3 günde Hama’ya ulaşıldı

• Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) çetelerinin 27 Kasım’da Halep'in batısı ile İdlib’in Seraqib kentine doğru başlattığı hücum, 3 günde Hama kentinin dış mahallelerine ulaştı. İdlib’in tamamı, Halep merkez ve Hama’nın birçok köyü düştü.
• Halep’te ele geçirilen silah ve cephane ile ivme kazanan saldırıda her iki taraftan toplam 340’dan fazla kişi öldü. Halep kent merkezinde hastaneler, askeri kışlalar ve ana hatlar HTŞ denetimine girdi. Kürt güçleriyle Türk çeteleri çatıştı.

HTŞ çeteleri, 24 saat içinde daha önceki hakimiyet alanını iki katına çıkardı. İdlib’in tamamı, Halep’in önemli bir bölümü ve Hama merkezine yakın bölgeler denetim altına alındı. Suriye’nin Golan Tepeleri’ne yakın vilayetleri Deraa, Süveyda ve Zekiyan kentlerinde Şam rejimine karşı gösteriler yapıldı. Çatışmaları fırsat bilen Türk destekli çete grupları, Suriye halklarını korumak için Halep’e gelen YPG ve Efrîn Kurtuluş Güçleri’ne, Bab bölgesi ve Til-Rıfat hattından saldırı düzenledi. Halep’e dönük saldırılar karşısında tedbir alan Kürt güçleri, YPG-YPJ ile Toplumsal Savunma Güçleri’ne (HPC) dönük Halep’in Şex Maqsud ve Eşrefiye mahallelerine dönük sızma girişiminin de Türk destekli çeteler tarafından gerçekleştirildiği açığa çıktı. Kürt güçlerinin hakim olduğu Şex Maqsud mahallesine ilk gün yapılmak istenen saldırının da Türk destekli Hamza Tugayı’na bağlı çeteler tarafından yapıldığı kesinleşti. Bu saldırıda iki çete etkisiz hale getirilmişti.

Türk fırsatçılığı devreye girdi 

Halep’in batısında HTŞ ilerleyişini fırsat bilen “Milli Ordu” adlı çete grubu, kentin kuzey ve doğu hattından Kürt güçlerinin sivillerin geri çekilmesi için tuttuğu hatta saldırdı. Khanaser ve el-Saferah kasabaları ile Kuwayres askeri hava üssüne giren çeteler ile Şam güçleri arasında çatışma çıktı. Çatışmalar sonucu 9 Şam ordusu askeri hayatını kaybetti, 7’si esir düştü.
Kürt Toplumsal Savunma Güçlerinin kontrolü altındaki Şeyh Neccar'daki sanayi bölgesine de saldırma cüreti gösteren çeteler ile Kürt güçleri ve Türkiye destekli “Milli Ordu” çeteleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Tehlikeli gelişme karşısında sivillerin yaşamlarının korunması için Kürt güçleri, Halep-Minbic geçişlerini durdurdu.

 

 

Hama’ya askeri takviye başladı

SOHR kaynakları, rejim güçlerinin son birkaç saatte büyük takviye gönderdiğini ve Hama ilinin kuzey kırsalındaki Taybat Al-Imam şehri ile Khattab ve Suran kasabaları ile Hama ilinin kuzey-batısındaki, çoğunluğu Hristiyan nüfusunun yaşadığı Al-Suqaylabiyah ve Mahrada şehirlerinde sıkı bir savunma hattı oluşturduğunu bildirdi.
Şam güçlerinin askeri takviyesi, Heyet Tahrir el-Şam güçlerinin Hama ve İdlib kırsalındaki Murek, Kefr Zita, El-Latamene ve Han Şeyhun kent ve kasabalarını kontrol altına almasının ardından askeri çatışmaların önemli ölçüde azalmasıyla aynı zamana denk geldi.

Batı Halep’te başladı, Hama’ya ulaştı 

İlk atakta Halep'in batı kırsalından merkeze doğru ilerleyen HTŞ çeteleri, yol boyunca onlarca köy ve kasabanın kontrolünü ele geçirdi. Şam güçlerinin zayıf mukavemeti sonucu kent merkezinin büyük kısmı neredeyse hiç çatışma yaşanmadan ele geçti. Cuma gecesi, Halep'in merkezi de dahil olmak üzere büyük kısmını alan HTŞ, eş zamanlı olarak başlattığı saldırıda Hama kentine doğru M5 karayolu boyunca ilerleme kaydetti.
Aynı zamanda İdlib'in de stratejik öneme sahip Serakib’in ele geçmesi ile Halep vilayetine bağlı onlarca köy bir anda düştü. Serakib’in HTŞ çetelerinin eline geçmesi ile Hama-Humus hattı da silahlı güçlerin denetimine girdi. Ana artellerden ilerleyen HTŞ ve ittifakları, Latkiye kırsalındaki bazı köylere de girdi. Şam-Halep bağlantısını sağlayan M4 karayolu ile Lazkiye'den Halep'e uzanan M5 karayolunun Hama’ya kadar olan kesiminin neredeyse tamamı HTŞ kontrolünde. Son bilgiler, HTŞ çetelerinin Hama kentinin dış mahallelerine ulaştığı yönündeydi.

