Güncel

Bu koşullarda kongre toplanmaz

Cemil Bayık

Cemil Bayık

  • KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Türk devletinin henüz savaştan vazgeçmeyip saldırılarını sürdürdüğünü belirterek, "Herkes de biliyor ki, bu koşullarda kongrenin toplanması mümkün değil ve tehlikelidir" dedi. 
  • Bayık, şunların altını çizdi: "Madem Türk devleti istedi, Rêber Apo da ‘Kongre toplansın, karar alsın’ dedi, PKK de buna olumlu cevap verdi; o zaman koşullarının yerine getirilmesi gerekir. Koşullar sağlanırsa kongre toplanır ve o kararları alır."

Partinin rolünü yerine getirip tamamladığını belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, gelişen sürece cevap olamayıp dar kaldığını söyledi. "İdeolojimizden, felsefemizden, paradigmamızdan vazgeçmiyoruz" diyen Bayık, uygulamada bir değişim dönüşümün yaşanacağını; Apocu Hareket'in yeniden örgütleneceğini kaydetti. PKK'nin, Kürdistan halkı ve insanlık için birçok hizmette bulunup çok büyük işler yaptığını hatırlatan Bayak, "İnkar, imha, asimilasyonun önünü aldı. Ölüm uykusunda olan, yok olmakla yüz yüze kalan Kürt’ü canlandırdı, ayaklandırdı; özgürlüğe, demokrasiye aşık, bunun için mücadele eden bir halk yarattı. Demokratik siyasetin, barışın, çözümün yolunu açtı. Kürtleri kimlik sahibi kıldı, birliğini geliştirdi. Demokratik devrimle Kürtlerin zihniyetinde, kişiliğinde, yaşamında değişimler sağladı. Kadın devrimi yaptı" dedi. 

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Stêrk TV'de yayınlanan Özel Program'da değerlendirmelerde bulundu. Konuşmanın bazı bölümleri özetle şöyle:

Türkiye ve İran’ın rolü, artık İsrail’in eline geçti

3. Dünya Savaşı, ağırlıklı olarak Ortadoğu’da gelişti. Bilindiği gibi 1 ve 2. dünya savaşlarında Türkiye ve İran’a rol verildi; onlar da rollerini oynadı. Rolleri de Ortadoğu’da ulus devleti geliştirmekti. Bu rol üzerinden İngiliz-Fransız ittifakıyla Ortadoğu için Sykes Picot Anlaşması yapıldı. Kapitalist modernite sistemi de bu temelde örgütlenmişti. 3. Dünya Savaşı, Sykes Picot’u ortadan kaldırdı. Ulus devlet yenildi, Ortadoğu’da yeni bir durum ortaya çıktı. İran ve Türkiye’nin eskisi gibi bir rolü kalmadı. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Türk devleti kuruldu, İran'ın başına da Şah Pehlevi geçti; 2. Dünya Savaşı'ndan sonra İsrail kuruldu. 3. Dünya Savaşı'nda ise Ortadoğu’da İsrail hegemonyası gelişti. Bu yüzden Türkiye ve İran’ın oynadığı rol, artık İsrail’in eline geçti. İsrail artık o rolü oynuyor. Ortadoğu’da ulus devletler artık yok oluyor. Hem İran hem de Türk devleti için büyük bir tehlike ortaya çıktı. Türkiye’nin sorunları da çok fazlalaştı. Türkiye kendilerini büyük bir tehlikenin beklediğini gördü. Ortadoğu’da İsrail’in yürüttüğü savaştan korktular. İçinde bulundukları kötü durumdan çıkmaları için Kürtler dışında yardım alabilecekleri kimsenin kalmadığını gördüler. Hem Kürtlerin yaratacağı tehlikenin önünü almak hem de Kürtlerin yardımı ile zor durumdan kurtulmak istediler. Türkiye’nin yaşadığı sorunlar onları Rêber Apo’nun ayağına gitmeye mecbur bıraktı. Bu da Kürtleri kabul etmeyen, inkar eden, imha etmek isteyen paradigmada değişim yaşanıyor demektir. Artık Rêber Apo ve Kürtleri kabul etmeye başladılar. Bu değişim yaşandı. 

