AKP-MHP karanlık ittifakı
Forum Haberleri —
- Erdoğan'ın Bahçeli’yle yaptığı ittifak tamamen karanlık ve Kürt düşmanlığı üzerinedir. Böyle olduğu için Erdoğan, Bahçeli’yi eleştirememekte ve onun çizdiği sınırların içinde kalmak zorundadır.
ZEKİ AKIL
Türkçede ünlü bir özdeyiş vardır: "Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.’’ Erdoğan’ın en ünlü ve uyum içinde olduğu arkadaşı da Bahçeli’dir. Erdoğan’ın kim olduğunu anlamak isteyenler Bahçeli’ye bakmalıdırlar. Bahçeli 2015’ten beri aynı zamanda bir kayyum olarak da Erdoğan’ın başına atanmış bir kişidir. Bu kayyum kavramını ve hikayelerini en fazla Erdoğan yönetiminde duyduk ve tanığı olduk. Erdoğan zaten Kurdistan’daki belediyeleri tümüyle kayyumlara havale etmiş. Kürt halkının iradesini, seçtiklerini ve oylarını geçersiz sayıyor. Ayrıca Erdoğan bir zamanlar çokça söylediği ve sevdiği "seçilmişleri atanmışlara ezdirmeyeceğiz’’ söyleminin tersini yapmakla Türkiye tarihine geçecek birisi olduğunu kanıtladı. Seçilmişleri atanmışlara en fazla ezdiren kişi unvanını kimseye kaptırmamakla da övünebilir. Hep ne kadar çok Kürt öldürmekle övünecek değil ya!
Bahçeli’yle yaptığı ittifak tamamen karanlık ve Kürt düşmanlığı üzerinedir. Böyle olduğu için Erdoğan, Bahçeli’yi eleştirememekte ve onun çizdiği sınırların içinde kalmak zorunda. Bahçeli politik alanı tümüyle terörize eden ve mafyayı resmileştiren bir konumda. Tehditlerle ve mafyayı devreye sokarak politikayı dizayn etmektedir. Türkiye’de demokrasinin canına okumaktan ve şiddet sarmalını büyütmekten başka bir iş yaptığı görülmemiştir. Küçük ve marjinal bir partiyle Türkiye politikasında bu kadar belirleyici olmasını aldığı oyla herhalde kimse açıklamaya kalkmaz.
Bir zamanlar, özellikle 2015’te MHP’yle Erdoğan’ın yaptığı karanlık ittifakı bazı Kürt hainleri HDP’yle açıklamaya kalkmışlardı. HDP, AKP’yle ittifak yapsaydı, Erdoğan da MHP’ye muhtaç olmazdı. HDP bu ittifaktan sorumludur, diyorlardı. İnsan ruhunu satar ve ikbal peşinde koşarsa rahatlıkla gerçekleri çarpıtır ve soykırımcılardan yana olabilir. Kaldı ki, politikada partiler ve hareketler farklı tercihler yapabilirler, yanlış kararlar alabilirler. Bu diğer partilerin ve iktidarın zorbalık ve hukuksuzluk yapması için bir gerekçe olamaz. HDP, AKP’yle ittifak yapmak zorunda değildir. AKP, 2015’te iktidarda çoğunluğu kaybetti. Demokratik kurallar içinde kalıp farklı koalisyon yöntemlerini deneyebilirdi. Ayrıca olmadı mı, hükümetten çekilebilirdi. AKP’nin iktidarda kalması ilahi bir emir değildi.
2015 seçimlerinin nasıl bir ortamda, katliamlar eşliğinde yapıldığı biliniyor. Onu da geçelim, sonraki seçimlerde AKP MHP’yle ittifak yapmak zorunda değildi. Eğer günümüze kadar bu karanlık ittifak sürdürülüyor ve devletin olanaklarının önemli bir kısmı MHP’ye peşkeş çekiliyorsa bu HDP veya başka bir partiyle açıklanamaz. Sorumluluğu HDP’ye yıkanlar şimdiki durumu nasıl açıklayacaklar? MHP’yle aynılaşmış AKP’de hala koltuk ve ihale peşinde koşanlar bu durumdan rahatsızlar mı? Öyle bir belirti görülmüyor. MHP ile ortaklığı ve faşist sistemin kurumlaşmasını destekliyorlar ve durumlarından memnunlar.
Galip Ensarioğlu, Şeyh Sait’le ilgili birkaç cümle kurdu diye İP’den kovuldu. Bu yüzden o da istifa ettiğini açıkladı. Bahçeli ne yaptı? ‘’Hınıslı Sait zamanın terörist başıdır, haindir vb.’’ diyerek kin ve nefret kustu. AKP koltuklarında oturan ve kendilerine Kürt diyen zatlar buna ne tepki gösterdi? Hiç. Ayrıca Bahçeli ve Erdoğan arasında ne fark kalmış, onu da politikayı bukalemun gibi her renge girmeye indirgeyen bu hainlere sormak gerekir. Bahçeli kara, Erdoğan ise yeşil faşizmi temsil ediyor ve Kürt soykırımını tamamlamakta ve demokrasiyi ortadan kaldırmakta ortaklaşıyorlar. Erdoğan ve Bahçeli’nin bilinmez ve anlaşılmaz özellikleri kalmış mı? Deşifre olmamış ve bilinmeyen bir yanları yok.
AKP ve MHP ittifakı karanlık bir ittifaktır. CHP ve diğer partiler Mayıs’taki seçimlerde kamuoyu önünde aylarca tartıştılar. Anlaştıkları politikalarını ve programlarını kamuoyuyla paylaştılar. Koalisyonlar ve ortaklıklar gizli kapaklı yapılmaz. Demokratik yol ve yöntemlerle halkla paylaşılarak yapılır. Ancak AKP ve MHP’nin arasındaki görüşmeler gizlidir. Ortada herhangi bir koalisyon veya ittifak protokolü yoktur.
AKP ve MHP’nin ortaklıklarının Kürt halkını soykırımdan geçirmek, öncülerini ve örgütlü yapılarını ortadan kaldırmak için yapıldığını biliyoruz. Bu açık. Ama devletin olanaklarının ne kadarı MHP’ye peşkeş çekilmiş, bunun dışında neler konuşulmuş, bunlar bilinmiyor. AKP, Fetullah Gülen ittifakının sonuçları görüldü. O da birbirlerine girdikleri zaman ortaya döküldü. Öncesi bilinmiyordu ve kamuoyuna açık değildi. MHP’ninki, daha karanlık ve tehlikelidir. Çünkü MHP, Türk Kontrgerillasının kirli işlerini yapan sivil, sokaktaki koludur. Bahçeli neyine güvenerek bütün partileri, Kürtleri, muhalif güçleri, emek hareketlerini tehdit edip hakaretler savuruyor!
Türkiye demokrasi güçlerinin bu karanlık oyunları ve ittifakları halka anlatma ve deşifre etme gibi önemli görevleri var.