ABD, desteğini tekrarladı, asker arttırdığını duyurdu
- QSD, diyalog ve çözüm çağrılarının yanı sıra attığı adımlarla Türk tarafını yalnızlaştırmaya çalışıyor. ABD, önceki gün Pentagon, Dışişleri ve Senato olarak QSD'ye desteğini tekrarladı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Rojava ve Suriye’de bulunan ABD asker sayısının 900 değil, 2 bine çıkarıldığını ve DAİŞ'e karşı QSD'ye desteğini devam ettiğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel de Minbic bölgesindeki ateşkesin devam ettiğini, Kobanê'yi yakından takip ettiklerini söyledi. ABD Senatosu ise QSD'ye 147 milyon dolarlık desteği onayladı. QSD Genel komutanı Mazlum Ebdî, İngiliz haber ajansı Reuters ve Fransız televizyonu France24'e konuştu; diyalog ve çözüm tutumlarını tekrarladı.
ABD Senatosu, Suriye ve Irak'ta DAİŞ'e karşı mücadeleyi için 2025 savunma bütçesinin bir parçası olarak 527 milyon doları onayladı. Bunun 147 milyon doları, QSD'yi desteklemek için. 380 milyon doları ise Irak'taki DAİŞ karşıtı operasyonlara tahsis edilecek. North Press'e göre; karar, Washington'ın Suriye'de QSD ve Irak güçleriyle ortaklık kurarak DAİŞ ile mücadeleye devam etme kararlılığını vurguluyor. Fonlar, güvenliği artırmayı, kurtarılan bölgeleri istikrara kavuşturmayı ve her iki ülkede de uyuyan hücreleri elinde tutan DAİŞ yeniden canlanmasını önlemeyi amaçlıyor.
Senato, Suriye'ye yönelik Sezar Yasası yaptırımlarının Ağustos 2029'a kadar uzatılmasını da onayladı. İlk olarak 2020'de yürürlüğe giren yaptırımlar, Suriye hükümeti ile bağlantılı kurum ve kişileri hedef alarak, Şam'ı ülkenin devam eden çatışmasına siyasi bir çözüm bulmaya zorlamayı amaçlıyor.
Önemli ölçüde zayıflatılmış olsa da DAİŞ, Suriye ve Irak'ta kalıcı bir tehdit olmaya devam ediyor. DAİŞ, hücresel taktiklerle kendini günceleyerek işgal yerine, bombalama, pusu ve suikastlara başvuruyor. Özellikle Suriye ile sınırlar boyunca kırsal ve çöl bölgeleri DAİŞ hücreleri için saklanma yeri olarak işlev görüyor. QSD, ABD öncülüğündeki Koalisyon'un Suriye'de DAİŞ'e karşı yürüttüğü çabaların ortağı. Özerk Yönetim, devam eden Türk işgal saldırıları ve sınırlı uluslararası tanınma gibi devam eden zorluklarla karşı karşıya.
900 değil, 2 bin asker
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, Perşembe günkü basın toplantısında net bir şekilde “Suriye’den çekilme planımız yok” dedi.
Ryder, “Bugün öğrendim ki, Suriye'de yaklaşık 2 bin ABD askeri bulunuyor ve bana açıklandığı kadarıyla bu ek kuvvetler, görev gereksinimlerini karşılamak için konuşlandırılan geçici rotasyon kuvvetleri olarak değerlendiriliyor, çekirdek sayı 900 ABD askeri daha uzun vadeli konuşlandırma için bulunuyor” dedi. Son haftalarda Suriye üzerine önemli bir ilgi olması nedeniyle ABD asker sayısı bilgisine baktıklarını ve edinilen yeni bilgiyi güncellemek istediklerini kaydeden Ryder, ayrıca bu yaklaşık 2 bin ABD askerinin Beşar Esad yönetiminin devrilmesinden önce orada konuşlandığını açıkladı.
Bu güçlerin, DAİŞ'i yenme misyonuna odaklandığını; bu kapsamda ortaya çıkabilecek herhangi bir görev gereksinimini karşılamak için arttırıldığını belirten Ryder, "Konvansiyonel ve özel operasyon kuvvetlerinin bir dökümünü sunamayacağım. Bunun belirli bir unsuru, bölgeyle ilgili diplomatik ve operasyonel güvenlik endişelerine de giriyor" dedi.
