Yaşlı kadınlar yoksulluğa sürükleniyor
Kadın Haberleri —

Kadın yoksulluğu / foto:AFP
- ABD Başkanı Trump’ın 'DOGE' girişimiyle Sosyal Güvenlik sistemini zayıflatması, özellikle yaşlı kadınları yoksulluğa sürüklüyor. Bunun sadece mali kemer sıkma değil, politik ve belki de ideolojik bir saldırı olduğu görülüyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın politikaları, göçmenlerden federal kurumlara kadar birçok grubu hedef alırken, şimdi de yaşlı kadınlar onun radarında. Trump’ın oluşturduğu ve milyarder Elon Musk’ın liderlik ettiği 'Hükümet Verimliliği Departmanı' (DOGE), Sosyal Güvenlik sistemini neredeyse yok etme noktasına getirerek milyonlarca yaşlının, özellikle kadınların refahını tehdit ediyor. DOGE, resmi bir devlet kurumu değil; federal harcamaları kısmak ve “dolandırıcılık” ile “uygunsuz ödemeleri” ortadan kaldırmak için Trump tarafından oluşturulan bir danışma organı.
Sosyal Güvenlik için bahane
The Washington Post’un haberine göre, Sosyal Güvenlik sistemi, dolandırıcılık veya uygunsuz ödemeler açısından birincil hedef olmaktan çok uzak. 500 kişilik Müfettiş Genel Ofisi tarafından sıkı denetimlere tabi tutulan sistem, dışarıdan denetçilerle de inceleniyor. Geçen yıl Cumhuriyetçilerin öncülük ettiği kongre oturumlarında, sistemin israf veya dolandırıcılık değil, yanlışlıkla fazla ödenen yardımları geri almakta aşırı agresif olduğu tartışılmıştı.
Kadınlar için hayati önemde
Sosyal Güvenlik, Amerikalı yaşlıların emeklilikteki temel dayanağı. Özellikle kadınlar için bu sistem hayati önem taşıyor. 65 yaş üstü yararlanıcıların yüzde 56’sını kadınlar oluşturuyor; dul emeklilerin ise yüzde yüzde 78’i kadın. Son verilere göre, dul kadınların yüzde 13’ü yoksulluk içinde yaşıyor; bu oran erkeklerde yüzde 7.
Rakamlarla yaşlıların durumu
Sosyal Güvenlik İdaresi’nin verileri, sistemin yaşlılar için ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor;
* 65 yaş üstü Amerikalıların yüzde 90’ı yardım alıyor; bu, gelirlerinin ortalama yyüzde 31’ini oluşturuyor.
* Yaşlı erkeklerin yüzde 39’u, kadınların ise yüzde 44’ü gelirlerinin yarısından fazlası için Sosyal Güvenlik’e bağımlı.
* Yaşlı kadınların yüzde 15’i ve erkeklerin yüzde 12’si için gelirlerinin yüzde 90’ı bu sistemden geliyor.
Çoğu için tek geçim yolu
Uzmanlara göre; yaşlı kadınlar daha fazla risk altında, çünkü kadınlar, hayatları boyunca daha az kazanıyor, eşlerinden uzun yaşıyor ve emeklilik için yeterince birikim yapamıyor. Çoğu için Sosyal Güvenlik, yalnızca ana gelir kaynağı değil, tek geçim yolu.
DOGE daha da zorlaştırıyor
DOGE, önce “ölülerin yardım aldığı” gibi asılsız iddialarla gündeme geldi. Bu iddia kanıtlanamayınca, yeni hedef “dolandırıcılığı önlemek” oldu, ancak alınan kararlar, yaşlıları daha da zora sokuyor. Artık doğrudan para yatırma geçişleri ve kimlik doğrulama gibi işlemler telefonla yapılamayacak. Zaten personel kesintileri nedeniyle telefon bekleme süreleri üç saate ulaşmış durumda. Bilgisayarı olanlar işlemleri çevrimiçi yapacak, olmayanlar ise saha ofislerinde sıra beklemek zorunda. Pek çok yaşlı, bu ofislere kilometrelerce uzakta yaşıyor ve araba kullanamıyor.
The Washington Post’un bildirdiğine göre, bir başka değişiklik ise yasal göçmenler ve yeni vatandaşlar için Sosyal Güvenlik kartlarının otomatik postalama uygulamasını sona erdiriyor. Artık bu kişiler kartlarını şahsen almak zorunda.
Bu, bir ideolojik saldırı
Forbes yazarı Teresa Ghilarducci, durumu şöyle özetliyor: “Bu sadece mali kemer sıkma değil. Amerikan tarihindeki en başarılı sosyal sigorta programlarından birine yönelik politik ve ideolojik bir saldırı. Sosyal Güvenlik bozuk değil; yetersiz fonlama, kötü yönetim ve halkın güvenini zedeleyen mesajlarla kırılıyor.”
