Deniz, yaşamı direniş ve savaşla ördü

Kadın Haberleri —

Deniz Fırat (Leyla Yıldıztan)

Deniz Fırat (Leyla Yıldıztan)

  • Gazeteci Cîhan Mûrad, yoldaşı Şehit Deniz Fırat’ı anlattı: 1999 yılında Faraşîn’de tanıştık. 15-15 yaşlarında, Bakur’un zorlu şartlarında gerillacılık yapıyordu. Kelareş’te kısa bir süre kaldıktan sonra geri çekilme süreciyle Qendil’de karşılaştık. ‘On kez dünyaya gelsem yine de devrimciliği seçerim’ derdi. Yaşamının her anında hakikati yaşadı ve yaşattı.
  • Kız kardeşleri Binewş ve Sarya, PKK saflarında şehit düştü. DAİŞ, Mexmur’a saldırdığında arkadaşlar kamptan çıkmasını istedi. Kabul etmedi. Saldırılarda ağır yaralandı ancak o halde bile kamerasıyla çatışma anını kaydetti. Şehadetinden on dakika önce TV’ye bağlanıp DAİŞ’i anlattı. Yaşamı, direniş ve savaşla örülmüştü.

“Heval Deniz’in Zelê’den Botan ve Mexmûr’a kadar gitmediği, kalmadığı, kendini katmadığı devrim sahası kalmadı. Bunu büyük bir fedakârlık ve bağlılıkla yapıyordu. ‘On kez dünyaya gelsem yine de devrimciliği seçerim’ derdi” diyor gazeteci Cîhan Mûrad.

Cîhan Mûrad, DAİŞ’in 10 yıl önce Mexmûr’da katlettiği yoldaşı Deniz Fırat’la 1999 yılında Faraşîn’de tanıştı. O dönemler Deniz 15-16 yaşlarında olmasına rağmen devrimci olmaktan bir adım geri atmadı. Çünkü doğduğu andan şehit düştüğü ana kadar düşmanı yakından tanıdı. Hayatı, Kurdistan’daki soykırım ve işgal gerçekliğinin özeti gibiydi.

Kurdistan’ın üç parçasında yaşam

Deniz Fırat (Leyla Yıldıztan), Wan’ın Çaldıran ilçesine bağlı Xecîxatun köyünde 1984 yılında dünyaya geldi. Köyü, Türkiye-İran sınırında yer aldığı için ailesi defalarca saldırılara maruz kaldı. Bu nedenle ailesi, 1990 yılında Rojhilat’ın Maku şehrine taşındı ve ardından Urmiye’ye geçti. Bir süre sonra ise Xakûrkê’ye yerleştiler.

1991-1992 yıllarında Xakûrkê’de kalan Deniz, Türk devleti ve KDP’nin iş birliğiyle Başûrê Kurdistan’a yapılan saldırılara tanıklık etti. Bu süreçte KDP’nin ihanet çizgisini reddeden ve direnişi seçen Bêrîtan’ın (Gülnaz Karataş) şehadetinden etkilenen Deniz ve kardeşi Sarya (Sakine Yıldıztan) PKK'ye katılma kararı aldı. Deniz’den önce PKK’ye katılan kardeşi Binewş (Ayfer Yıldıztan), 1997 yılında Zap’ta şehit düştü. Deniz, birlikte mücadeleye katıldığı kardeşi Sarya’nın şehadetini ise ancak 2 yıl sonra, 8 Ağustos 1999’da duyabildi. Gerillada birçok alanda aktif yer alan Deniz, 2007 yılında basın-yayın faaliyetlerinde yerini aldı.

Özgür basına ilk adım

Basın hayatına Tanrıça Zilan dergisiyle adım attı, Dengê Welat radyosunda da görev aldı. Daha sonra Mexmûr Kampı’nda Rojeva Welat gazetesi ile çeşitli televizyon ve ajanslara haberler yaptı. Ayrıca Tanrıça Zilan için de yazılar yazdı. DAİŞ’in 6 Ağustos’ta Mexmûr’a saldırılarını yakından takip ederken 8 Ağustos 2014’te şehit düştü.