Bizim de eksikliklerimiz oldu

Rêber Apo, Barış ve Demokratik Toplum hamlesini bu koşullarda geliştirdi. Rêber Apo, Kürt sorununu savaş zemininden çıkarmak istiyor. Çünkü savaş zemininde yapılması gerekenler yapıldı, kalanların savaşsız çözülmesi lazım. Hareket ve halk, bu aşamaya geldi.

Bir diğeri ise Kürdistan savaşı üzerinden Kürtler arasında, Türkiye’de, uluslararası alanda da birçok devlet, güç, şahıs, siyaset bu savaştan faydalanıyor. Bu yüzden sürekli sabote ediyorlar. Rêber Apo da ellerinden ekmeklerini almak istiyor. Geliştirdiği hamlenin bir amacı da budur.

PKK, 20. yüzyıl koşullarında ortaya çıktı, reel sosyalizm etkisi altında kuruldu. O dönemdekilerin hepsi tasfiye oldu, yıkıldı, sadece PKK ayakta kaldı. Çünkü Rêber Apo başlangıçtan günümüze kadar değişim dönüşüm ve yeniden örgütlenmeyi esas aldı. Her zaman ideoloji, felsefe, örgütlenme ve mücadele alanında bağımsız bir çizgi yürüttü. Hiçbir zaman da geliştirdiği şeyleri tamamlanmış ve iyi görmüyor; eksik görüyor ve daha iyisini geliştirmek istiyor. Bu da Hareket'i her zaman canlı tutuyor, geliştiriyor, yeniliyor ve başarıya ulaştırıyor. Amacı olan özgürlük ve demokrasiye hizmet etmeyen şeyleri ortadan kaldırıyor. Rêber Apo’nun 1993'ten beri sürdürdüğü mücadele, tamamen demokratik bir toplum içindir. İmralı’da geliştirdiği paradigma da bu temeldedir. O paradigmayı tamamen yerine getiremedik, çünkü birçok müdahale oldu. Bizim de eksikliklerimiz oldu, bundan da yaralandılar. Bundan dolayı süreç uzun sürdü.

Rêber Apo, şu an reel sosyalizmin etkilerini Hareket’ten temizlemek istiyor. Bu hamleyi geliştirmesinin nedenlerinden biri de budur. 

Parti artık yetmiyor

Rêber Apo, tarihi bir karar verdi ve tarihi bir müdahalede bulunuyor. Hareket'i tamamen yeni paradigmanın eksenine koymaya karar verdi. Yeni paradigma, kadın özgürlükçü, ekolojik ve demokratik bir toplum geliştirmeyi esas alıyor. Önderlik bu temelde böyle bir hamle başlattı. Özgür bir toplum temelinde kardeşlik ve barış istiyor. Hareket, gün geçtikçe Kürdistan sınırlarını aştı ve artık uluslararası alanda bir umut oldu. Bu da derinliğini, gelişimini, büyüklüğünü ifade ediyor. Artık bu anlamda da sadece bir parti ile bu mücadeleyi geliştirip hedefine ulaştıramayız. Parti artık rolünü yerine getirip tamamladı. Gelişen sürece cevap olmuyor, dar kalıyor. Bundan dolayı Rêber Apo, örgütlenme ve mücadele alanında değişimler gerçekleştiriyor. İdeolojimizden, felsefemizden, paradigmamızdan vazgeçmiyoruz. Bunları örgütlenme ve mücadele alanında nasıl uygularız temelinde bir değişim dönüşüm gerçekleştiriyoruz. Apocu Hareket bu temelde yeniden örgütleniyor. Yaşananlar tamamen bu temeldedir.

