Beş hayat, beş çocuk evliliği

Kadın Haberleri —

Nazlı Bektaş

Nazlı Bektaş

  • Nazlı Doğan, 14 yaşında evlendirilerek Almanya’ya getirildi, 15 yaşında anne oldu. Yaşadıklarını günlüğüne yazdı ve 2020 yılında ‘Gelincik’ adlı kitapta yayımladı. Sesini kız çocuklarına duyurmayı ve onlara örnek olmayı istedi. 
  • Hikâyesi kendisiyle benzer kadınlara da ulaşan Doğan, 2022 yılında ise çocuk yaşta evlendirilen kadınları dinledi, yaşadıklarını kaleme aldı. ‘Beştaş’ adını verdiği kitabında ‘beş hayat, beş çocuk, beş çocuk evliliğini’ anlattı. 

NİHAL DOĞAN/FRANKFURT

Ankara’nın Çinçin Bağları Mahallesi’nde hayata gözlerini açan Nazlı Doğan, çocuk yaştayken zorla evlendirilir. Bir hafta içinde evlenmesine karar verilir ve ailesine başlık parası olarak 1.500 Alman Markı ödenir. ‘Bakıcı’ statüsüyle Almanya getirilen Nazlı 15’inde anne olur. İki çocuğu olan Nazlı yaşadıklarını, hayat hikâyesini kitaplaştırdı. Küçük yaşlardan itibaren günlük tutan Nazlı, yazmanın kendisine çok iyi geldiğini belirterek, “Özellikle evlendirildikten sonra etrafımda konuşabileceğim kimse olmadığından yazma ihtiyacım da arttı. Daha sonra ise yazmak benim için bir terapi haline geldi. Bugüne kadar 15 günlük tuttum ama şu an elimde 12 tane var. Diğer üçü eşim ve ailesi tarafından yırtılıp atıldı” diyor.

Işık olmak istemez misin?

Nazlı Doğan ilk kitabı “Gelincik”i 2020 yılında yayımlar. Ardından onu, 2022 yılında çıkardığı “Beştaş” takip eder. Kendi hayat hikâyesini anlattığı Gelincik, 14 yaşından bu yana tuttuğu günlüklerden derlenmiş. Nazlı, kitabın yayımlanma sürecini şöyle anlatıyor: “Aslında kitap yazmak benim için planlanmış bir şey değildi. Sadece iyileşmek ve yalnızlığımı gidermek için yazıyordum. O dönemlerde psikolojik destek alıyordum. Doktorumun tavsiyesi, önderliğiyle başladı bu süreç. Doktorum bir gün ‘Nazlı, neden bu günlükleri kitap haline getirmiyorsun? Senin durumunda olan çok kadın ve çocuk var. Sesini onlara da duyurmak, kız çocuklarına örnek ve ışık olmak istemez misin?’ dedi. Olur mu, olmaz mı derken yayınevleriyle görüştük. Olumlu dönüşler alınca yazdıklarım okurlarla buluştu.”

Bu bir sistem sorunu

Kitap yayımlandıktan sonra çok fazla olumlu yorum aldığını anlatan Nazlı, “Programlara çıktım, röportajlar verdim, etkinliklere katıldım. Kadınlarla ilgili çalışmalarda yer aldım. Hala Göçmen Kadınlar Birliği’nde örgütlü olarak çalışıyorum. Tabii iyi yorumlar kadar kötü yorumlar da aldım. Tehdit edildim, hakarete uğradım. Kötü olan yorumları da dinledim, okudum ama onlar beni engelleyemedi. Ancak eşim ya da ailesinden tepki almadım. Çünkü yazdıklarımda yalan yoktu; sadece yaşadıklarımı anlattım. Kimseyi suçlamadım, sistemi suçladım. Çocuk yaşta evliliği sistemleştiren insanlardan şikâyetçi oldum” diyor.

Sistemden neyi kastettiğini sorduğumuzda ise şöyle yanıtlıyor: “Çocuk yaşta evlilik, gelenek, görenek, kültür, inanış gibi değerlerin altında birleştirilen bir sistem haline gelmiş. Normalleştirilmiş, meşrulaştırılmış. Bu sistemi, yaşananları sistemleştiren insanları eleştirdim, onlara konuştum. Çocuk yaşta evlendirilmeyi anlattım. Bu sistemin çocuklar üzerinde yarattığı etkilerden ve travmalardan bahsettim.”

Milyonlarca kız çocuğundan 5’i

İlk kitabının ardından kendi gibi çok fazla hikâyeyle temas etme imkânı yakalayan Nazlı, o kadınlarla buluşmaya ve dayanışmaya başlıyor: “Benzer hayatlar yaşayan kadınlarla görüşmeye başladık. Kurumlarda, kadınların örgütlü oldukları mekânlarda, kadın sığınma evlerinde bir araya geldik. Tabii bu bir danışmanlık değildi yalnızca aynı şeyleri yaşayan kadınlar olarak dayanışıyorduk. Çocuk yaşta evlendirilen kadınlarla röportajlar yaptım. Daha sonra görüştüğüm kadınların hayat hikâyelerini anlatmak istedim. İkinci kitabım Beştaş da böyle doğdu.”

