Kürt düşmanı Erdoğan’a uyarı

Yeminli Kürt düşmanı Türk devleti ve Erdoğan iktidarının Rojava ve Kobanî’yi işgal ve soykırım politikalarına uluslararası tepkiler gelmeye devam ediyor.

• Siyasi çözüm umudunu dillendiren BM temsilcisi Pedersen: "Çatışma henüz sona ermedi. Ateşkesin yenilenmiş olmasından ve devam edecek gibi görünmesinden çok memnunum. Umarım bu konuda siyasi bir çözüm görürüz.” 
• Senatör John Kennedy: “Erdoğan: Kürtlerden nefret ediyorsunuz ama onları rahat bırak… Kürtlerin kılına bile zarar verirseniz bu Kongre'den adım atmasını isteyeceğim ki bu yaptırımların size faydası olmayacak… Kürtleri rahat bırak!…”
• Türkiye ziyareti öncesi konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, Kürtlere yönelik saldırılardan duydukları rahatsızlığı Ankara’da açıkça ifade edeceğini söyledi. "Farklı yönlere gidersek barışa giden yola çıkamayız" diye konuştu. 
• Fransa Eski Cumhurbaşkanı François Hollande: “Burada bir uyarı yapmak istiyorum. Suriyeli Kürtlere yönelik bir saldırı olamaz. Suriyeli Kürtler olmasaydı DAİŞ'i Suriye'den söküp atmak mümkün olmazdı. Suriye Kürtlerinin bugün terk edilmesine göz yumamam.” 

Türk devletinin Rojava’nın Kobanî kantonuna dönük saldırı hazırlıklarının ve günlerdir süren bombalamaları ardından, uluslararası çevrelerden ve siyasetçilerden tepkiler gelmeye başladı. Kobanî’de DAİŞ’e karşı Kürtlerin yürüttüğü savaşa, Uluslararası Koalisyon çatısı altında katılan ve bu sebeple Kürdistan’ın bu bölgesine  özel bir yakınlık duyan Fransa, tepkisini cumhurbaşkanlığı ve bakanlar düzeyinde duyurudu. Almanya’da hükümet ortağı Yeşiller Partisinden Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Türkiye’ye yapacağı ziyaret öncesi tekrar Kürtlerin siyasi sürece dahil edilmesini isteyerek uyardı. Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Kombos, Türk işgalciliğini ve saldırganlığın kınadı. ABD Senatosunda Cumhuriyetçi Senatör John Kennedy, senatoda yaptığı konuşmada Erdoğan’ın Kürt düşmanı olduğunu tekrar hatırlatıp, Kobanî’ye saldırmaması konudunda ikaz etti. İtalya Sosyal Dayanışma Eski Bakanı Paolo Ferrero, Kürtlerin zaferini kendisi için aşağılanma sayan Türk iktidarının Kobanî’yi yok etmek istediğini söyledi. 

Pedersen: Umarım siyasi çözüm görürüz 

Yeni Suriye yönetimi ile Şam’da gerçekleştirdiği görüşmeler ardınan açıklama yapan Suriye’Nin Birleşmiş Milletler (BM)  daimi temsilcisi Geir Pedersen, ülkenin "güvenilir, kapsayıcı ve Suriye toplumunun ve taraflarının en geniş yelpazesini içerecek bir siyasi geçişe" ihtiyacı olduğunu vurguladı. BM temsilcisi Pedersen, "Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına uygun yeni bir Suriye'nin, tüm Suriyeliler için toplumsal sözleşme olmasını sağlayacak yeni bir anayasayı kabul edecek yeni bir Suriye'nin başlangıcını görebileceğimize dair büyük bir umut var. Ayrıca özgür ve adil seçimler yapacağız," dedi.

Türkiye ve bağlı çetelerin Kürtlere saldırılarına da yönelik konuşan, Pedersen Kuzey Doğu Suriye’de yaşanan çatışma ve şiddet olayları konusunda uyarıda bulundu.