Sesinizi duyurun çağrısı
Bu sistematik yıkımın en büyük mağdurları kadın, yaşlı ve yoksul kesimler olacak. Uzmanlar, harekete geçme zamanının şimdi olduğunu vurguluyor. Her iki partiden milletvekillerinin, Amerika’nın çoğunluğunu oluşturan kadınlara karşı sorumluluklarını yerine getirmesi ve bu “çılgınlığı” durdurması gerektiği belirtiliyor. Ms. Magazine, kadınlara şu çağrıda bulundu: “Sesimizi yükseltmeliyiz, konuşmalıyız, mümkünse yürümeliyiz ve en önemlisi Kongre üyelerimizle iletişime geçmeliyiz. Gelecekteki refahımız buna bağlı.”
* * *
Küresel durum iç açıcı değil
ABD’deki Sosyal Güvenlik krizi, yaşlı kadınların dünya genelindeki durumunu akıllara getiriyor.
Kadınlar, düşük ücretli işlerde çalışmaları ve bakım sorumlulukları nedeniyle emeklilikte dezavantajlı. Sosyal güvenlik sistemleri zayıfladığında, ilk darbeyi onlar alıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre; dünya genelinde 65 yaş üstü kadınların yüzde 52’si herhangi bir emeklilik veya sosyal güvenlik yardımından yoksun yaşıyor. Bu oran, erkeklerde yüzde 47.
Avrupa Birliği’nde (AB), yaşlı kadınların yüzde 17’si yoksulluk riskiyle karşı karşıya. İsveç gibi güçlü sosyal güvenlik sistemine sahip ülkelerde bu oran yüzde 5’e düşerken, Doğu Avrupa’da yüzde 30’a kadar çıkıyor.
Japonya’da kadınlar ortalama 87 yıl yaşıyor, erkeklerden 6 yıl fazla. Emeklilik birikimleri genellikle erkeklere göre daha az olduğu için, yaşlı Japon kadınların yüzde 25’i devlet yardımlarına bağımlı.
* * *
Türkiye'de kıskaçtalar
Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da yaşlı kadınların yüzde 60’ı dul maaşıyla geçiniyor, ancak enflasyon karşısında eriyen yardımlar yoksulluğu derinleştiriyor.
Türkiye’de yaşlı kadınların sosyal güvenlik sistemine bağımlılığı, hem demografik yapı hem de ekonomik koşullar nedeniyle giderek artıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2024/Eylül verilerine göre; SSK ve Bağ-Kur kapsamında gelir/aylık alanların toplam sayısı yaklaşık 14 milyon. Bu nüfusun önemli bir kısmını 65 yaş üstü kadınlar oluşturuyor. Özellikle dul maaşı alan kadınlar, bu sistemin temel yararlanıcıları arasında.
SSK ve Bağ-Kur emekli maaşlarına, Ocak 2025 zammıyla birlikte yüzde 15,75 oranında artış yapıldı. Bu zam, dul maaşlarına da yansıdı. En düşük emekli maaşı 12 bin 500 TL’den 14 bin 469 TL’ye yükseldi. SGK verilerine göre; dul maaşı alanların yüzde 60’ı kadınlardan oluşuyor. Yüzde 75 oranında dul maaşı alan bir kadın için taban maaş 10 bin 852 TL, yüzde 50 oranında alanlar için ise 7 bin 234 TL oldu. TÜİK’in, manipülatif 2024 enflasyon oranını bile yüzde 44,38 olarak açıklaması, bu artışın reel gelir kaybını telafi edemediğini gösteriyor. Enflasyonun yüzde 15,75’lik zammı aşması, yaşlı kadınların satın alma gücünü eritiyor.
Yoksulluk sınırı altında
TÜİK’in son yoksulluk verilerine göre; Türkiye’de 65 yaş üstü kadınların yüzde 20’si yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Dul kadınlar arasında bu oran yüzde 25’e yaklaşıyor. Kadınların iş gücüne katılım oranının erkeklere göre düşük olması (yüzde 35 civarı), emeklilikte birikim yapma şansını azaltıyor. Kadınlar erkeklerden ortalama 5-6 yıl daha uzun yaşıyor (ortalama yaşam süresi kadınlarda 81, erkeklerde 76), bu da geçim süresini uzatıyor ve Sosyal Güvenlik’e bağımlılığı artırıyor.
SGK’nın dul maaşı bağlama şartları 2025 itibarıyla değişmedi; vefat eden eşin en az 5 yıl sigortalılığı ve 900 prim günü (borçlanmalarla 1800 gün) olması gerekiyor. Artan hayat pahalılığı ve sağlık harcamaları, bu maaşların yaşlı kadınlar için yeterli olmadığını ortaya koyuyor.
Uzmanlar, yaşlı kadınların refahını artırmak için dul maaşlarına enflasyonun üzerinde zam yapılmasını ve prim gün şartlarının esnetilmesini öneriyor.