Bitkileri damıtarak yaşamlarını örüyorlar
Kadın Haberleri —
- Tunus’un kırsal bölgelerinde yaşayan kadınlar, geçimlerini sağlamak için dağlarda yetişen bitkileri topluyor ve damıtarak esansiyel yağlar elde ediyor.
Tunus’un doğal güzellikleri ve dağlık alanları özellikle bu bölgelerde yaşayan kadınlara ekonomik bağımsızlıklarını elde etmek için bir fırsat tanıyor. Köylerde yaşayan kadınlar geçimlerini dağlardan çeşitli şifalı otlar ve esansiyel bitkiler toplayarak sağlıyor. Uzun süredir bu işi yapan Tunuslu Aisha Akrouti ve Mounia Abidi, kadınları kendi bağımsız ekonomilerini oluşturmaya çağırdı.
Erkek aklı ile kurgulanmış dünyada kadınlar için yaşamın her alanı büyük bir mücadele gerektiriyor. Ekonomik bağımsızlık da mücadele alanlarının başında geliyor. Tunuslu Aisha Akrouti ve Mounia Abidi’nin çalışma yaşamına kendi çabalarıyla dahil oluşunun hikayesi dikkat çekici.
Üç çocuğu olan Aisha Akrouti, çeşitli otları toplayarak, geçimini sağlamaya çalışan kadınlardan biri. Aisha, bu bitkileri kurutarak çeşitli damıtma yöntemleriyle aromatik ve tıbbi yağlar elde ediyor. Aisha Akrouti, "Humeyr Dağı yakınlarında yaşıyorum ve bitki toplamaya gidiyorum. Yağ elde etmek için biberiye, pelin otu ve kekik topluyorum” diyerek şöyle devam etti: “Bu bitkilerin faydaları çok fazla, doğallar ve yağmur suyuyla besleniyorlar. Bu nedenle de aromaları evde yetiştirilenlerden daha güzel."
‘Kadınlar eve hapsolmamalı’
Dağdan otları topladığı otları damıtarak esansiyel bitki yağı elde etmek ettiğini aktaran Akrouti, “Bu iş yorucu. Dağa gidene kadar çok yoruluyorum. Ayrıca bitki köklerini yeşil tutmak için özen göstermem gerekiyor. Kuraklık nedeniyle bitkileri kökleriyle çıkartmak da ayrı zorluyor” dedi. Yağ damıtma üzerine eğitim aldığını dile getiren Aisha Akrouti, “Her bitkinin veya otun özel kullanım alanları ve faydaları var, bu yüzden bu bitkilerden biberiye sabunu, kahve sabunu, gül sabunu ve bazı kozmetik kremler gibi birçok ürün yaptım” şeklinde konuştu.
Bu bitkilerin, kısıtlı iş olanakları karşısında kadınlar için önemli bir geçim kaynağı olduğunu kaydeden Aisha, "Kadınlar eve hapsolmamalı, kendilerini çocuk yetiştirmekle sınırlamamalı, çalışmalı ve toplumdaki varlıklarını kanıtlamak için çaba göstermeli" diye belirtti.
Kendi projesini oluşturdu
Mounia Abidi’nin ise iki çocuğu üniversiteye gidiyor. Mounia Abidi kendisi de dahil ekonomik olarak iş kurmaya koşulları uygun olmayan ve köylerde yaşayan kadınlar için bitki ve tohumları değerlendirmenin önemli olduğuna vurgu yaptı. Mounia Abidi, projesi hakkında şunları belirtti: "Kırmızı Hint incirinden faydalanmak için bir proje fikrim vardı, bu yüzden inciri eziyorum ve onun suyunu çıkartıyorum. Ayrıca bunu herhangi bir kimyasal katkı maddesi içermeyen doğal bir gıda boyası ve kozmetik ürünlerin hazırlanmasında ham madde olarak da kullanıyorum. Sağlık açısından da oldukça faydalı olan bu ürün birçok hastalık için de iyi geliyor. Tansiyon, diyabet ve sindirim sorunlarını tedavi ettiği için birçok faydası var. İncirler ağaçtan toplanıyor, yıkanıyor ve kesiliyor. Daha sonra şekerle ya da şekersiz pişiriliyor. Doğal bir renge ve lezzete sahip oldukları için tatlı yapımında da kullanılıyor.”
Mounia Abidi, bu projenin onun yaşamı için bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “Kişiliğimi ve fikirlerimi değiştirdi, artık geliştirmeyi arzuladığım ve başarıyı hayal ettiğim bir işim var, bağımsız oldum ve kararlarımı kendim almaya başladım” dedi.
Kadınlara çağrı
Aisha Akrouti ve Mounia Abidi, özellikle kırsal alanlarda yaşayan kadınların ataerkil düşünce kalıpları ile rollerinin sadece ev işleri ve çocuk bakımı olmadığını söyleyerek, kadınları kendi bağımsız ekonomilerini oluşturmaya çağırdılar. İHLAS HAMRUNİ - NUJİNHA/TUNUS