Barajı savunmak görevimizdir

Tişrîn Barajı saldırılar
- Dêrazor, Tebqa ve Reqa halkının devraldığı Tişrîn Barajı'ndaki direniş, Türk devletinin saldırılarına rağmen 17. gününde.
- Şêx Elî El Hesen: Erdoğan her açıdan suçludur. Günahsız, silahsız sivilleri bombalıyor. Bu suçlarının hesabı sorulmalıdır.
- Fehîme Hemû: Bu direniş, barajı sonuna kadar savunacak; Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî’nin kurtuluşuna kadar sürecek.
- Dîb Xelîf Dawûd: Türk devletinin savunma güçlerimize ve hayati tesislerimize saldırmasını kabullenemeyiz.
- Xalid El Wadî: Türkiye, işgalci bir sömürgecidir. Tişrîn Barajı’nı korumak bizim hakkımız ve görevimizdir.
Türk ordusu ve bünyesindeki çeteler toplamı SMO’nun, 8 Aralık’tan bu yana Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılarında gazeteci, sanatçı ve siyasetçilerin de aralarında olduğu 26 yurttaş yaşamını yitirdi, en az 206 kişi yaralandı. Buna rağmen halkın direnişi devam ediyor.
Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü’ne dönük saldırılar, 48. gününe girdi. Saldırılara karşı Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi'nde aşayan Kürt, Arap, Ermeni, Süryani halkların direnişi de sürüyor. Halkın saldırıların durdurulması talebiyle başlattığı eyleme yönelik saldırılarda gazeteci, sanatçı ve siyasetçilerin de aralarında olduğu 26 kişi katledildi, 206’dan fazla kişi de yaralandı.
Siviller 11 kez bombalandı
Saldırılara karşı Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nin çağrısıyla yurttaşlar Tişrîn Barajı’nda 8 Ocak’ta nöbet eylemi başlattı. Eylemin başladığı günden 22 Ocak'a kadar Türk ordusu ve SMO, nöbet tutan yurttaşları tam 11 kez bombaladı. Devam eden saldırıların bilançosu şöyle:
* Türk ordusu ve SMO'nun 10 Aralık 2024’te Tişrîn Barajı’na dönük saldırıları sonrasında şiddetli çatışmalara yaşandı. Saldırı püskürtüldü. Saldırılar sonucunda Sirîn, Kobanê, Eyn Îsa, Qinê, Çelebiyê ve Firat Kantonu çevresindeki köylerin elektrikleri kesildi. Devam eden saldırılar nedeniyle baraj tamamen devre dışı kaldı.
* 11 Aralık 2024’te Türkiye’nin Sirîn-Tişrîn Barajı yolunda yaralıları taşıyan ambulansa düzenlediği saldırıda iki kişi katledildi, iki kişi de yaralandı.
* 10-13 Aralık tarihleri arasında Tişrîn Barajı ve çevresine SİHA’lar tarafından 160’tan fazla saldırı düzenlendi. Bu saldırılarda baraj ve sivil yerleşim yerleri de hedef alındı.
* 14 Aralık 2024’te, Türkiye ve SMO’nun Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü'ne yönelik saldırıları nedeniyle Fırat ve Minbic kantonlarına elektrik ve su verilemiyor.
* 15 Aralık 2024’te Fırat Kantonu’nun çevresi ve Tişrîn Barajı’na yönelik bombardımanı sonucu yurttaşlara ait evler büyük hasar aldı.
* 19 Aralık 2024’te gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın bulunduğu araç, Türk SİHA'sı tarafından Tişrîn Barajı ve Sirîn beldesi arasındaki yolda hedef alındı. İki gazeteci katledildi, araç şoförü Ezîz Hec Bozan ise yaralandı.
* 26 Aralık 2024’te Minbic Askeri Meclisi, Türk Savunma Bakanlığının, “barajın kontrolü tamamen SMO’nun elinde” iddialarını, "Şu anda Tişrin Barajı'ndayız ve Minbic'e doğru yola çıkacağız" sözleriyle baraj üstünden cevap verdi. Aynı gün QSD Basın Sözcüsü Ferhat Şamî, baraj üstünde yaptığı konuşmada ‘Biz buradayız, burada olacağız' diye seslendi.
* 27 Aralık 2024’te Tişrîn Belediyesi binasına dönük saldırıda belediyenin güvenlik görevlisi Mehmûd Mudir Muslim (50) katledildi. Çok sayıda araç ve ev hasar gördü.
* 2 Ocak’ta Türkiye’ye ait SİHA Tişrîn Barajı güneyindeki Ciriniyê beldesindeki bir ekmek fırınını bombaladı, fırında maddi hasar oluştu.
