Ankara'da tercih yapıldı

Kobanî Kumpas Davası karar duruşması

Kobanî Kumpas Davası karar duruşması

  • İktidarın talimat ve kurgusu doğrultusunda gizli tanıklar, zorlama yorumlar, olmayan suçlarla oluşturulan; Anayasa ve kanunların, yargılama esas ve usullerinin rafa kaldırıldığı Kobanî Kumpas Davası'nda karar verildi.
  • Normalleşme ve yumuşamadan bahsedenler için bir milat nitelliği taşıyan; önümüzdeki dönemin gidişatını belirleyecek; tam karanlığa sürüklenme ile demokrasinin önünün açılmasının başlangıcı arasında tercih yapıldı.
  • Özel mahkeme, siyasetçilerin ve avukatların olmadığı salona kararını okudu. Siyasetçilerin büyük çoğunluğuna onlarca yıl hapis cezaları verildi. DEM Parti, "Cezalar bizleri yıldıramaz. Kumpaslarınızı çökerteceğiz, bizler kazanacağız" dedi.

HDP'yi kapatma davasına dayanak oluşturmak ve legal Kürt siyasetini tasfiye etmek için kurgulanan Kobanî Kumpas Davası'nda beklenen karar verildi.

DAİŞ’in Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014'te gelişen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eşbaşkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçi hakkında açılan davanın karar duruşması, dün görüldü. Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evraklar okundu. Tutsak siyasetçiler Alp Altınörs ve İsmail Şengül duruşmaya katıldı. Ali Ürküt, Günay Kubilay, Nazmi Gür, Bülent Parmaksız, Sebahat Tuncel, Zeynep Karaman, Zeynep Ölbeci, Aynur Aşan, Ayşe Yağcı, Ayla Akat Ata, Dilek Yağlı, Pervin Oduncu, Meryem Adıbelli, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş duruşmaya katılmadı. 

Esasa dair savunma

Avukat Sevda Çelik Özbingöl, esasa dair savunma yaptı. Özbingöl, şunları söyledi: "Mahkemeniz Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar ve hüküm aşamasına yargılama görüntüsü altında çok özel bir çabayla getirildi. Yargılamanın en başından beri ceza yargılaması ilke ve mevzuatını yok sayan, savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı, silahların eşitliği, ve çelişmeli yargılanma ilkeleri de dahil olmak tüm ceza yargılaması ilkeleri açıkça ihlal edildi. Tüm itirazlarımız, taleplerimiz ve izahatlarımız rddedildi. Duruşma periyotları ve celse süreleri, savunmalara dahi süre sınırlaması getirerek yargılamanın en başından itibaren adil yargılanma hakkını ağır şekilde ihlal ettiniz. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma hakkı dahil tüm yasal öncelik ve kurallar açıkça ihlal edildi. 

Ankara merkezli organizasyon

Sadece dosyamız yargılamasıyla görevlendirilmiş ve hazırlık aşaması da Ankara merkezli bir organizasyon eliyle oluşturulan mahkeme, kamu düzenine dair tüm yetki ve görev kuralları yok sayılarak özel yetkili bir görevlendirme ile donatıldı. Yargı, siyasi bir amaca hizmet etmeye, seri hukuksuz ve kanunsuzluklara zorlandı.

Yargılama ilke ve esasları yerle bir edilip yeni bir usul yasası ihdas edildi. Savunmalar bitmeden müşteki ve tanık beyanları alındı. Suç bağlantısı olan yargıçların da içerisinde olduğu heyetçe kabul edilen iddianameye ve işlemlere karşı yapılan itirazlar da reddedildi.

Devletin tüm kurumları

Devletin tüm dava ehliyeti bulunan kurumları, dosyamıza müdahil kurum olarak dahil edildi. Kolluk birimlerinin amiri konumundaki İçişleri Bakanlığı da dosyanın müşteki müdahil kurumları arasında yerini aldı. Gizli tanıklarla bir sonuca ulaşılmaya çalışılarak, tutukluluk devamlarına dayanak yapıldı. Mahkemece gizli bir şekilde ifadeleri alınmakla hükme asas deliller oluşturulmaya çalışıldı. 