PKK büyük işler yaptı

PKK, Kürdistan halkı ve insanlık için birçok hizmette bulundu; çok büyük işler yaptı. İnkar, imha, asimilasyonun önünü aldı. Ölüm uykusunda yok olmakla yüz yüze kalan Kürt’ü canlandırdı, ayaklandırdı; özgürlüğe, demokrasiye aşık, bunun için mücadele eden bir halk yarattı. Demokratik siyasetin, barışın, çözümün yolunu açtı. Kürtler için bir kimlik yarattı, Kürtlerin birliğini geliştirdi. Demokratik devrimi geliştirdi; Kürtlerin zihniyetinde, kişiliğinde, yaşamında değişimler yarattı. Kadın devrimini geliştirdi. Kürt’ün elinden alınan her şeyi tekrar kazandırdı. Güzel ve kabul edilen bir Kürt yarattı.

Bugün Kürtler, dünyada örnek bir halk olmuş durumda. Kürtler olmadan kimse siyaset yapamaz durumda. PKK, Kürtleri bu aşamaya getirdi. Kürt halkı, tüm dünyada saygı duyulan bir halk oldu. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde Kürt kadınları, Kürt halkı, Rêber Apo ve paradigması esas alınıyor. Şimdi de özgürlük ve demokrasi sorunlarının çözülmesi için mücadele ediyor. Rêber Apo bunun hamlesini ilan etti. 

Aleviler de hamlenin temel gücü

Türkiye’de demokrasi gelişirse Kürt sorunu dahil Türkiye’deki  tüm sorunlar çözülür. Bu durum, Ortadoğu’da büyük bir etki yaratır. Ortadoğu’da da demokratikleşme gelişir. Demokratik ulus, halkların kardeşliği, halkların birliği, adalet sağlanır. Şimdiden bile hamlenin etkileri Suriye’de görülüyor. Aleviler bilmelidir ki; bu hamlenin temel güçlerinden biri de onlardır. Rêber Apo’nun geliştirdiği hamle Alevileri yaşatacaktır. Hamle, tüm halklar, dinler, mezhepler, kültürler içindir. Demokratik ulus, özgürlük, demokrasi, barış ve adalet hamlesidir. Bu herkes içindir. Sadece Kürt toplumu, Kürt halkı için değil, özellikle de Türkiye halkları, Türkiye toplumu içindir, Türkiyeli aydınlar, siyasetçiler içindir. Bu hamle ile herkes kazanacaktır, kimse kaybetmeyecektir. Bu yüzden kimse bu hamleye karşı olmamalıdır. Özellikle de Türkiye muhalefeti; başta da CHP, sosyalist, demokratik güçler; herkesin bu hamleye sahip çıkması gerekir. Kürt halkı hamleyi destekliyor, bu temelde mücadele ediyor. 

Türkiye toplumu zehirlenmiş

Türk devleti, mevcut iktidar, Türkiye toplumunu zehirledi. Türkiye toplumundan bu zehri temizlemeleri gerekiyor. Bu, sadece Rêber Apo’nun, Hareketin ve Kürt halkının görevi değil, bununla birlikte asıl Türkiye halkının görevidir. O halka öncülük edenlerin, Türkiye’de demokrasi, özgürlük ve sosyalizm mücadelesi yürütenlerin de görevidir. İnanıyorum ki bu temelde hamleyi geliştireceklerdir.

Koşullar sağlanırsa kongre toplanır

Türk devleti savaştan vazgeçmiş değil. Her gün keşif uçakları dolaşıyor, her gün bombardıman yapıyorlar, her gün uçaklarla, tanklarla, toplarla saldırıyorlar.

Herkes de biliyor ki, bu koşullarda kongrenin toplanması mümkün değil ve tehlikelidir. Madem Türk devleti bunu istedi, Rêber Apo da o çağrıyı yaptı; ‘Kongre toplansın, karar alsın’ dedi, PKK de buna olumlu cevap verdi; o zaman koşullarının yerine getirilmesi gerekir. Koşullar sağlanırsa kongre toplanır ve o kararları alır. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.