BM temsilcisi Pedersen, "Çatışma henüz sona ermedi. Evet, Şam'da istikrar var ama bazı bölgelerde zorluklar var. Ve elbette en büyük zorluklardan biri de kuzeydoğudaki durum. Ateşkesin yenilenmiş olmasından ve bunun devam edecek gibi görünmesinden çok memnunum. Ancak umarım bu konuda siyasi bir çözüm görürüz," ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de Suriye'deki gelişmeleri özel temsilcisi aracılığıyla takip ettiklerini söyledi. Guterres, Genel Sekreter özel temsilcisinin Şam'ı ziyaret ettiğini ve çeşitli taraflarla görüştüğünü belirterek, "Suriye halkına destek verilmesinin önemini" vurguladı. Ayrıca, Türk devleti ve çetelerinin Rojava ve Kobanî'ye saldırılarına da değinen Guterres, Türkiye ve Katar ile iletişimin sürdüğünü, bu konuda gerilimi azaltmaya yönelik adımlar atılacağını ifade etti.

 

 

Fransa: Kürtler ortaklarımızdır

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Çarşamba günü Türk Cumhurbaşkanı Erdoğanı arasındaki telefon görüşmesinde Rojava ve Kobanî konularının gündeme geldiğini söyleyen Fransa Dışişleri Bakanı Jean Noel Barrot, uyarı olduğunu ama detayları veremeyeceğini söyledi. 

Bakanı Barrot Reuters'e yaptığı açıklamada, çabalarına ilişkin “Kuzey ve Doğu Suriye’deki ortaklarının savunulması ve haklarının korunması” diyerek Kürtlerin Türk devletinden korunması yönünde çağrı yaptı. Fransa’nın Ocak ayında Suriye konulu uluslararası bir toplantıya ev sahipliği yapacağını açıklayan Fransız bakan, geçiş yönetiminin net siyasi ve güvenlik taahhütlerine bağlı olacağını, ayrıca geçiş sürecinde Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) de yer alması gerektiğini bildirdi.

Barrot, "Kuzey ve Doğu Suriye’deki ortaklarımız, DAIŞ örgütüyle mücadelede çok önemli bir taraftır. Fransa, Türkiye ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürtler arasında bir anlaşma yapmaya çalışıyor. Minbic ve Kobanî’ye yönelik saldırıların da durdurulması gerekiyor. Herkesin çıkarlarını tatmin edecek bir düzenleme bulmanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Bunun üzerinde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. 

Baerbock, Türklere açıkça söyleyecek

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Cuma günkü Türkiye ziyareti öncesinde Ankara'ya Kürtlerin Suriye'deki kalıcı barış sürecinden dışlanmaması çağrısı yaptı. Kürt kamuoyu ve insan hakları çevrelerinin kınadığı, Almanya’nın Türk yanlısı tutumuna da cevap veren Baerbock, açıkça Kürtlerin ve Almanların DAİŞ’e karşı koalisyonda ortak olduklarını söyleyeceğini belirtti. 

Yeşiller partili politikacı Federal Meclis'te yaptığı konuşmada, Cuma günü Türkiye'ye gerçekleştireceği ziyarette bu konuyu "çok, çok açık bir şekilde" gündeme getireceğini belirtti.

Kürtlerin Almanya gibi Suriye'de DAİŞ’le mücadele için kurulan uluslararası koalisyonun parçası olduğunu ifade eden Baerbock, "Bu nedenle Suriye'deki tüm grupların sürece dahil edilmesi kendi ulusal güvenlik çıkarlarımız gereğidir" dedi. Baerbock, barışçıl bir geçiş için tüm etnik ve dinî toplulukların haklarının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Barış yolunda farklı partnerlerle aynı hedefte birleşmek gerektiğini belirten Baerbock, "Farklı yönlere gidersek barışa giden yola çıkamayız" diye konuştu.

Baerbock dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da "Kobani, Kürtlerin DAİŞ’e karşı cesur savaşlarının sembolüdür. Kan dökülmeye devam edilmesi, insanların 14 yıl sonra yaşaması gereken son şeydir. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve barış umudunun korunmasında Türkiye'nin de sorumluluğu bulunmaktadır" ifadelerini paylaşmıştı.

 

 

Croo: Çağrımız, şiddetin sona ermesi

Brüksel'de 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinin katıldığı zirvede bir araya gelen liderler Ukrayna, Suriye ile bölgesel sorunları masaya yatırdı. Belçika Başbakanı Alexander De Croo da, "Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Suriye'de barış için her şey yapılmalı. Ülkesine geri dönmek isteyen insanlar, geri dönebilmeli” dedi.

De Croo ayrıca, "Bölgede yıllardır süren kaosa bir son vermeliyiz. Çağrımız, şiddetin sona ermesi ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyulması yönündedir" şeklinde konuştu.

Kombos: Kürtlerin vatan hakkı belirleyici

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Türkiye'nin Kuzey Suriye'de büyük ölçekli bir askeri saldrırı yapma planlarını kınadı. 

