Çıplak arama, sansür ve tahliye erteleme
- Hak savunucusu örgütlerin hazırladığı rapora göre; tutsaklara çıplak arama dayatılıyor, keyfi nedenlerle disiplin cezaları veriliyor, tahliyeler erteleniyor, "cezaevinde kalamaz" raporlarına rağmen hasta tutsaklar tahliye edilmiyor.
İnsan Hakları Haftası kapsamında Amed Barosu, Amed Tutuklu Aileleri İle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed şubeleri Kürdistan'da bulunan Türk cezaevlerindeki hak ihlalleri raporunu açıkladı. Rapor, Diyarbakır Kampüs Cezaevi önünde düzenleyici kurumların başkan, eşbaşkan, üye ve yöneticilerin ve üyelerinin katılımıyla açıkladı. Amed Barosu Hapishane İzleme Komisyonu Sekreteri Avukat Ahmet Güler'in açıkladığı raporda, Kasım ve Aralık ayında cezaevlerine yapılan ziyaretler sırasında tespit edilen hak ihlalleri yer aldı:
* Diyarbakır 1 ve 2 No'lu Yüksek Güvenlikli, 1 ve 3 No'lu T Tipi ile Kadın Kapalı Cezaevi'nde, İdare ve Gözlem Kurulları tarafından tahliyesine az bir süre kalan tutsaklara sürekli "pişmanlık" dayatılıyor. Kürtçe şarkı söylemeleri halinde soruşturma tehdidine maruz bırakılıyorlar.
* Erzincan Kampüs Hapishanesi içerisinde bulunan Yüksek Güvenlikli, L Tipi, T Tipi ve Kadın Kapalı Cezaevi'nde birçok tutsak, ceza infaz süresini tamamlamasına rağmen "iyi halli" olmadıkları gerekçe gösterilerek tahliyeleri engelleniyor. Bu cezaevlerinde hastane sevkleri, uzun sürelere yayılıyor, tutsaklara kelepçeli muayene dayatılıyor, yazılan ilaçlar çok geç veriliyor. Mektup ve telefon hakları yasaklanıyor.
* Erzurum Dumlu 1 ve 2 No'lu, H Tipi Yüksekli Cezaevi girişinde çıplak arama dayatılıyor. Hastane sevki ve tahliye buradada engelleniyor. Mektuplar, keyfi bir şekilde sansürleniyor, alıcısına ulaştırılmıyor.
* Elazığ 1 ve 2 No'lu, T Tipi Yüksek Güvenlikli, R Tipi Kapalı Cezaevi'nde, "cezaevinde kalamaz" raporlarına rağmen hasta tutsaklar tahliye edilmiyor.
* Malatya Akçadağ T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutsaklar, infaz süreçlerini tamamlamalarına rağmen hücre cezaları gerekçe gösterilerek infazları tamamen yakıldı. Kürtçe mektuplar, tercüman olmadığı gerekçesiyle sansürleniyor. Defter, ajanda ve öykü kitaplarına el konuldu.
Öneri ve talepler
Raporda, hak ihlallerin ortadan kaldırılması için şu öneri ve taleplerde bulunuldu:
* Bir işkence yöntemi olarak mahpuslara uygulanan tecrit ve izolasyon derhal kaldırılmalıdır.
* Mahpusların sağlığa erişim haklarının sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmesi, hastalığı olanların tedavi olanaklarından yararlanmaları için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
* Hasta mahpusların tedavilerinin ivedi bir şekilde gerçekleştirilmesini ve hastalıklarından dolayı hapishanede yaşamını idame ettiremeyen ağır hasta mahpuslar başta olmak üzere bütün hasta mahpusların tahliyesi önündeki yasal ve diğer engellerin kaldırılması gerekmektedir.
* Tedavilerinin zamanında yapılması için hastane sevklerinin geciktirilmeden yapılması, hastane randevularının olabildiğince en kısa zamana verilmesi gerekmektedir.
* Hastane sevkleri ve muayene sırasında hukuka aykırı bir şekilde uygulanan ‘kelepçe’ uygulamasından derhal vazgeçilmelidir.
* Türkiye’deki infaz rejimi mevzuatının ve politikasının uluslararası insan hakları hukukuna ve özel olarak da mahpus haklarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir.
* Kişisel eşyalarına, hakkında toplama kararı bulunmayan kitaplarına el konulmamalı, el konulan eşyalar çok kısa süre içerisinde mahpuslara geri verilmelidir.
* Haber alma ve başkalarıyla iletişim kurma hakları kapsamında gazete, kitap ve dergi gibi yayınlarla ilgili idarece alınan kısıtlayıcı kararların derhal ortadan kaldırılması gerekmektedir.
* Dilekçe hakkı ve bilgi edinme hakkının bir gereği olarak, mahpusların yazmış olduğu dilekçelerin ve mektuplar muhatabına ulaştırılmalıdır.
* Mahpuslar tarafından gönderilen başta Kürtçe mektuplar olmak üzere mektupların sansürlenmesi uygulamasından derhal vazgeçilmelidir.
* Hapishanelerde yaşanan su kesintilerinin ve sıcak su verilememesinin önüne geçecek tedbirler alınmalıdır.
* * *
Ailelerden İmralı başvurusu
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında rehin tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. Kardeşi Mehmet Öcalan ile vasisi Mazlum Dinç, Abdullah Öcalan’la görüşme talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Cezaevi Müdürlüğüne başvuruda bulundu. Ayrıca Ömer Hayri Konar’ın kardeşi Emine Konar, Hamili Yıldırım’ın kardeşi Polat Yıldırım ile Veysi Aktaş’ın kardeşi Melihe Çetin de görüşme talebiyle savcılık ve cezaevi müdürlüğüne görüşme talebiyle başvuru yaptı. Aileleriyle görüşme hakları, “disiplin cezaları” öne sürülerek engelleniyor.
* * *
Newroz halayına ceza
Marmara Cezaevi’nde Newroz’u halaylar ve sloganlarla kutlayan 6 kadın tutsağa disiplin cezası verildi.
Marmara (Silivri) Cezaevi’nde tutuklu bulunan Nuriye Gülmen, Çiğdem Şenyiğit, Deniz Özel, Hatice Ruken Kılıç, Barkın Timtik ve Sultan Göçek'e, Newroz kutlaması nedeniyle disiplin cezası verildi. Kadın tutsaklar, 21 Mart’ta “Bijî Newroz” sloganı ve halaylarla Newroz kutlaması yaptı. Gardiyanlar, konuya dair tutanak tuttu ve sonrasında kadın tutsaklara disiplin cezası verildi.
Kadın tutsaklar, Silivri 1. İnfaz Hakimliğine itirazda bulundu. Hakimlik, tutsakların itirazını kabul ederek cezayı kaldırdı. Cezaevi idaresi, hakimliğin kararına karşı Silivri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, cezaevi idaresinin verdiği kararı "yerinde" buldu. Kararda, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) "cezaevlerinde düzenin sağlanması için örgüte bağlılığı canlı tutmaya katkıda bulunabilecek olaylarda hassas olunması gerektiği" maddesine atıfta bulunuldu.
Kararda, "Somut olayda hükümlülerin gerçekleştirdiği spor salonunda toplu şekilde slogan atma, halay çekme tarzındaki eylem kurum içinde bir düzensizliği birlikte getirecek olup kalabalık bir grubun attığı sloganlar diğer mahpusları yüksek sesle rahatsız edecektir” denildi.
Kararda, slogan ve halayla “Örgüt propagandası” yapıldığı ileri sürüldü.