Misyon devam ediyor
ABD'nin çekilmeyi veya ayrılmayı planlamadığına dair Kürtler öncülüğündeki QSD'ye güvencesinin sorulması üzerine Sözcü Ryder, "Şu anda DAİŞ'le mücadele misyonunu durdurmaya yönelik bir plan yok. Tekrar ediyorum; DAİŞ önemli bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Dolayısıyla şu anda bu misyonu durdurmaya yönelik bildiğim bir plan yok" diye yanıt verdi. "Yaklaşık 500 QSD'li DAİŞ kamplarını korumak için görev yerlerini terk etti. ABD güçleri onların yerini mi alacak?" sorusuna Ryder, "Odak noktamız yine QSD ile çalışmak ama Suriye içindeki ABD güçlerinin yeniden konuşlandırılması konusunda verebileceğim bir şey yok" dedi.
Çatışma görmek istemiyoruz
"Bize Fırat'ın batısındaki QSD ile Türk destekli güçler arasındaki ateşkes hakkında güncal bilgi verebiliri misiniz, bunu uygulama veya sürdürmede herhangi bir rolü var mı?" sorusuna karşılık Dışişleri Bakanlığının işaret eden Sözcü, şunları söyledi: "Dışişleri Bakanlığı çok daha fazla ayrıntıya girebilir, o ateşkes devam ediyor. Uzatıldı. Devam ediyor. Açıkçası, Suriye'de QSD ile Türkiye destekli güçler arasında çatışma görmek istemiyoruz. Biliyorsunuz, güvenlik ve istikrar inanılmaz derecede önemli, özellikle de şu anda Suriye'de bu kırılgan zamanda. Bu nedenle, yine tüm tarafları barış ve istikrarı korumaya teşvik ediyoruz."
Sözcü ayrıntıya girmedi
CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla tarafından uzun zamandır talep edilen Suriye'ye ek birliklerin onaylanmasının ardındaki Pentagon gerekçesini açıklamayan Sözcü, Savunma Bakanı Lloyd Austin'in kararı ne zaman onayladığını da belirtmedi.
ABD, uzun süredir Rojava ve Suriye'de bulunan asker sayısını 900 olarak açıklıyordu. Söz konusu yeni açıklama, ABD'li üst düzey yetkililerin, birçok başkanlık yönetimi boyunca Suriye'deki Amerikan askerlerinin gerçek sayısını yıllarca gizlemesinin ardından geldi. Pentagon'un bu bilgisi, Dışişleri Bakanlığının Ortadoğu'daki en üst düzey diplomatının Beşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Şam'da olması beklenirken paylaşıldı.
Dışişleri: Ateşkes sürüyor
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, günlük basın brifinginde, Suriye'deki HTŞ dahil tüm gruplarla temas halinde olduklarını söyledi. Bu geçişten hangi hükümet doğarsa doğsun, kapsayıcı olması, kadınlar ve azınlıklar da dahil olmak üzere tüm Suriyelilerin haklarını koruması, tüm hükümetler gibi kritik devlet kurumlarını denetleyip temel hizmetleri sunması gerketiğini vurguladıklarını kaydeden Sözcüsü Yardımcısı Patel, "Belki de en önemlisi, komşularına, bölgelere veya Suriyelilere tehdit oluşturmayan bir Suriye görmek istiyoruz. Suriye'nin terörizm için bir üs görevi görecek veya DAİŞ gibi gruplarla ittifak kuracak bir yer olmasını istemiyoruz. Suriye, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'nin bir üyesidir ve herhangi bir kimyasal silahın güvence altına alınmasını ve imha edilmesini sağlama yükümlülüğüne sahiptir. Bu, Suriye ile ilgili angajmanlarımızda temel rotamız olmaya devam ediyor" dedi.
