Acısı olan barışın değerini bilir

• “Ben cezaevinde yaşamını yitiren şehit bir babanın oğluyum. Acısı olanlar barış sürecinin değerini daha iyi anlar. Kuşkusuz kaybedenini geri getirmez ama en azından bundan sonrası için kimse acı çekmez. Rebêr Apo’nun çağrısı bir asırdır devam eden soykırım, acı, katliam, tutuklama ve işkencelere dur demenin en cesur çıkışıdır.”

DENİZ BABİR

“Acısı olan barışın değerini daha iyi anlar.” Bu söz, 73 yaşındaki babası cezaevinden tabutla çıkan Abdullah Ece’nin oğlu Osman Ece’ye ait. Ece, “Rebêr Apo’nun çağrısı, soykırım, katliam, tutuklama ve işkencelere dur demenin en cesur çıkışıdır” diyerek, şehit ailesi olarak bu sürecin parçası olduklarını söyledi.

Abdullah Ece, 9 Eylül 2020'de “örgüte yardım” ettiği gerekçesiyle tutuklanarak   İzmir Bucak Kırıklar Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Ağır hasta olan 73 yaşındaki Ece   tüm girişimlere rağmen tahliye edilmedi ve 13 Mayıs 2022’de cezaevinde yaşamını   yitirdi. Abdullah Ece’nin oğlu Osman Ece, babasının gizli tanık beyanıyla   tutuklanarak cezaevine konulduğunu daha sonra da ceza verildiğini hatırlatarak   şunları söyledi: “Ben cezaevinde yaşamını yitiren şehit bir babanım oğluyum. Gizli   tanık beyanıyla tutuklandı. Yaşlı ve hastaydı ve cezaevinden tabutla çıktı.  Tahliyesine bir ay kalmıştı. O gün sonrası olup bitenler bizim hayatımızı değiştirdi.   Babam HDP bünyesinde siyasi parti faaliyetlerinde çalışıyordu. Devletin Kürtlere     yönelik zulmü yaşa bakmaksızın kendimi bilip bileli hep böyle devam etti.”

 

 

 

Acısı olan barışın değerini bilir

Almanya’da sürgünde yaşayan Osman Ece aynı zamanda Baden-Würtemberg Halklar Federasyonu (FED-GEL) Şehit Aileler Komisyonu Sözcüsü. Rebêr Apo’nun 27 Şubat’ta yaptığı çağrının Kürt sorununun çözümü için önemli bir kapı araladığını belirten Ece, “Çağrı çok önemli, değerli” dedi. Acısı olanların barış sürecinin değerini daha iyi anladığını ifade eden Ece, “Kuşkusuz kaybedenini geri getirmez ama en azından bundan sonrası için kimse acı çekmez. Öyleki bu çağrı bir asırdır devam eden soykırım, acı, katliam, tutuklama ve işkencelere dur demenin en cesur çıkışıdır. Önderlik, her daim böyleydi fakat koşullar oluşmuyordu” diye konuştu.  

Kürt Özgürlük Hareketi’nin Önder Apo’nun çağrısına doğrudan cevap vermesinin anlamlı olduğunu, zamanın şartlarının böyle bir çıkışı gerektirdiğini ifade eden Ece şöyle konuştu: “Başkan Apo mücadele hayatında yanlışa yer vermez. Gelişebilecek reflekslere karşı temkinli ve hazırlıklıdır. Biz Kürtler, Önder Apo’ya güveniyoruz. Önder Apo bir paradigmanın sahibidir. Paradigması bugün dünya çapında kabul görülen bir gelecek vadediyor. Şehit aileleri olarak Önder Apo’nun ve hareketimizin yanındayız. Koşul ne olursa olsun bu konudaki tavrımız ve tutumumuz nettir.”

‘Bizim için tarihi bir gündü’

Rebêr Apo’nun çağrısının okunduğu günü tarihi bir gün olarak adlandıran Ece, “O gün biz Kürtler için özellikle de şehit aileleri için tarihi bir gündü” diyerek şöyle devam etti: “İnanın açıklamaya dakikalar kala heyecan daha da doruğa çıktı. Durumu, sağlığı nasıl, çok yaşlanmış mı gibi endişe ve kaygılarım vardı. Ne de olsa uzun yıllardır bir tek fotoğrafını görmedim. O an geldiğinde birden ekranlarda Önderliğin ve yanında kalan Hamili, Veysi ve Hayri arkadaşların resimlerini gördüm. Gözlerim doldu kendimi tutamadım, başımı eğdim ve ağladım. O an benim için zaman durdu. Sonra Önderliğin fotoğrafına odaklandım. Önderliği daha iyi görebilmek için gözyaşı ile dolan gözlerimi silmeye çalıştım. Bu mücadeleyi var edenin hala o kadar dinç ve kararlı olduğunu gördüm. Bu inanılmaz bir andı.”

Değişime ihtiyaç var

Çağrıda yer alan fesih konusunun bazı kesimler tarafından anlaşılmadığını belirten Ece, şunları ekledi: “Konu silah bırakma kısmına geldiğinde ise, sanırım bazıları süreci yada Özgürlük Hareketi’nin gelişim sürecini tam kavrayamadıklarından kısmen bir burukluk yaşandı. Bu arkadaşlarımızla konuştuk. Neden buna ihtiyaç duyulduğunu anlatmaya çalıştık.”

Kapı kapı gezeceğiz

FED-GEL Şehit Aileleri Komisyonu olarak Önder Apo’nun çağrısı kapsamında bir planlama oluşturduklarını ve başta şehit aileleri olmak üzere, gerilla ailelerini tek tek ziyaret edeceklerini ve sürece ilişkin bilgilendirme yapacaklarını belirten Ece, “Kapı kapı gezeceğiz. Heilbronn, Stuttgart gibi yerlerde geniş halk konferansları, toplantılar almayı kararlaştırdık. İlk toplantımız 27 Mart’da Heilbronn’da gerçekleşecek. Bütün şehit ailelerini buraya davet ettik. Başta şehit ailelerimiz olmak üzere bütün yurtsever üyelerimiz, halkımız şunu iyi bilmeli, Önder Apo Kürt sorununun çözümü için 1999’dan bu yana bütün dünyayı karşına aldı. O günden bugüne teslim olmadı ve bu mücadeleyi bugünlere getirmeyi başardı. Önder Apo’ya inanıyoruz ve güveniyoruz. Bu uğurda bugüne kadar olduğu gibi daha çok çalışacağız ve başaracağız” şeklinde konuştu.