Bu çağda bu yasak utanç verici

Kürtçe trafik uyarıları

Kürtçe trafik uyarıları

  • Amed'deki sivil toplum örgütü temsilcileri, Kürtçe yazılara dönük yasağın "Kürtlerin varlığının yasaklanması" anlamına geldiğini belirterek durumu “utanç verici” olarak tanımladı. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki belediyelerin yaya geçitlerine yazdığı “Pêşî Peya/Önce Yaya” ve “Hêdî/Yavaş” uyarı yazılarının İçişleri Bakanlığı talimatıyla silinmesine dönük tepkiler sürüyor. Amed'de bulunan sivil toplum örgütü temsilcileri Kürtçeye dönük saldırılara tepki gösterdi. 

Cumhuriyetin kuruluşundan beri

 8’liler Dayanışma ve Araştırma Derneği Eşbaşkanı Ahmet Ertak, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürt dili ve kültürüne dönük benzer politikaların devrede olduğunu söyledi. "Kürt sorunu en başta dil sorunudur” diyen Ertak, bir halkın dilinin kabul edilmemesinin aynı zamanda o halkın kabul edilmemesi anlamına geldiğini vurguladı. Ertak, “Belediyeler daha önce de tabelalara Arapça, Kürtçe, Türkçe yazmıştı. Bu kentte yaşayanlar Kürt. Dolayısıyla belediyenin o yazıları caddelere yazması görevidir. Bunu yasaklamak, Kürt halkının varlığının yasaklamaktır. Bunu kabul etmiyoruz” dedi. 

 Ertak, "Herkes, her yerde anadilini öne çıkarmalı. Dilimize karşı gerçekleştirilen saldırılara en büyük cevap bu olur” diye kaydetti. 

Bu politikadan vazgeçilmeli

İnsan Hakları Derneği (İHD) Bölge Temsilcisi Tahir Saçaklı, Kürt dili ve kültürüne dönük tahammülsüzlüğün Kürt sorunu derinleştirdiğini vurguladı. Saçaklı, "İktidar, kısa süre içerisinde bu politikalardan ve tutumdan vazgeçmeli” diye belirtti. 

Toplumun Kürt sorununun çözümünü beklediğini ifade eden Saçaklı, "Hukuk burada kaybolduğu zaman bütün Türkiye’de kayboluyor. Amed’de kaybolan hukuk, İstanbul’da da, İzmir’de de, Colemêrg’de de kayboluyor. Bu topraklarda kazandıracak şey barıştır, demokratik bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı. 

 

Utanç verici bir durum

İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz ise, iktidarın Kürtlerin dil ve kültürlerinden rahatsızlık duyduğunu belirterek şunları söyledi: "Siz bir halkın varlığını, dilini, kültürünü reddederek barışı sağlayamazsınız. Çünkü dil bizim varoluş gerekçemiz, meselemiz. Haliyle bu çağda bir insanın kendi anadiliyle konuşmasının, halay çekmesinin, zılgıt çekmesinin ya da yazı yazmasını önünde engel oluşturuyorsanız bu Türkiye hukukunun utancıdır. Gerçekten utanç verici bir durumdur. Kürt'ün kendi anadiliyle konuşması niçin zarar versin?" AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.