AKBK’den 'umut hakkı' uyarısı

 Avrupa Konseyi

Avrupa Konseyi

  • Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dair "ihlal" kararını görüşen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, gerekli önlemlerin geciktirilmeden alınmasını istedi. Aksi halde Komite, Eylül 2025'teki toplantıda ara karar hazırlanacağı uyarısında bulundu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Mart 2014 tarihinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesini (umut hakkı) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı buldu. AİHM, Türkiye’den düzenleme yapmasını istedi. AİHM, daha sonra tutsaklar Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için de benzer kararlar verdi. Ancak Türkiye, aradan geçen 10 yıla rağmen "ihlal" kararına dair herhangi bir adım atmadı. 

Asrın Hukuk Bürosu, AİHM kararının yerine getirilmesi talebiyle Bakanlar Komitesi'ne 9 Ağustos 2022'de bir başvuru yaptı. Türkiye, başvuru üzerine verdiği yanıtta, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlülerin şartlı salıverilmesinin mümkün olduğunu ancak istisnai olarak bazı suçlar bu olasılıktan muaf tutulmuştur” diye kaydetti.  

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AB BK), 17-19 Eylül arasında yaptığı toplantıda, AİHM’in ihlal kararlarını 3 yılın ardından bir kez daha gündemine aldı. 

AİHM’nin ihlal kararı hatırlatıldı

Komite temsilcileri, "Gurban grubu/Türkiye" başlığında ihlal kararını gündemine aldı. Komite temsilcileri, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dair AİHM'in verdiği ihlal kararlarını hatırlattı. Temsilciler, söz konusu grupta yer alan isimlerin ihlal kararının "muaf tutulması"na üstü kapalı bir şekilde değindi. Kararda, temsilcilerin "(...) böyle bir ihlal bulgusunun başvuruculara yakın zamanda salıverilme olasılığı vermek olarak anlaşılamayacağını, ancak ulusal makamların Mahkeme’nin belirlediği standartlar doğrultusunda herkes için bir inceleme mekanizması oluşturmasını gerektirdiğini hatırlattığı" vurgulandı. 

Kararın "Genel önlemlerle ilgili olarak" bölümünde 4 madde sıralandı: 

"* Bu kararların uygulanmasının, belirli bir asgari sürenin ardından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının gözden geçirilmesini sağlayacak ve cezalandırma ve caydırıcılık şartlarının henüz tamamen yerine getirilmemiş olması ya da kişinin hâlâ topluma tehlike arz etmesi dışında salıverilme olasılığını sunacak bir mekanizmanın oluşturulması için yasal veya diğer uygun tedbirlerin alınmasını gerektirdiğini bir kez daha hatırlattı;

* Bu amaçla hiçbir ilerleme kaydedilmemiş olmasından derin endişe duyduğunu ifade etti ve yetkilileri bu konuda diğer üye devletlerin bu tür mekanizmaları uygulamaya koyma konusundaki deneyimlerinden ilham alarak gerekli önlemleri daha fazla gecikmeden almaya güçlü bir şekilde teşvik etti;

* Yetkilileri, indirilemez müebbet hapis cezasına çarptırılan ve gözden geçirme olasılığı olmaksızın halen tutuklu bulunan kişi sayısı hakkında bilgi vermeye bir kez daha davet etti;

* Bu grubu (Gurban gurubu) Eylül 2025’te yapılacak toplantıda yeniden incelemeye karar verdi ve bu grup kapsamında incelenen sorunların uzun süredir devam etmesi ve mevcut bilgilerle kaydedilen ilerlemenin yetersizliği göz önünde bulundurularak, o tarihe kadar daha olumlu bir değerlendirmeye olanak tanıyacak somut bir ilerleme sağlanmadığı takdirde, Sekretaryayı bir ara karar taslağı hazırlaması için talimatlandırdı." 

Türkiye’ye bir yıl daha!

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatlarından İbrahim Bilmez, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararını gazetemiz muhabirlerinden Barış Balseçer’e değerlendirdi. Bilmez, “Bu karar her şeyden önce Türkiye’nin AİHM kararını yerine getirmediğini, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin de bunu tespit ettiğini gösteriyor. Yani bu karar, ağırlaştırılmış müebbet ve umut hakkı meselesinin çözülmeden durduğunu, sorunun devam ettiğini ve Bakanlar Komitesi’nin bu durumun farkında olduğunu ve durumu takip edeceğini gösteriyor” dedi. Bakanlar Komitesi kararıyla Türkiye’de bir yıl daha süre tanındığını eleştirisinde bulunan Bilmez, “Bunun aslında Türkiye’nin oyalamacı politikalarına göz yummuş oluyor” diye konuştu.

Sekreterya Türkiye’yi izleyecek

“Ama bir yandan da Türkiye’nin meseleyi zamana yaydığının farkındalar” diyen Bilmez kararın son paragrafındaki tedbir kararına dikkat çekti. Bilmez, “Kararın son paragrafına şöyle bir ifade de koymuş. Sekreteryaya ara karar taslağı hazırlamak için talimat vermiş. Eğer Türkiye bu bir yıllık süre içerisinde hiçbir adım atmazsa Bakanlar Komitesi Sekreteryası bir ara karar taslağı hazırlayıp Bakanlar Komitesi’ne sunacak. Bir önceki Bakanlar Komitesi kararına göre bugünkü karar biraz daha olumludur. En azından Türkiye’nin zamana yayma politikasının farkındalar” dedi.

Bilmez, “Bu ara karar taslağıyla Türkiye’nin denetimde tutulacağı” yorumunu da yaptı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin “umut hakkı”nı üç ayda bir gerçekleşen toplantılarda gündeme getirmeleri talebini de yineledi. BRÜKSEL

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.