırlı Ali Derinsu ile tanışıyorum. 10 senedir Avrupa'da yaşayan Derinsu, gördüğü işkencelerden dolayı bir gözünü kaybetmiş. Faşistler ve Türk polisi tarafından defalarca linç girişimlerine maruz kalmasına rağmen davasından asla geri adım atmadığını söyleyen Derinsu, Öcalan'ı Kürtler için yüzyılın lideri ve aynı zamanda Kürt sorununun çözümünde bir şans olduğunu belirtiyor.

'Umudum var, kazanacağız’

''Gençlerin sesine de kulak vermeliyiz’’ diyerek bu kez gençlerle konuşmak istiyorum. Silopili Cesur Tün ile tanışıyorum. ''Neden Köln’desin'' soruma şu cevabı veriyor: ''Türk devletinin Önderimize uyguladığı tecriti, Kürdistan’da yaptığı zulümü protesto etmek için geldim’’. Gazetemizi takip edeceği sözünü Cesur’dan aldıktan sonra ayrılıyorum yanından.   

3 yıldır Almanyada olan Apo Akpınar da ''Önderliğimizin özgürlüğünü haykırmak için geldim. Görev aldım. Tecriti kırmalıyız. Benim umudum hep var. Biz kazanacağız''.

19 yaşındaki Ciwan İbrahim de Kobanêli ve 1 yıldır Almanya’da. O da Türk devletine çok öfkeli. ''Türk devleti her gün bizi bombalıyor. Halkımızın moralini kırmak istiyor. Kentlerimizi boşlatmak istiyor. Almanya’da eğitim görüp halkıma yardımcı olmak istiyorum“ sözleriyle duygularını dile getiriyor.

'Önderliğimi beşinci kez de göreceğim

Tekerlekli sandalyesiyle yürüyüşe katılan Efrinli Muhammed Hinan da bir kortejin önünde objektifimize yakalanmıştı. Sıcak kanlı ve coşkulu karekteriyle ''Önderliğimi dört kez gördüm. Beşinci kez görmem çok yakın'' diye haykırıyordu kulaklarıma.

Yürüyüşün sonunda yorgun ama bu yorgunluğa değdi diyen yüzleri görüyoruz. Mitingin bitmesiyle herkes görev ve sorumluluklarını yerine getirmenin sevinciyle bu kez geldikleri şehirlere gitmek için tatlı bir telaşla otobüslerin park yerlerini bulmaya çalışıyorlar.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.