Kanunsuz utanç dosyası

Anayasa’nın 19. Maddesi'nde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, ancak yine Anayasa kapsamında (madde 13 ve madde 19) kısıtlanabilir. Bu temelde AİHM 20 Kasım 2018 ve 22 Aralık 2020 tarihli Büyük Daire, Demirtaş ve Yüksekdağ kararları dahi mahkemenizce dikkate alınmadı ve 8 yıla yaklaşan tutuklulukla kumpas davası olan bu dava, tarihte kanunun yok sayıldığı bir utanç dosyası olarak yerini alacaktır.  

Siyasi bir karar

Yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlıkları yok sayılmış ve müvekkillerin yürüttükleri hem siyasi hem de yasama faaliyetleri suç olarak tarif edilmiştir. Dosya içerisinde unutulan kumpas belgelerinde hukukun araçsallaştırılarak, hakikatin nasıl tersyüz edilerek, bir siyasi sürece ve siyasi zümreye hizmete zorlandığının kanıtları ile bir yargılama yapıldığına inanmamız bekleniyor. Siyasetçilerin seçim meydanlarında kurdukları sözlerden hiç bahsetmiyorum bile. Karar elbetteki siyasi bir karar olacak ve bu kararla rant devşirmeye çalışan bir güruhun varlığını da elbette ki bilmekteyiz."

Tahliye talebi

Avukat Faik Özgür Erol ise eksik evrakların incelenmesi için bugün esasa dair karar verilmemesini ve müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, tahliye talebine dair kararın, hükümle birlikte verileceğini kaydetti.

5 temel husus

Tutsak siyasetçi Alp Altınörs de şunları söyledi: "Türkiye siyasetinin köşe taşları bugün bu davada çıkacak kararla belirlenecek. Bizler DAİŞ’in soykırım yapamamış olmasının bedelini ödüyoruz. Bugün bir hüküm açıklanacak. Bizler medya gücü altında peşinen suçlu ilan edildiğimiz ve yalnızlaştırıldığımız zorlu bir kumpas sürecini yaşadık. Bir tweet bizim dört yılımızı hapsolarak geçirmemize neden oldu. Bu tweet soykırıma karşı atılmış bir tweetti. Karar açıklanırken akılda kalması için 5 temel hususu dile getirmek istiyorum; 

* Bu bir tweet davasıdır. Atfedilen yeganen fiil, DAİŞ’e karşı çağrı yapmaktır. Bir tweetten müebbet hapis çıkarmaya çalışan kumpas davasıdır.  

* Suçlanan tweetin hiçbir suç unsuru içermediğine dair iki ayrı AİHM kararı vardır; Demirtaş kararı ve Figen Yüksekdağ kararı.

* Her birimizin bu dosyada sanık olma sebebi; HDP MYK Üyesi olmak MYK adına açıklama yayınlamak gibi yasal ve siyasi faaliyetlerimizdir. Bu HDP’nin ve faaliyetlerinin suç gösterildiği bir kumpas davasıdır.

* Sokağa çağrı yapmak demokratik bir haktır. 

* Dava HDP kapatma davasının alt yapısını hazırlamak için bir yargı tacizidir ve bunun böyle olduğu AİHM tarafından tescil edilmiştir. 

Yazıldı, kesemezsiniz

Söz, söylenmiştir. Tarihin önündedir. Sözümüzden, çağrımızdan dönmeyiz. Kalemle yazılanı, baltayla kesemezsiniz. Halkların dayanışmasını yargılayamazsınız. Milyonların yazdığı bir tarihi mahkeme salonlarında yalancı tanıklar ve kumpas davalarla tersine çeviremezsiniz. Bizim çağrımız sivildir ve soykırımı önlemek amaçlıdır. Size düşen bu davayı düşürmenizdir. Ortada suç yoktur."