 

Cîhan Mûrad

 

Savaşta da yaşamda da öndeydi

Cîhan Mûrad, ANF’den Nûjiyan Adar’a Deniz’le Faraşîn’in ardından Kelareş’te de kısa bir süre kaldıktan sonra geri çekilme sürecinin başladığını ve bir sonraki karşılaşmalarının Qendil’de olduğunu söyledi ve ekledi: “Başûrê Kurdistan’a yoğun saldırıların olduğu dönemde heval Deniz’le aynı grupta yer alıp, birlikte mücadele ettik. Heval Deniz’in savaşa katılımı, fedakarlığın ve yoldaşlığın canlı bir örneğiydi. Onun bu özellikleri, savaşın zorluklarına rağmen çevresine ilham veren bir güç kaynağı olmasını sağladı. Kürt Özgürlük Mücadelesi’ne çok genç yaşta katılan ve çevresindeki olayların dışında kalmayan, hareketli bir kişiliği olan heval Deniz, savaşta ve yaşamda her zaman ön saflarda yer aldı.

Katıldığı dönemde okuma yazma bilmemesine rağmen, bu konuda kararlı ve güçlü bir irade sergileyerek öğrendi. En güçlü kaleme sahipti ve yazmayı çok önemsiyordu. Günlüğünü düzenli olarak tutar, anılarını kaleme alır ve yazım şekline büyük önem verirdi.”

Mexmûr Kampı’nın Deniz’i

Mexmûr Kampı’nda da bir süre birlikte kaldıklarını belirten Cîhan Mûrad, “Heval Deniz, Şehit Rüstem Cûdî Mexmûr Kampı'nda halk tarafından sevilen ve kampın bir parçası gibi görülen biriydi. Ailesi Bakur'dan göç edip, Mexmûr’a yerleşenler arasında olduğu için, kamptaki yaşam tarzına ve halkına yabancı değildi. Uzun yıllar dağ koşullarında yaşadığı için halktan uzak kalmış olsa da halkla olan güçlü bağları sayesinde kolayca iletişim kurabiliyordu. Çocuklarla çocuk, yaşlılarla yaşlı olabilen bir yapısı vardı ve bu sayede kampın her yaştan insanıyla hızlıca kaynaşabiliyordu. Kamp halkı da kısa sürede Heval Deniz'e alıştı ve ona büyük bir sevgiyle yaklaştı. Kamptakilerle doğrudan ilgileniyor, onların ihtiyaçlarına cevap vermek için çaba gösteriyordu.”

Hakikati yaşadı, yaşattı

Deniz Fırat’ın ayrıca Botan, Xinêrê, Xakûrkê, Qendil, Zagros gibi birçok alanda mücadele verdiğinin altını çizen Cîhan Mûrad, şunları ifade etti: “Küçük yaşta devrimci bir yoldaş olarak, fedakârlık, emek, cesaret ve yaşama katılımı gibi birçok güzel özelliği bir ömre sığdırdı. Ömrü boyunca pişmanlık veya ikirciklik yaşamadı; güçlü bir insandı ve yaşamı sürekli direnişle geçti. Hem devrimci bir kadın hem de gazeteci olarak, yaşamının her anında hakikatin izinden yürüdü, hakikati yaşadı ve yaşattı.”

Ve DAİŞ saldırıları

“Ağır yaralanmasına rağmen, kamerasıyla hâlâ çatışma anını kayda alıyordu” diyen Mûrad, DAİŞ saldırılarını ve Deniz’in şehadetini şöyle anlattı: “DAİŞ, 6 Ağustos 2014'te Mexmûr Kampı'na saldırdığında çocuklar ve kadınlar kamptan çıkarılmaya başlandı. Heval Deniz’in 2 kız kardeşi bu saldırılarda şehit oldu. Bu nedenle arkadaşlar, Deniz’in de kamptan çıkmasını istediler. Ancak Deniz, kabul etmedi. Bu tutumunu savaş, yaşam ve devrimci gazetecilikten ödün vermemek olarak değerlendirebiliriz.

Yaralıydı, kamerasını bırakmadı

8 Ağustos’ta yoğun çatışmalar yaşandı. Şehadetinden on dakika önce TV’ye katılıpçatışmalarla ilgili son dakika bilgilerini aktaran heval Deniz, ağır yaralı halde hâlâ kamerasıyla çatışma anını kaydediyordu. Bu yaklaşımıyla kadın gazeteciliğinde öncülük yaptı. Ağır yaralı halde Hewlêr’de hastaneye kaldırıldı ancak tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Hem gazeteci hem de özgürlük sevdalısı olarak özgürleştirmenin öncülüğünü üstlenmişti.

Yaşamı da hep mücadeleyle geçti. Bir sanatçı gibi yoldaşının ruhunu ve yüreğini hissedebilen Deniz, felsefi ve edebi açıdan kendini geliştirmesiyle, gazeteci olarak yetişmesiyle öne çıktı. Deniz hevalin yaşamı, birçok öncü kadın militan gibi direniş ve savaşla örülmüştü.” QAMIŞLO

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.