Nazlı’nın “Neden Beştaş ismi?” sorusuna yanıtı şu: “Dünya genelinde her yıl 12 milyon kız çocuğu evlendiriliyor. Fakat bu sayının çok daha yüksek olduğuna inanıyorum. O milyonlarca kızdan sadece 5 tanesini anlattım. Beştaş aynı zamanda bir oyun. Kız çocuklarının, özellikle kırsal kesimlerde –benim çocukluğum da kırsal kesimde geçti– çok sevdikleri bir oyun. Beş hayat, beş çocuk, beş çocuk evliliği. İkinci kitabım beş çocuğun biyografisi. Beştaş’ta çocuk yaşta evlendirilmiş beş kızın hayatı ile oynayan sistemden bahsediyorum.”

Çocuk gelinlikleri masum değil

Çocuk yaşta evlendirilmenin toplumsal bir sorun olduğunun altını çizen Nazlı, masum gibi görülen davranışların vahim sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Düğünlerde kız çocuklarının gelin gibi giydirilmesine karşı çıkan Nazlı, bu davranışın, iyi niyetle yapılsa bile toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirdiğini vurguluyor: “Bu cici süslemeler masum gibi görünüyor ama aslında çocuklara cinsiyetçilik empoze ediyor. Google’da çocuk gelinlikleriyle ilgili yapılan aramaların sayısı korkutucu bir seviyede. Bu tür içerikler sanal ortamdan kaldırılmalı ve insanlar bilinçlendirilmeli.”

Her yıl 3-4 bin kız çocuğu!

Türkiye'de evlendirip Almanya'ya getirilen kız çocuklarıyla ilgili çalışmalar yaptığını anlatan Nazlı, konuya ilişkin istatistikleri de paylaşıyor: “Yapılan araştırmalar, 1985-1995 yılları arasında her izin sürecinde 18 bin ila 20 bin kız çocuğunun Türkiye'den Almanya’ya veya Almanya'dan Türkiye’ye evlilik için götürüldüğünü söylüyor. Günümüzde ise her yıl 3 bin ila 4 bin arası kız çocuğu bu travmayı yaşıyor. Rakamlar sözde azalmış görünüyor. Ancak bunun nedeni; geçmişte küçük yaştaki çocukların arabayla izin alınarak girip çıkabiliyor olması. Hatta çocukları, üvey kızları olarak, koruma vekaleti adı altında ya da hizmetçi diye getiriyorlar. Bugün ise ayrıntılı kontrol, giriş engelleri, vize sorunu nedeniyle bu evliliklerin sayısı azalmış gibi görünüyor. Ancak gerçek rakamların çok daha yüksek olduğunu düşünüyorum.”

Sığınma evleri geri çevirdi

Öte yandan, Almanya’da çocuk yaşta evliliklerin yasak olduğunu, çocuk koruma yasalarının, bu evlilikleri cezai bir suç olarak değerlendirdiğini hatırlatıyor. Ancak buna rağmen kadın sığınma evlerinin yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Nazlı, yaşadığı deneyimleri paylaşıyor: “Birçok kişi dil bilmiyor ve zorlu şartlara rağmen geri çevriliyor. Başvuru yaptığınızda sizden çok sayıda belge, ispat istiyorlar. Kendi başvurularım döneminden de biliyorum polis ve kadın sığınma evlerinde ‘Hoş geldin’ diyen olmadı. Aksine birçoğu beni geri çevirdi.” 

Kitap geliri kız çocuklarının eğitimine

Eğitim hakkının bu sorunu çözmede en etkili yol olduğunu düşünen Nazlı, zorla evlendirilen ve sessiz kalmak zorunda bırakılan kız çocuklarına sesleniyor: “En büyük isteğim kız çocukların eğitim hakkına erişmesi. Bu çürümüşlükten kurtulmanın en önemli yolu eğitim. Her iki kitabımın gelirini kız çocuklarının eğitimine bağışladım. Çünkü kitaplarımı ticari amaçla yazmadım. Ne kadar kız çocuğuna sesimizi duyurup, okutabilirsek onları kurtarabiliriz.”

 

* * *

Her yıl 12 milyon kız çocuğu

Çocuk evlilikleri dünya çapında korkunç rakamlarda. UNICEF’e göre her yıl 12 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor. Çocuk evlilikleri, en çok Sahra Altı Afrika ve Güney Asya'da yaygın. Batı ve Orta Afrika'da genç kadınların yüzde 37'si 18, yüzde 12'si ise 15 yaşından önce evlendirildi. Doğu ve Güney Afrika'da bu oran yüzde 32 iken, Güney Asya'da yüzde 28, Latin Amerika/Karayipler'de yüzde 21, Doğu Avrupa ve Orta Asya'da ise yüzde 10’a ulaştı. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.