Mahkeme ceza yağdırdı

Diğer savunmalardan sonra duruşmaya 14.30’a kadar ara verildi. Aradan sonra Mahkeme heyetinin salonda yerini almasıyla duruşmanın ikinci yarısı başladı. Mahkeme başkanı 130 sayfalık karar olduğunu, ancak bunun özetini okuyacağını belirtti. Karar okunmaya başlanınca avukatlar sloganlar atarak, alkışlarla protesto ederek salonu terk etti. Mahkeme başkan, kararı okudu. Buna göre;

Ahmet Türk'e "Örgüt üyeliğinden" 10 yıl hapis cezası verildi. Ali Ürküt'e 13 yıl 4 ay hapis verilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi. Alp Altınörs'e 18 yıl hapis cezası verildi, takdiri indirimi yapılmadı, tutukluluk halinin devamına karar verildi. "Suç işlemeye tahrik" iddiasıyla 4 yıl 6 ay hapis cezası daha eklendi. Ayla Akat Ata'ya artırım ve indirimle birlikte 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Tutukluluk halinin göz önünde bulundurulmasıyla tahliyesine karar verildi. Aynur Aşan'a 9 yıl ceza ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Aysel Tuğluk'un beraatine karar verildi. Ayşe Yağcı'ya 9 yıl ceza ve tahliyesine karar verildi. Dilek Yağlı'ya 16 yıl hapis cezası verildi. Bülent Parmaksız'a 16 yıl ceza, indirim yapılmadı, 4 yıl 6 ay eklendi, tutukluluk halinin devamına karar verildi. Emine Ayna'ya 10 yıl hapis cezası verildi. Beyza Üstün'e beraat verildi. Figen Yüksekdağ hakkında toplamda 30 yıl 3 ay hapis cezası ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Gülfer Akkaya'nın beraatine, Gülser Yıldırım'ın beraatine karar verildi. Gültan Kışanak'a 12 yıl hapis ve tahliyesine karar verildi. Günay Kubilay'a 20 yıl 6 ay hapis cezasıyla birlikte tutukluluk halinin devamına karar verildi. İsmail Şengül'e 20 yıl 6 ay hapis, tutukluluk halinin devamına karar verildi. Meryem Adıbelli'ye 9 yıl hapis cezasıyla birlikte tahliyesine karar verildi. Mesut Bağcık'a 9 yıl hapis cezası. Nazmi Gür'e 22 yıl 6 ay hapis cezası  ve tutukluk halinin devamına karar verildi. Nezir Çakan'a 9 yıl hapis cezası verildi. Pervin Oduncu'ya 22 yıl 6 ay hapis cezası ve tutukluluk halini devamına karar verildi. Sebahat Tuncel'in 12 yıl hapis ve tahliyesine karar verildi. Selahattin Demirtaş'a toplamda 26 yıl ceza ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme başkanı, 5 dakika ara verdi.

Karar sonrası ilk açıklama

DEM Parti Genel Merkezi, kararın açıklanmasıyla birlikte yaptığı ilk açıklamada, "Kobanî Kumpas Davası'nda rehin tutulan arkadaşlarımıza verilen cezalar bizleri yıldıramaz. Demokratik siyasete darbe vuranlar şunu bilsin ki; kumpaslarınızı çökerteceğiz, bizler kazanacağız, halklar kazanacak" dedi. ANKARA

 

* * *

DEM Parti, karar öncesi uyardı

Kobanî Kumpas Davası öncesi konuşan DEM Parti Eşbaşkanları, "31 Mart’tan ders alınıp alınmadığını hep birlikte göreceğiz. Bu dava Türkiye için bir yol ayrımıdır” dedi. 

 DEM Parti Eşbaşkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları'nın katılımıyla duruşmanın görüldüğü Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), SYKP, ESP, SODAP, Devrimci Parti, SODAP, EHP, TÖP, EMEP, CHP, Sol Parti, Devrimci İşçi Partisi, Barış Anneleri, KESK, İHD, SMF, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu, Halkevleri, ÇHD, ÖHD, TÖP, Kaldıraç gibi çok sayıda sivil toplum ve siyasi partiden temsilciler katıldı. Ayrıca çok sayıda baro başkanı da hazır bulundu.

Milat olacaktır

DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, “Bu bir hukuk davası değildir. Gizli tanıklarla, zorlama yorumlarla hazırlanan, siyasi erkin yönlendirdiği, karar verdiği bir kumpas davasıdır. Normalleşme ve yumuşamadan bahsedenler için bir milat olacaktır. Gerçekten 31 Mart’tan bir ders alınıp alınmadığını hep birlikte göreceğiz. Bu siyasi kumpas davasında verilecek kararın, aslında önümüzdeki dönem Türkiye’nin hangi hatta/yolda gideceğinin göstergesi olacağına hep birlikte şahitlik edeceğiz" dedi.