* 8 Ocak’ta baraja giden sivillere dönük SİHA saldırısında üç sivil katledildi, 15 sivil de yaralandı.
* 9 Ocak’ta Kobanê’nin Girkê köyünden baraj nöbetine doğru giderken araçları bombalanan Mistefa Ebdî ve Elî Şaşo katledildi.
* 15 Ocak'ta Fırat Kantonu’ndan Tişrîn Barajı’na doğru yola çıkan sivil kitleye bir kez daha saldırıldı; 1 yurttaş katledildi, 4’ü de yaralandı. Aynı gün yapılan başka bir saldırıda üç yurttaş daha katledildi, 19 yurttaş da yaralandı.
* 16 Ocak’ta Tişrîn Barajı’nda nöbet tutan halka saldırı gerçekleştirildi; bir yurttaş katledildi, 17'si de yaralandı. Aynı gün gerçekleştirilen ikinci bir saldırıda İç Güvenlik Güçleri üyesi Mihemed Hiso şehit düştü.
* 18 Ocak’ta nöbet tutan sivillere dönük gerçekleştirilen saldırıda Bavê Teyar ve Kêfo Osman'ın aralarında. bulunduğu 6 yurttaş katledildi, 19 yurttaş da yaralandı.
* 18 Ocak’ta yaşanan katliam sonrası yaralılara hastaneye götüren ambulansa dönük gerçekleştirilen saldırıda sürücü ve hemşire yaralandı.
* 21 Ocak’ta Tişrîn Barajı’na yönelik gerçekleştirilen saldırıda iki kişi katledildi, 20 kişi de yaralandı.
* 22 Ocak’ta, 15 Ocak’taki saldırıda yaralanan Roniza Mihemed Elî tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
* 22 Ocak’ta yapılan farklı bir saldırıda ise Tebqa Kantonu Demokratik İslam Kongresi Al El Beyt Birliği Başkanı Ednan Ilêwî’nin de aralarında bulunduğu 22 yurttaş yaralandı. 65 yaşındaki Mihemed Şefîq Îsmaîl ise tüm müdahalelere hayatını kaybetti.
Öte yandan 8 Aralık-15 Ocak tarihleri arasında Dêrik, Eyn Îsa, Minbic ve Kobanê’ye gerçekleştirilen saldırılarda 25’ten fazla sivil katledildi. Sadece Eyn Îsa’nın batısındaki Misterîha ve Sufiyan köylerine yönelik gerçekleştirilen iki ayrı SİHA saldırısında 20 sivil katledildi.
Türk devleti için yeni değil
Türk devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye’deki halk eylemlerine dönük katliamları yeni bir durum değil. 2019’da Serêkaniyê’deki Onur Direnişi, 2018’de de Efrîn’deki Çağın Direnişi’ne destek için Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinden yola çıkan konvoylar saldırıya uğramış, çok sayıda yurttaş şehit olmuş ve yaralanmıştı. Efrîn’deki Çağın Direnişi’ne destek için yola çıkan konvoya yapılan saldırıdaki katliamın şahitleri, ANHA'ya konuştu.
Tişrîn Barajı ve Qereqozax’ta aynı katliamların sürdüğünü söyleyen Halep Diyanet Kurumu yöneticilerinden Şêx Elî El Hesen, şöyle konuştu: “Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Tişrîn Barajı’nı korumak için giderken Türk işgalciliği halkı vahşi bir şekilde bombaladı. Halkın şehitleri ve yaralıları oldu. İşgalcilerin bu suçları yeni bir şey değil. 2018’de Efrîn’e yapılan işgal saldırılarına karşı destek için yola çıkan konvoyu Türk savaş uçakları bombalamıştı. Bugün yaptığı katliamın aynısını yapmıştı. Erdoğan her açıdan suçludur. Günahsız, silahsız sivilleri bombalıyor. Bu suçlarının hesabı sorulmalıdır.”
Tarihi bir duruş sergilendi
Efrîn’deki direnişe destek için Halep’ten yola çıkanlar arasında yer alan Kongra Star Koordinasyonu'ndan Fehîme Hemû de işgalcilerin saldırılarıyla halk iradesini kırma gayesinde olduğunu ama bu halkın direnişi seçtiğini vurgulayarak, “Tişrîn Barajı’na giden konvoydaki halk, bombardımanlara rağmen ilerledi, güçlü bir irade, tarihi bir duruş gösterdi. Bu halk ölümden büyüktür, kimse bu halkın yılmaz iradesini kıramaz” dedi.