 

 

Ele geçen silahlar hızlandırdı 

Halep ve İdlib’de ele geçirilen silahlar ile Heyet Tahrir el-Şam güçlerinin başlattığı hücum, üçüncü gününde momentum kazandı. Gece yarısından sonraki saldırılar ile 2016 yılında muhaliflerin çekildiği Halep HTŞ’nin kontrolüne girdi. İlk iki günde yalnızca İdlib’in Seraqib kenti ve çevresi ile Halep merkezini hedef alan HTŞ saldırısı, üçüncü günün akşamında Şam güçlerinin hiçbir direnç göstermeyerek geri çekilmesi ile hız kazandı. Çok geniş alanlarda yaşanan çatışmalara dair şimdiye kadar açıklanan verilere göre, savaşan taraflardan 340’dan fazla kişi öldü. Çete grupları Halep’teki Kuwayres hava üssüne girerek talan yaptı. Ele geçirilen çok sayıda silah ve mühimmat sosyal medyada paylaşıldı.

Direnç göstermeden çekildiler 

Lübnan savaşının etkisi ile Nubul ve Zehra kentleri ile Halep merkezden neredeyse tamamen çekilmiş olan Lübnan Hizbullahı güçleri ve İran destekli milislerin eksikliği, Şam hükümetinin direncini kırdı. Heyet Tahrir el-Şam güçlerinin Halep’in batısından başlattıkları saldırı, şimdiye kadar hakim oldukları toprak parçasından çok daha fazla bir bölgenin ele geçirilmesi ile sürüyor. Şam güçleri, Halep’in büyük bölümünü ve İdlib’in ellerinde tuttukları bölgelerini ciddi bir direnç göstermeksizin terk etti. HTŞ’nin önemli miktarda askeri malzeme, ağır silah, zırhlı araçlar ve cephaneye el koyduğu gece boyu yapılan yayınlarda gösterildi. Ele geçen savaş araçları arasında tanklar ve Rus yapımı hava savunma sistemi Pantsir bataryalarının olduğu da gelen bilgiler arasında. Yaşanan durum, ‘Musul fenomeni’ olarak da bilinen Irak ordusunun çatışmaksızın kaçtığı ve silahları DAİŞ çetelerine teslim ettiği olay silsilesini hatırlattı.

Esad: Geri püskürteceğiz 

Esad, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid El Nahyan ve Irak Başbakanı Muhammed el Sudani ile görüştü. İki lider de Şam yönetimine destek verdi. Al Jazeera'nın haberine göre, Arap Birliği, Suriye'deki olayları "endişeyle izlediklerini" belirterek, ülkede "terörist grupların" yeniden ortaya çıkması hususunda uyarıda bulundu.
Görüşmelerin ardından Esad, Suriye'nin istikrarını ve toprak bütünlüğünü "teröristlere ve destekçilerine" karşı savunacağına söz vererek, müttefiklerin yardımıyla "terörist saldırılarının yoğunluğu ne olursa olsun" geri püskürtme yeteneğine sahip olduklarını ekledi.

ABD: Durumu takip ediyoruz 

Cumartesi günü ilerleyen saatlerde ABD Başkanı Joe Biden yönetimi de açıklama yaparak, "durumu yakından takip ettiklerini" bildirdi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, son dönemde yaşanan şiddet olaylarının Esad'ın Rusya ve İran'a bağımlı olmasına ve çatışmayı çözmek için siyasi sürece dahil olmayı reddetmesine bağlı olduğunu savundu. Washington, bu saldırıyla hiçbir ilgisi olmadığını duyurdu. Savett, "ABD, ortakları ve müttefikleriyle birlikte gerginliğin azaltılmasını, sivillerin ve azınlık gruplarının korunmasını ve bu iç savaşı bir kez ve sonsuza dek sona erdirebilecek ciddi ve güvenilir bir siyasi sürecin başlatılmasını talep ediyor."