Eşbaşkan Hatimoğulları ise davanın, Saray eliyle yazılmış bir senaryo olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Demokrasiyi yerin 7 kat derinliklerine gömmemek, Türkiye tarihinde hatadan dönmek için hala bir fırsat var. Bugün burada açıklanacak olan karar; ya Türkiye’yi tam bir karanlığa, İstiklal Mahkemeleri ortamına geri çekecek ya da demokrasinin önünün açılması için bir başlangıç olacak. Bu dava, bir yol ayrımıdır. Muradımız ve ümidimiz; hukukun işlemesidir."

 

* * *

Yüzlerine okunamadı

Kararı açıklandığı oturumda, sanık sandalyeleri bomboş bırakıldı. SEGBİS ekranlarında da hiçbir siyasetçi durmadı. Mahkeme, boş sanık sandalyelerine kararı okudu. Demirtaş, 25 Aralık'taki savunmasında, "Biliyoruz ki siz kararınızı çoktan vermişsiniz, ferman yazılmış, ancak kararınızın bizim ve halkımızın nazarında hiçbir hükmü yoktur. Bize baş eğdiremediniz. Kararı yüzüme okumanıza müsaade etmeyeceğim. Karar açıklandığı zaman eşime, kızlarıma vasiyetimdir. Karar açıklandığı zaman davul ve zurnalarla karşılayın" demişti.

 

* * *

Yargılanan isimler

Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Selahattin Demirtaş, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder, Gülfer Akkaya, Gülser Yıldırım, Gültan Kışanak, Ahmet Türk, Ali Ürküt, Alp Altınörs, Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Aysel Tuğluk, İbrahim Binici, Ayşe Yağcı, Nezir Çakan, Pervin Oduncu, Meryem Adıbelli, Mesut Bağcık, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Cihan Erdal, Berfin Özgü Köse, Günay Kubilay, Dilek Yağlı, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Mehmet Hatip Dicle, Ertuğrul Kürkçü, Yurdusev Özsökmenler, Arife Köse, Ayfer Kordu, Aynur Aşan, Ayşe Tonğuç, Azime Yılmaz, Bayram Yılmaz, Bergüzar Dumlu, Cemil Bayık, Ceylan Bağrıyanık, Cihan Ekin, Demir Çelik, Duran Kalkan, Elif Yıldırım, Emine Tekas, Emine Temel, Emrullah Cin, Engin Karaaslan, Enver Güngör, Ercan Arslan, Fatma Şenpınar, Fehman Hüseyin, Ferhat Aksu, Filis Arslan, Filiz Duman, Gönül Tepe, Gülseren Törün, Gülten Alataş, Gülüşan Eksen, Gülüzar Tural, Güzel İmecik, Hacire Ateş, Hatice Altınışık, Hülya Oran, İsmail Özden, İsmail Şengül, Kamuran Yüksek, Layika Gültekin, Leyla Söğüt Aydeniz, Mahmut Dora, Mazhar Öztürk, Mazlum Tekdağ, Abdulselam Demirkıran, Mehmet Taş, Mehmet Tören, Menafi Bayazit, Mızgın Arı, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Muzaffer Ayata, Nazlı Taşpınar, Neşe Baltaş, Nihal Ay, Nuriye Kesbir, Remzi Kartal, Rıza Altun, Ruken Karagöz, Sabiha Onar, Sabri Ok, Salih Akdoğan, Salih Müslüm Muhammed, Salman Kurtulan, Sara Aktaş, Sibel Akdeniz, Şenay Oruç, Ünal Ahmet Çelen, Yahya Figan, Yasemin Becerekli, Yusuf Koyuncu, Yüksel Baran, Zeki Çelik, Zeynep Karaman, Zeynep Ölbeci ve Zübeyir Aydar.

Türkiye’de politikacı olmak!

Sırrı Süreyya Önder, Meclis Genel Kurulu’nu yönettiği saatlerde, 38 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığı Kobanî davasının Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşmasında yüzlerce yıl hapis talebine dair hüküm açıklanıyordu. Foto: Hayri DEMİR

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.