Bizim Şaristan...

Kadın Haberleri —

Şaristan Asmîn (Leyla Yıldız)

Şaristan Asmîn (Leyla Yıldız)

  • Sen bizim Leyla, Kürt’ün Leyla’sısın. Zalim ve münkire boyun eğmeyen, özgürlük tutkunu, ömrünü halkının özgür yarınlarına adamış efsanevi kadından aldın adını.Leyla geleneğiyle çoğalan sayısız Leyla ile kesişti yolların. Adlarını sadece kalbimize değil, şanlı ve soylu tarihimize de yazan bir ordu Leyla’ydınız...

ROJBİN EKİN

Kadim bir zamanın adını taşıyorsun. Sana Leyla mı yoksa Şaristan mı demeliyim. Adının gerçek anlamına hiçbir sözlük yer vermemiş bugüne kadar. Kimse yazmamış daha önce seni. Öyle taşmış ve sığamamışsın hiçbir isme ve tanıma. Adının anlamı, kalbinin haritası. Cesaret, doğruluk, güzellik, emek, aşk ve hakikatle çizilen bir harita...

Sen sayıyla ifade edemeyeceğim kadar çok yoldaşın kalbine dokunarak karanlıktan aydınlığa ulaşmalarını sağlayan biricik ışık... Bilirsin, kutsal ocağa iman edenler, ışıkla besler ocağını. Sen yorulmak nedir bilmeden yaptın bunu. Kendin ışık olduğun kadar ışığı daima taşıyandın da. Bizim kavmin sembolüdür kaynağını ateşten ve güneşten alan ışık. Böyle öğretildi bize ve biz buna inandık. Bu ne bir masal ne de bir söylence. Geçmişimizin, tarihimizin ruhunu taşıyor ve biz onun hakikatinde bedenleştik. Sen, ben ve diğerlerimiz ona bakarak huzuru bulduk. Fırtınalı tüm zamanlarda dinginliği bulduğumuz tek kaynak. Bu çağın üzerimize sinen kirlerini onunla attık da öyle arındık. Hiçbir yara ateşle iyileşmez ve hiçbir acı ateşle dinmez biliyorum ama ateşe-ışığa, onun gücüne inananlarda bu mümkün. Sen işte ışığı temsil eden ve ona yüklediğimiz anlamların tümü ve bize iyi gelen her şey...

Her şairin amacı yeni bir imge bulmaktır derler. Senin adın için de çok çalışmış şairler ve bu birkaç asırdır böyle. Adın gerçek aşk tanımlarının ilham kaynağı hala. Kıtadan kıtaya taşınan, ‘beşeri aşktan sıyrılıp ilahi aşka yükselen’ hakikat aşkı olarak masallara konu olan adın, anlam üretmeye devam ediyor. Adının anlamına yüklenen bir tek tanıma itirazım var; sen Leyla'sın ama ne gece ne de karanlık olamazsın. Bir tek saçlarına yakışan tanımı kabulüm. Hani o gece olarak isim alan, tüm kederlerimizden sıyrılmak için ruhumuza doladığımız saçların...

Senin adının hikayesi başka. Sen bizim Leyla, Kürt’ün Leyla’sısın. Zalim ve münkire boyun eğmeyen, özgürlük tutkunu, ömrünü halkının özgür yarınlarına adamış efsanevi kadından aldın adını. Kendisini Kürt ve Kurdistan davasına adayan, bu mücadele uğrunda idamı onurla karşılayan ve bir diktatörün mücadele kararlılığı karşısında zavallılaştığını gördüğünü söyleyen Leyla Qasim’dı isminin anası. “Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar!” sözleri, bir vasiyet olarak kaldı tüm Kürtlere ve kadınlara. Sana da senden sonraki tüm kuşaklara da kutsal bir emanet gibi taşındı bu vasiyet. Sen hiç altında ezilmeden, büyük bir tarihsel sorumluluk ve inançla taşıdın Leyla Qasim’ın bize vasiyet olarak bıraktığı son sözlerini. Leyla geleneğiyle çoğalan sayısız Leyla ile kesişti yolların. Adlarını sadece kalbimize değil, şanlı ve soylu tarihimize de yazan bir ordu Leyla’ydınız... Hiçbir cenkte yenilmeyen, zaferlerin kadınları olarak duyuldunuz ve öyle biliniyorsunuz. Yaratan ve üretendiniz. Bu çağın en saf, en temiz, en güzel, özgürlüğü öğreten ve bilgelik taşıyan kadınlarısınız.

Leyla’dan Şaristan olmaya varan hikayenin kodları aynı. Zihnini ve ruhunu beslediğin kaynağa götürdü taşıdığın isimler. Sen oradan doydun ve oradan aktın. Şaristan da feda geleneğinin en yaman savaşçılarındandı. Sen onun adını taşımayı, bıraktığı yerden devam etmeyi ve onu her anlamda temsil etmeyi seçtin. Dağlar senindi; Gabar, Cûdî, Cilo, Çarçela, Kandil... Ülke bir bütün coğrafyadır biliyorum ama senin ve seninle yol yürüyen herkesin ‘ülke’ dediği ve işgal altında olmayan tek coğrafyadır dağlar. Orada büyüdün, bu mekanda hayatın en zorlu sınavlarından geçtin. Kendini ait hissedebildiğin tek mekandı dağlar. Yeniden ülkene dönebilme özlemini bir vasiyet olarak bıraktın. Dağlar sadıktır yarenlerine, sen rahat uyu. Ruhun dağlarımızın bedeninde dolaşmaya devam edecek. Her mevsim bir çiçek olarak açacaksın. Seni seven herkes için fiziki ayrılığın en makul tesellisi bu.   

Şaristan heval, can yoldaş! Mesafeleri kapatan en mucizevi bağdır sevgi. Sen sevgiye inandın, yoldaşlığa. O kadar ağır acılarla mücadele ederken bile sevgiye tutundun, bırakmadın yoldaşlığın ellerini. Seni tanıyan, seninle yol yürüyen herkes üzerinde sonsuz emeğin ve de öğrettiklerin var. Bize öğrettiklerin en değerli hazinemiz, yoldaşlığın ise iman ettiğimiz tek hakikat olmaya devam edecek. Bu bir veda değil, inandığın tüm değerlerle ve o eşsiz ruhunla yürümeye devam etmenin sözü olsun. Öyle kabul et...

Sana ulaşamayan ve seni çok seven bir yoldaşının mektubundan yapacağım alıntıyla bitiriyorum. Çünkü o seni seven ve sana bağlı olan herkesin ortak duygularını en sade ifadeye kavuşturanlardan. “ ...Can yaşamla dolu beden, bedene soluk ve yaşam kaynağı olan enerji sanırım. Can deyince, yani kendi bedeninin içindeki soluk, bedeni yaşatan ve var eden temel güç. Sana senden yakın olan, kendi yaşam kaynağın olan şey... Bu yüzden sen en güzel canlardan birisin...”

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.