"Kuzeydeki durum, ateşkes veya ateşkesler için yürütülen diplomasi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?" diye sorulan Patel, şunları söyledi: "Değerlendirmemiz, Minbic'deki ateşkesin uzatıldığı ve bunun devam ettiği yönünde ve Kobanê çevresindeki durumu yakından izliyoruz. Bu durum akışkan olmaya devam ediyor, ancak büyük ölçekli bir çatışma gördüğümüz sonucuna varmadık. Bu özel görüşmelerin bazılarını paylaşmayacağım, ancak kuzeyde bir tırmanıştan kaçınmak için çok çalışıyoruz ve bu kesinlikle bizim için endişe verici olacaktır, çünkü yerel ortağımız olan QSD'nin, Suriye'de ABD'nin en önemli politika önceliklerinden biri olan DAİŞ'le mücadele misyonumuzu sürdürme yeteneğini sınırlayacaktır. Buna yakından dikkat etmeye devam edeceğiz. Bunun ötesinde de Suriye'nin her yerinde şiddetin derhal azaltılmasını ve durdurulmasını destekliyoruz ve istikrarı artırma zamanı olduğuna inanıyoruz."
Kalıcı ateşkesten sonra
QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, Türkiye'nin 'güvenlik endişesi' ve 'PKK tehdidi' bahanelerine karşı arabulucuğu sürdüren ABD heyetine Kobanê'nin sınır bölgesinin ABD denetiminde silahsızlandırılmasını önerdi, ayrıca DAİŞ işgaline karşı gelip henüz gitmeyen Rojavalı olmayan savaşçıların durumuna dair önerilerde bulundu. Ebdî, Türk saldırganlığının esas gerekçisini, kendi pozisyonlarını ve uluslararası dayanışma/desteğin önemini dünya basınıyla da paylaşıyor. Ebdî, son olarak Reuters ajansı ve France24 telvizyonuna konuştu. Ebdî, Reuters'a verdiği röportajda, Ankara ile nihai bir ateşkes sağlanması halinde Suriyeli olmayan savaşçıların Suriye'yi terk edeceğini söyledi. Ebdî, "Suriye'de farklı bir durum var, artık siyasi bir aşamaya geçiyoruz. Suriyeliler sorunlarını kendileri çözmeli ve yeni bir yönetim kurmalı. Şu anda, Türkiye ve onlara bağlı gruplarla aramızda tam bir ateşkes sağlandıktan sonra, bu aşamaya katılmaya hazırlanıyoruz" dedi. Ebdî, Kobanê savaşının ardından DAİŞ tamamen ortadan kalkana kadar bu savaşa kendileriyle devam etmek isteyen PKK’li savaşçılar olduğunu hatırlatarak, "Ateşkes uygulandığında Suriyeli olmayan Kürt savaşçıların da bölgelerine dönmeleri için çalışmalar yapabiliriz. Bunların bir kısmı geri döndü, bir kısmı da geri dönmek istiyor. Savaş devam ettiği ve bölge hâlâ tehlike altında olduğu için bazıları kalmaya ve bize yardım etmeye karar verdi" şeklinde konuştu.
Ebdî, Türkiye'nin Kobanê'ye işgal saldırısı hazırlığı içinde olduğunu, bunun üzerine silahlı güçleri sınırdan çekmeyi önerdiğini hatırlattı. Öneriye göre; bölge, ABD güçlerinin de hazır bulunacağı bir iç güvenlik gücünün kontrolüne bırakılacak ve "tam bir ateşkes sağlanması koşuluyla" bu bölgeyi denetleyecek. Ebdî, "Öte yandan, herhangi bir saldırı olması durumunda bunu püskürtmek için de hazırlıklarımızı yapıyoruz" dedi. HABER MERKEZİ
* * *
Reqa’nın güneyine operasyon
Reqa Askeri Meclis Güçleri’nin Reqa’nın güney kırsalına operasyon düzenledi.
QSD Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, Reqa Askeri Meclisi Güçleri’ne saldıran şüphelilerin, DAİŞ elemanları olduğu duyuruldu. Basın Merkezi, bununla birlikte güçlerinin Reqa’nın güney kırsalındaki Sebxe, Meidan ve Zor Şemer’in belde ve köylerinde temizlik operasyonu başlatığını belirtti. Merkez, güçlerinin o bölgeleri temizlediğini, güvenlik ve istikrarı sağladığını, DAİŞ elemanlarının ise çöle kaçtığını aktardı. REQA