Sky News'e verdiği röportajda Kombos, Türk devleti ile Kürt halkı arasındaki çatışmaya dikkat çekerek, "Türkiye'nin Suriye'deki etkisini ne şekilde elde etmeye çalıştığını ve bunun daha kötü durumlara yol açmaması için çalışmalıyız." dedi 

Kombos ayrıca jeopolitik bağlamda, Kürtler için bir "vatan" yaratma çabalarının, hem Kürtlerin öz yönetim hakkını destekleyecek hem de Suriye'nin genel istikrarını koruyacak şekilde ele alınması gerektiğini belirtti. "Bölgenin istikrarı, Kürtlerin öz yönetim haklarını, hem Suriye'ye hem de tüm bölgeye yapıcı bir şekilde kullanabilmelerine bağlıdır" dedi. 

 

 

Kennedy: Kürtlerin kılına zarar verirseniz…

ABD Senatosunda çoğunluğu sağlayan Donald Trump’un partisi Cumhuriyetçi Senatör John Kennedy Erdoğan’ın Kürt düşmanlığının ona pahalıya mal olacağını söyledi. Türk devletinin Rojava’yı işgal etmek istediği bilgilerin istihbaratın raporladığını da açıklayan Senatör Kennedy, Erdoğan’nı yaptırım ve farklı uygulama sopası ile açıka uyardı. Kennedy:  “…Erdoğan: Kürtlerden nefret ediyorsunuz ama onları rahat bırak… Kürtler farklı bir halk ve Amerika'nın dostları… İstihbaratımız Erdoğan'ın Suriye'yi işgal etmeye çalıştığını söylüyor. Bunu sakin yapma… Kürtler Kuzeydoğu Suriye'de barışçıl halk ve onları rahat bırak… Kürtlerin  kılına  bile zarar verirseniz bu Kongre'den adım atmasını isteyeceğim ki bu yaptırımların size faydası olmayacak… Kürtleri rahat bırak!…”

 

 

Hollande: Terk etmeye göz yumamam

Rojava ve Kobanî’ye dönük Türk devletinin saldırıları hakkında Franceinfo’da canlı yayında konuşan Fransa Eski Cumhurbaşkanı François Hollande, Rojava’ya dönük saldırıların kabul edilemez olduğunu ifade etti. Hollande, “Burada bir uyarı yapmak istiyorum. Suriyeli Kürtlere yönelik bir saldırı olamaz. DAİŞ'e karşı savaşmamızda bize yardımcı olan Suriyeli Kürtlerdi. Suriyeli Kürtler olmasaydı DAİŞ'i Suriye'den söküp atmak mümkün olmazdı. Fransa da tam destek verdi. Ben, ünlü bir ifadeyi kullanacak olursam, Cumhurbaşkanı olarak, Suriye Kürtlerinin bugün terk edilmesine göz yumamam. Terörizmle mücadelede son derece hayati bir rol oynadılar ve oynamaya devam ediyorlar” dedi. AK Başkanı Von der Leyen’i de uyaran Hollande, terörizmin Avrupa’dan hiç de uzak olmadığına dikkat çekti. 

 

 

Ferrero: Rojava yok edilmek isteniyor

Rojava’yı bir insanlık mirası olarak gördüğünü söyleyen İtalya Sosyal Dayanışma Eski Bakanı Paolo Ferrero, ANF’ye verdiği mülakatta,  “Türkiye, bu örgüt ve kendisine bağlı diğer silahlı gruplar üzerinden kendi planlarını devreye sokmak istiyor. Geçmişte olduğu gibi, bu grupları Kürtlere ve Rojava'ya karşı kullandığı açık. Dahası, Erdoğan, Kürtlere her türlü özerkliği reddeden katı ve hoşgörüsüz kötü bir milliyetçilik besliyor. Türkiye, Kürtlerin ne kendilerini özgürce ifade edebilecekleri ne de kendilerini yönetebilecekleri bir konumda olmasını istemiyor” dedi. 

Ferrero: “Kürt halkının zaferlerini kendileri için bir aşağılama olarak algılayan Türkiye, Kobané’de olduğu gibi, Kürt direnişinin her türlü sembolünü yok etmeye çalışmakta. Rojava, sadece Kürtler için olumlu bir deneyim değil, aynı zamanda bir insanlık mirası. İşte bu yüzden Rojava'yı savunmalıyız.” HABER MERKEZİ