Korkmadık, devam ettik
Tişrîn Barajı’ndaki direnişin de Efrîn’deki Çağın Direnişi gibi bir insanlık direnişi olduğunun altını çizen TEV-DEM Halep Eşbaşkanı Nehla Mistefa da şunları dile getirdi: “2018’de Halep’ten kalkan konvoya katılıp Efrîn’deki direnişe destek için yola çıktık. Toprağımızı, kimliğimizi işgalci Türk devleti ve çetelerinin saldırılarından korumak için çıktığımız yolda, işgalciler bizi korkutmak için saldırmıştı ama korkmadık. Direnişe giden yolumuza devam ettik. Halkın iradesi kırılmayacak. Bu direniş, işgal altındaki Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî’nin kurtuluşuna kadar sürecek. Bu direniş Tişrîn Barajı’nı sonuna kadar savunacak. İşgalci Türk devleti ne kadar saldırırsa saldırsın direnmeye devam edeceğiz. Bu topraklar geleceğimiz, yaşamımızdır. Kazanımlarımızı da toprağımızı da bırakmayacağız.”
Hakkımız ve görevimizdir
Türk devletinin Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılarına ve sivilleri hedef almasına tepki gösteren Dêrazorlu aşiretlerin kanaat önderleri, ANHA'ya konuştu. Suriye topraklarının tüm Suriyelilere ait olduğunu vurgulayan kanaat önderleri “Barajı korumak bizim hakkımız ve görevimizdir” dedi.
Dêrazor Kantonu'nun doğu kırsalında bulunan Baxoz beldesindeki El Mutelwîn aşiretinin kanaat önderi Dîb Xelîf Dawûd, “İşgalci Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye halklarına, Tişrîn Barajı direnişçilerine yönelik eylemleri savaş suçları kapsamındadır. Bu suçlara karşı sessiz kalmamalı ve izin vermemeliyiz” dedi. Türk devletinin kendilerini ‘terörist’ olarak nitelendirdiğini, ancak asıl terörün silahsız sivillere saldıran, kurumları yıkan ve barajları bombalayan Türk devleti olduğunu vurgulayan Dawûd, “Neden uluslararası toplum sessiz? Türk devletinin topraklarımıza ve halkımıza yönelik saldırılarını durdurmak için neden müdahale edilmiyor? DAİŞ çetelerinden bizleri kurtaran güçlerimiz mi terörist?” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.
Dîb Xelîf Dawûd, QSD tarafından özgürleştirilen bu toprakların, Türkiye’nin ya da başka bir tarafın değil, Suriye’deki tüm halkların ortak malı olduğunu vurgulayarak, "Türk işgalinin güçlerimizi, çocuklarımızı yok etmesine veya hayati merkezlere saldırmasına asla izin verilemez. QSD, sadece bir Kürt gücü değil, aynı zamanda Arapları, Ermenileri, Süryanileri ve Suriye’nin tüm mezheplerini bünyesinde barındıran bir güçtür. Biz halklar olarak barış içinde ortak yaşama inanıyoruz ve haklarımıza yönelik bu saldırıları asla kabul etmiyoruz” dedi.
Sömürgeci bir devlettir
El Wadî aşiretinin kanaat önderlerinden Xalid El Wadî ise şunları söyledi: “Türkiye, Suriye topraklarını işgal etmeye ve bölgeye müdahale etmeye çalışan sömürgeci bir devlettir. Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılar insanlık suçudur. Bu suçları engellemek ve barajı korumak bizim hakkımız ve görevimizdir. Suriye topraklarının işgal edilmesini kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Suriye'nin onurlu tüm halkları ile işgale karşı birlikte mücadele edeceğiz." KOBANÊ
* * *
QSD'den aralıksız operasyonlar
QSD savaşçılarının düzenlediği operasyonlarda 9 Türk savaş elemanı öldürüldü, 11'i de yaralandı.
QSD Medya Merkezi, işgalci Türk ordusu ve çetelerine yönelik 23 Ocak'ta yapılan operasyonlara ilişkin bilgi verdi:
* Savaşçılarımız meşru savunma kapsamında Minbic’e bağlı Hoşeriyê köyü ile Dêr Hafir kırsal kesimlerinde çetelerin üslerine yönelik operasyonlar düzenledi; 9 Türk savaş elemanı öldürüldü, 11'i de yaralandı.
* Minbic’in güneyindeki Etşana köyünde de çetelerin toplanma alanları ve araçlarına yönelik operasyonlar yapıldı; ölen ve yaralı Türk savaş elemanı sayısı netleştirilemedi.
* * *
Minbic merkezinde patlama
İşgal altındaki Minbic’de şiddetli bir patlama meydana geldi. Patlamanın, Zêdan Hinêzil Okulu civarında bir araçta gerçekleştiği öğrenildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından yapılan açıklamaya göre; üç kişi öldü, 5 kişi ise yaralandı.